“TORPİL”

Yazar -

“TORPİL”  

İyi bir kariyer sahibi olmanın yolunun iyi bir üniversite ve iyi bir bölümde okumaktan geçtiği düşüncesinin hakim olduğu toplumumuzda, okul ve iş yaşamı arasındaki bağın çoğu zaman hiç uyuşmadığı aşikar. Tercih zamanı bunu çok daha iyi gözlemledim.

Eğitim geleceğe dair bir yatırımdır. Günümüz Türkiye’sinde eğitim gençlerimizin saçma tekerlemeleri ezberleyerek tamamladığı ve sonunda saçma bir lisansla ödüllendirildiği yıllarca süren verimsiz bir süreçten ibaret. Birçok kişi ihtiyacı olmayan hatta hiç ilgilenmediği konuları öğrenmek zorunda bırakılıyor.

Geleceğimizin evrensel bakış açısına sahip, anında ve hızlı davranabilme becerisine erişmiş, nerede ve hangi koşulda olursa olsun kendini doğru ifade edebilme becerisine sahip gençlere ihtiyacı var. Kendini yenileyen geliştiren, dönüşümü hızlı yapan ve iyi ifade eden gençler iş bulma konusunda bir adım önde. Tercih döneminde görüştüğüm, öngörülerimi aktardığım, veli ve öğrencilerin kararında yine de manav Erkan’ın daha etkili olduğuna şaşırmadım.

“Abe Erkan sen ne söyledin de her veli ve öğrenci senin yolunun daha doğru olduğuna inanıyor?”  Diye sormak zorunda hissettim kendimi.

“ Hocam senin yazılarını okuyorum. Ama sanırım sen Mars’ta yaşıyorsun. Senin söylemlerin hepsi ideal düşünceler. Diyelim ki bunların hepsini gerçekleştirdi çocuğumuz. İktidara yakın değilsen, tanıdık Milletvekili, tanıdık Belediye Başkanı yoksa Meclis üyesi değilsen ağzınla kuşta tutsan o iş sana yar olmaz.” Liyakat ve ehliyetin neresindeyiz? Ne kadar riayet ediyoruz ihtiyacımız olan yere birini seçeceğimizde?

Kekeleyerek bir şeyler söylemeye çalıştım sanırım. “Böyle gelmiş böyle gider mi diyeceğiz? Herkesin şikayet ettiği bu çürümüşlüğe son noktayı koymayacak mıyız? “Aynen” Hocam adam kayırmacılığından, ahbap-çavuş ilişkisinden "Dayısı olan giriyor" diyerek hepimiz şikayet ediyoruz, ama istisnalar dışında çoğumuz bu işin içindeyiz. Yeter ki bir yere atanacak bir tanıdığımız olsun veya atama yapılacak komisyonda görev yapalım. Dün onlar yaptı. Onlar yaparken iyiydi, bugün biz yapmayacak mıyız?

“Aynen” Erkan; Ben ne anlatıyordum. Sen konuyu nereye getirdin. İki tarafı çilek kaplı bir değneği tutmaya devam edeceğiz o zaman. Torpil ile atananlar devlet ve millete hayır etmez. Mesleki bilgi ve yeterliliği olmadan o göreve geldi veya o makama atandı. Zaten bu yüzden olsa gerek, bulunduğu yerde başarılı olamasa bile istifa mekanizması bizde yok hiç işlemiyor. Ortalık hakkımı helal etmiyorum diyerek birbirine küsenlerle dolu.

Torpil konusunda torpil yapanlar kadar torpil arayanlar da suçlu. Gelin, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın umutlarını tüketmeyelim. Her şey hakkaniyet ölçüsü içerisinde yapılıp hiç torpil yapılmasa bile sözlü mülakatın özünde torpil algısı vardır. İş alımlarında selfie karelerinde yer alan “en yakınları” almaktan vazgeçip yerine “en ehiller” alınsın. Liyakat ve ehliyeti dilimizde değil ilkemizde ve uygulamamızda olsun. Mülakat yerine, sınav ve güvenlik soruşturmasını şart koşalım.

Erkan bana öğretti ki; asıl konuşması gerekenlerin sustuğu, susması gerekenlerin ise konuştuğu bir toplumda, haksızlıkları önlemek ve adaleti sağlamak mümkün değildir. Sevgiyle Kalın.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 16 Nisan 2024, 12:13 tarihinde yazdırılmıştır.