Türkiye’nin futbolcu fabrikası; Adaletspor

Yazar - Metin Dikener

Türkiye’nin futbolcu fabrikası; Adaletspor  

 

Çok çok eskilere dayanan bir ağabey ve kardeşliğimiz olan Sn Ertuğrul Yalın. Şuan İstanbul’da önemli bir şirkette  yönetici idi. Emekli olmasına rağmen Yönetim Kurulu ‘işine devam et.’ dedi. O, vefa örneği göstererek görevine aynen devam ediyor. Ertuğrul ağbi Lüleburgaz’a her geldiğinde bana uğramadan İstanbul’a gitmezdi. Bu ağbi kardeşliğin, sevgi ve saygının en güzel göstergesi değil mi? Şöyle eski günlere gitti. Sonra bugünlere geldi. Alışveriş yaptım, taksiden iniyorum elim dolu kapıyı açtım. Dengemi kaybettim düştüm. Senmisin düşen, dikkat etmeyen, acele eden. Kalça kemiğimi kırmışım. Ameliyat oldum. Ağbi geçmiş olsun. Yok canım şimdi çok iyiyim. Zaten iyi olmasam Lüleburgaz’a gelir, seni ziyaret edebilirmiydim. Teşekkür ettim o devam etti. Sen Adalet takımında futbola yeni yeni başladığın yıllarda biz yönetime geldik. O yıl namağlup şampiyon olduk. Sonra ben Pınarhisar Çimento fabrikasında İdari bölümde çalışmaya başladım. Futboldan geldiğim için Çimento spor takımını kurdum. Transferler yaparak süper bir takım olduk. Futbolculara iş sunduk. Takım kadrosundan kaleci Rasim Fenerbahçe’ye, Bektaş Adanademirspor’a giderken İlker Tolon ise Teknik Direktör olarak Türkiye’de şöhret oldu. Daha sonraki yıllarda Tekirdağ’da bir fabrikanın müdürü iken, şimdi yıllarca çalıştığım şirkete bir nevi transfer oldum. O gün, bugün yönetici olarak işime devam ediyorum. Şirketin güzelliğini iftihar ederek söyleyebilirim. Şu yaşadığımız dünyada sevgi ve saygının her zaman herşeyden daha güzel olduğunu gördüm. Fenerbahçeli Selahattin Torkal Türkiye’de en klas futbolculardan biri idi. Ziyaretime geldi. Futbolda şöhret olabilirsin. O şöhreti çok mütavazi bir şekilde devam ettirebilirsen büyürsün. Beşiktaş takımında Yusuf Tunalı diye bir futbolcu vardı. A Milli ve de çok klas bir futbolcu idi. İçki ve gece hayatı onu yedi bitirdi. Buna benzer bir çok futbolcu bu dünyadan nasibini almadan gitti. Nedeni aldıklarını iyi değerlendiremediler. Peki sen futboldan   doğru ve yerinde yatırımlar yaparak bugünlere gelmedin mi. Teşekkür ederek sözü değiştirdim. Ertuğrul ağbi senin en iyi arkadaşın Murat Soydan’ın da kalça kemiğini kırdığını biliyormusun. Valla şimdi senden öğreniyorum. Telefon eder geçmiş olsun derim. Okul yıllarında Adalet futbol takımında ve yaşadığımız İstanbul’da  kopmayan bir arkadaşlığımız var. Adalet deyince bu kulübe hizmet edenler, başarılı bir şekilde formasını giyenler unutulur mu? İbrahim Sarıdemir, Salih Tezel, Hüseyin Peker, Rıfat Vural, Mustafa Havuç, İsa Çalışkan, İlhan Uysal, İlhan Çokgör, Rasim Çamdere, Necdet Suyolcu, Muammer Pişkin, Hilmi Özhisar gibi daha bir çok isimler. Adalet’te çok başarılı olan futbolcularda vardı. Beşiktaş’lı Sebahattin Kuruoğlu, Ankaragücü’nde kaleci Şeref Kocadüz, yine kaleci Baskın Soysal, Adnan Çökgör, Budak Çal, Macır Ali Dündar, Hüsamettin İkizler, Bedri Dikener, Mehmet Tezel gerçekten kaliteli futbolculardı. Ben de Ertuğrul Yalın diyor ve de Yeşilova’dan Cavit Dedeoğlu, Kaya Çakır da unutulmayan her zaman hatırlanan isimler diyede ilave ediyorum. Bu dünyadan gidenleri rahmetle anarken, hayata devam edenlere sağlıklı nice yıllar dileyerek Ertuğrul ağbimize de tekrar görüşmek üzere diyerek uğurluyorum.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 22:07 tarihinde yazdırılmıştır.