BIRAKIN GAZDAĞ ŞOVUNU DA, YOLDAŞLARINIZA SÖYLEYİN ORMANLARIMIZI YAKMASINLAR

Yazar -

BIRAKIN GAZDAĞ ŞOVUNU DA, YOLDAŞLARINIZA SÖYLEYİN ORMANLARIMIZI YAKMASINLAR  

Ormanlarımız yanıyor. Şu yazıyı yazarken Marmara Adası yanıyordu. Balıkesir’in çeşitli yerlerinde yangınlar vardı. Evler, fabrikalar, hayvanlar yanıyordu. Ormanlar yanıyordu ormanlar. Bursa Uludağ’da aynı anda dokuz yerde birden yangın çıktı, yine o saatlerde ülkemizin birkaç yerinde daha yangın vardı. Bütün bu yangınlar tesadüf mü, kaza yangını mı dikkatsizlikten mi? Vallahi bana hiç öyle gelmiyor. Zaten Muğla ve Bodrum’da çıkan yangınları PKK üstlenmişti. “Biz yaktık” demişlerdi. Bu şerefsizlerin karakterlerine de uyuyor, yakarlar bu namussuzlar. Geçmişte de yaktılar, şimdi de yakıyorlar işte. Her yangını teker teker üstlenmelerine de gerek yok. Tarzları, karakterleri budur. Hayvanda, ormanda yakarlar. Yeter ki Türkiye’ye zarar olsun. Peki PKK kim? PKK CHP’nin yoldaşı, yol arkadaşı değil mi? Seçimlerde iş birliği yaptığı bir çete değil mi? Bayramda da bayramlaştığı kucaklaştığı bir parti bir çete değil mi? O zaman CHP’den ricamız lütfen söyleyin şu yoldaşlarınıza, yol arkadaşlarınıza da ormanlarımızı yakmasınlar. Onlara ancak CHP’nin sözü geçer, Kılıçdaroğlu’nun sözü geçer. Taa SSK Genel Müdürüyken PKK’ya yaptığı yardımlar hatırına lütfen söylesin, yakmasınlar ormanlarımızı.


 

“MAKSAT ORMAN DEĞİL MADEN SEN HALA ANLAMADIN MI?”

Haftalardır CHP ve yakını medyayı izliyorum. “Gaz dağlarından maden çıkartılmasın” yürüyüşler, mitingler, kamyon dolusu şamata. On üç bin orman kesilmiş. PKK’nın yaktığı milyarlarca ormandan tek cümle kurduklarına rastlamadım. “Ormanlar yakılsın, ama maden çıkartılmasın” Siyonist Yahudi’nin televizyonu hiç susmuyor. Öğrendik ki “Türkiye’de maden çıkartılmasın” mevzusunu Avrupa destekliyormuş. Yetmişli yıllarda ki bir olay aklıma geldi. Bizim ülkücüler Devsol’un Ankara mahallelerindeki bir hücresini basıyorlar, birçok yasak yayının yanında bir çuvalda Mark buluyorlar. (Mark o zaman Alman parasıydı) Markları sahte sanıp bekar odasındaki sobalarında “namussuz komünistler sahte para işine de girmiş” deyip yakıyorlar. Son kalan bir demet yakmadan birisi “yahu biz bunları yakıyoruz da gerçek olmasınlar?” deyince bir uzmana soruyorlar ki meğer gerçekmiş. Yahu bir yıkıcı, Türkiye’nin düşman komünist hücrede bir çuval Alman parası ne arıyor? (Bu olayın şahitlerinden birisi halen kasabamızda yaşamaktadır) bizim ülkemize zarar veren her türlü faaliyetin arkasında mutlaka bir yabancı devletin istihbarat desteği mevcuttur. Ormanlarımızı yakanlarında, onlarla iş birliği yapanlarında, maden çıkartılmasın diyenlerinde ülkemizi istikrarsızlığa itenlerinde. Saygılarımla.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 17 Nisan 2024, 01:04 tarihinde yazdırılmıştır.