“Geri kafalı”

Yazar -

“Geri kafalı”  

Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetin olanaklarından ve özgürlüğünden yararlanarak Mustafa Kemal Atatürk’e, Onun kurduğu partiye, Aydınlara ve Cumhuriyet’e hakaret etmek üzerine kurulmuş bir köşe yazarına;

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin” ilk iki maddesini okudun mu?

“Geri kafalı”, siyasi veya başka bir görüşteki insanlara hakaret değilse kartvizitinin öznesi mi?

“Dünya’da her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalâlettir” diyerek, 100 yıl önce bugünü gören Atamıza ve manevi değerlerimize dil uzatma cüretini, dini duyguları kullanarak, saltanat ve hilafet özlemi taşıyan cemaat ve benzeri yapılardan mı buluyorsun?

Atatürk için bilim sadece bir uğraş dalı değil; aynı zamanda açık fikirli, bağnaz düşüncelerden uzak bir gençlik yetiştirmenin de anahtarı idi. Bir ülkenin okuryazarlık oranını yüzde bin artırmak, dil devrimi yapmak, tüm matematik terimlerinin o dildeki karşılıklarını türetmek. Her liderin gerçekleştirebileceği şeyler olmamasının yanında, aynı zamanda her liderin gerçekleştirilmesi gerekliliğinin farkına ancak “Teknofest” haberlerini televizyonda izlediğinde mi varıyorsun?

İzmir’deki Orman yangınında ‘hurda’ olan uçaklar, damadın festivalinde ‘ülkemizin gururu mu oluyor?            

“Din Allah ile kul arasında kimseyi ilgilendirmez!” derken ne demek istediğimizi anlamak istemediniz! Biz de Müslüman’ız!” derken kabullenmek istemediniz, İnancımız bizim içimizde” derken söylemek istediğimizi düşünmediniz bile. “Cami yapacağınıza okul yapın, uygar insanlar yetiştirin!” derken ne demek istediğimizi ancak şimdi yeni mi anlıyorsun?

Çocuklarımızı, gençlerimizi inanç üzerinden test etmeye, şekillendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Zaten dini vakıf, dernek ve cemaatler okullarda cirit atıyor. Akla, hayale gelmeyen çok garip işler yapıyorlar. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek yerine. Dini derslerin seçilmesini, kendi siyasal geleceklerinin güvencesi olarak görenlerin, ”seçmeli dert” yaratıp, toplumda oluşturdukları güvensizliği ve başarısızlığı  “geri kafalı” diyerek hedef saptırmaya devam mı edeceksin?

Hukuk Fakültesine dekan olarak veteriner, TÜBİTAK’ın önemli birimlerine Hayvanat Bahçesi Müdürünü, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı’na Atatürk ile ilgili hiçbir araştırması olmayan Fars dili uzmanını, Belediyedeki mezbaha görevlisini Trafik ve İstasyonlar Daire Başkanlığına, Dışişleri mensubu olmayan ve diplomat kökenli olmayan çok sayıda ismi Büyükelçi, Milletvekilinin kardeşi olan imamı Devlet hastanesi Müdürlüğü’ne, liyakat kurallarını yerle bir eden atamalar yaparak mı Ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacağız?

İnsanı “insan” yapan, Müslüman’ı “Müslüman” yapan, “Şefkat, merhamet, nezaket, adalet ve duygudaşlık “ kavramları, varsa yüreğinin hangi köşesindedir? Din ısrarla savunduğumuz gibi her şeyden önce ADALET’ mi? yoksa sadece İBADET mi?

Bizim gibi sıradan insanların bunun için illa şunu yazmış, bunu söylemiş, onu yapmış olması da gerekmiyor. 29 Ekim çok uygun bir tarih Milliyetçi bakışsa penceren, Milletimiz adına, Cumhuriyet adına, Demokrasi ve laiklik adına, İnsanlık ve insan hakları adına Hak, hukuk, adalet adına, Özgürlük adına “özür diliyorum.” Zira biz sizleri anlayamamışız diyebilecek misin acaba?

Evet, CHP’li, Solcu ve Kemalist insanların belki de yanlış yönetmeler kullanarak öğretemediklerini bil ki Allah yaşatarak öğretti ve öğretecek de. Sevgiyle kalın.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 15:04 tarihinde yazdırılmıştır.