ÇOCUK YAŞADIĞINI ÖĞRENİR

Yazar - Burcu Çalışkan

ÇOCUK YAŞADIĞINI ÖĞRENİR  

Özgüven, “bireyin kendi değerinin farkına varmasıdır.”  Zaman içerisinde yaşanan olaylar çocuğun özgüveninin oluşumunu ve gelişimini sağlar. Çocuğun özgüvenin gelişmesinde öğretmenler de en az aile ve arkadaş çevresi kadar etkilidir.

Çocuk yaşadığını öğrenir.

Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, kınama ve ayıplamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse,  kavga etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusu ile eğitilmişse, kendisini suçlamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştirilmişse, sabırlı olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmişse, kendine güven duymayı öğrenir.

Eğer bir çocuk övülmüş ve takdir edilmişse, takdir etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk hakkına saygı duyularak büyütülmüşse, adil olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kabul ve onayı görmüşse, kendini sevmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, bu dünyada mutlu olmayı öğrenir.

Çok yüksek beklentiler, umursamama, olumsuz beklentiler, öğrenilmiş çaresizlik, çifte standartlar çocukta özgüvenin oluşmasını engeller.

Çocuklardan çok yüksek beklentiler içerisine girdiğimiz zaman eğer çocuk bizim beklentilerimizi cevap veremezse hiçbir şeyi başaramayacağına inanır. Bu yüzden beklentilerimizi çocukların başarabileceği gerçekçi hedefler üzerine kurmalıyız.

Umursamamak, çocuğu en az yüksek beklentiler kadar olumsuz etkiler. Çünkü çocuk değer verdiği insanlar tarafından önemsenmek ister.

Çocuğa sürekli sen yapamazsın beceremezsin dersek veya bu düşüncelerimizi ona hissettirirsek çocuk bir müddet sonra buna  gerçekten inanacaktır.

Büyükler değişik hak ve ayrıcalıklara sahip olduğunu düşünürler. Yanlış olduğunu düşündükleri şeylerin çocuklar tarafından yapılmasını istemezler ama kendileri büyük oldukları için yapabileceklerini düşünürler. Unutulmamalıdır ki çocuk söylediklerimizi değil yaptıklarımızı öğrenir.

Çocuklarda Özgüveni Geliştirmek İçin Neler Yapılabilir?
Onu koşulsuz sevin. Ona küsmeyin. Çocuğunuz var olduğu haliyle benzersiz ve çok değerli. Ona bunu hissettirin. Sık sık ondan yardım isteyin, yardımları için ona teşekkür edin, onu bu davranışı için övün. Çocuğunuzun yaptığı ve ilgilendiği faaliyetlere ilgi gösterin.

Çocuğunuzu başkaları ile kıyaslamayın. Kıyaslamak reddetmektir. Çocuğunuzun yetenek, beceri ve ilgilerine göre ondan beklentilerinizi şekillendirin. Yaşına, gelişim ve bireysel özelliklerine uygun görev ve sorumluluklar verin. Kendisini “önemli ve yararlı” hissetmesi için imkanlar yaratın.

Çocuğunuzla “kaliteli” zaman geçirin. Başarısızlık durumlarında çocuğun kendisini suçlaması yerine onun, başarısızlıkları fırsat olarak görmesine yardımcı olun. “Performans değil çaba önemlidir” mesajını vurgulayın. Duygularınızı samimi şekilde ifade edin, duygularını ifade etmesi ile ilgili ona model olun.

Sözlü mesajlarınızdan daha fazla sözsüz mesajlarınızın etkili olduğunu unutmayın.
Çocuğunuzu içtenlikle ve koşulsuz olarak onaylayın. Çocuğunuzun önemsediklerini, ilgi alanlarını siz de önemseyin, küçümsemeyin. Çocuğunuza sık sık bedeninin; doğru, iyi, kendine özgü ve güzel olduğunu, başkasına benzemesine gerek olmadığını söyleyin.

Onunla göz teması kurarak konuşun. Çocuğunuza ailenin özel bir üyesi olduğunu ve evinde özel bir yeri bulunduğunu hissettirin. Hata yaptığınızda çocuğunuzdan özür dileyin. Çocuğunuza tutarlı ve iyi tanımlanmış sınırlar koyun.

Yapılan araştırmalar göre, anne ve babasının özgüveni de, çocuğun özgüvenini etkilemektedir. Bu yüzden kendinizle olumlu konuşmalar yapın. Düşüncelerinizi değiştirerek, duygularınızı değiştirebilirsiniz. İçinizden gelerek kendinizle olumlu biçimde konuşursanız, özgüveninizi yüksek tutabilirsiniz.

 Unutmayın, insanın değeri, kendisine verilen bir armağandır. Siz sadece ve sadece kendiniz olduğunuz için değerlisiniz. Varlığınızla mükemmelsiniz. Kendinize özgüsünüz.

Sevgiyle kalın..

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 11:45 tarihinde yazdırılmıştır.