GERİ KAFALI SOLCULAR TEKNOFESTEN NE ANLAR

Geçen ay İstanbul Atatürk hava alanında Teknoloji festivali (Teknofest) düzenlendi. Ne demek teknoloji festivali? Tabi ki Türkiye’nin ve dünyanın teknolojide geldiği noktayı ve yeni icatları, buluşları sergilemek, görmek, Türkiye insanına, özelliklede gençlere göstermek, yeni yetişen kabiliyetlere yeni örnekler ve fırsatlar sunmak.

Netekimde festival maksadına ulaştı. Hem dünyadan çok katılım oldu, hem de ülkemizde yeni yeni yapılan uçak, helikopter, çeşitli teknoloji ürünlerini gördük, gençlerimizde gördü. Bizim ilkokula gittiğimiz yıllarda okuduğumuz Alfabede “Uyu, uyu, yat” okurduk. Kim ne derse desin milletimiz ve gençlerimiz çalışmış, neler yapmışlar neler. Bir hikâyeden, bir rüyadan bahsetmiyoruz. Kendimiz gidemedik ama televizyondan izledik. Birçok silah ve uçağın, makinanın nasıl çalıştıklarını, sahada nasıl iş görüp, işe yaradıklarını da “Barış Pınarı” Harekâtında görüyoruz. Bu İstanbul Teknoloji Festivaline İstanbullular, hatta bütün Türkiye çok ilgi göstermiş. Bizler televizyonlarda izledik de hele gidenler anlata anlata bitiremiyorlar. Bir Türk insanı bir şey yaparsa, bir icatta bulunursa ben çok seviniyorum, kendim bulmuş, kendim başarmış gibi oluyorum. Ya siz sevinmiyor musunuz?

Böylesi gelişmeler, ülkemizin başarılarını neden bazı kimseleri sevindirmiyor? Türkiye’nin yükselişi neden içimizdeki bazılarını üzüyor?

İşte bende bunu hazmedemiyorum. Teknofest haberlerini bazı televizyonlar hiç vermediler, neden?

Guya onlar ilericiymişler, çağdaşmış, aydınmışlar. Hadi lan oradan sizden ilerici, aydın, çağdaş değil tam tersine çağdışı karanlıklarsınız. Festival denince siz “Şarap, bira, içki” festivali anlarsınız. Zaten aynı günlerde bazı gazete sütunlarında gözüme çarptı. İzmir Belediyesi acele misillemeyle bir içki festivali düzenlemiş. Ben bazen “Milletimin düşmanları ne söylüyor” diye bunların televizyonlarını izlerim. Onlara göre biz “kaderciymişiz, her şeyi Allah’a havale edermişiz, tembelmişiz, gelişmeciliğe kapalı ve karşıymışız…” Ulan manyak, sen ne icat ettin bugüne kadar. (İşte yine söyleyeceğim) Bu ülkenin kalkınması yolunda atılan her adıma karşı çıktınız. Yola da, köprüye de, santrala da, uçağa da karşı çıktınız. Siz misiniz aydın, siz misiniz çağdaş? Yarım asırdır, bu işleri takip ederim. Hiçbir cami avlusunda hiçbir hacı veya hocayı köprüye, santrale hayır derken görmedim. İşte ilerici, çağdaş, aydın onlar. Siz ise taş kafalı karanlıklarsınız. Siz ancak içki festivalleri yapmasını, hangi içkilerin karışımından en iyi kokteyli olur onu bilirsiniz. Kafayı çeker, kendinizin allameyi cihan olduğunu sanırsınız. Biz ise kendimiz bir şey yapamasak bile bu ülkeye eser kazandıran, faydalı olanları alkışlar, takdir ederiz.

Saygılarımla.