“TERCİH ZAMANI”

Çocuklarımızın hayatının en önemli dönüm noktalarından biri de üniversiteye giriş sınavıdır. 2-3 saatlik sınav sonrasında yaptığı tercihler ömrünün geri kalan yıllarını belirliyor.

İnsanın hayatını etkileyen önemli kararlardan bir tanesidir meslek seçimi. Ali Arslan hocam, Hasan Topuz hocam, şöyle bir hesaplayın bakalım, kaç tane öğrencinin üniversite tercihini yaptık. “Hangi mesleği yapabilirim, hangisi bana daha uygun” sorusunu kaç kez duyduk. Kaç tane öğrencinin hayallerinin peşinden koşmasını sağladık. Ne kadar kolaymış o zorluklar içinde tercih yapmak.

Eğer öğrenci kafasında tam bir meslek netleştirmedi ise (genellikle netleşmemiştir) ve farklı kişilere danışmaya başlıyorsa vay haline… Özellikle tercih döneminde herkes eğitimci, herkes tercih danışmanı oluveriyor. Bir de öğrencisi üniversitede okuyorsa tam bir profesyonel danışman oluyor.

“Okuyacaksan doktor olacaksın, gerisi roman beyaa”,

“Para inşaat sektöründe, inşaat mühendisi ol, yaparsın mütayyitlik”,

“Veteriner olup ayvan mı bakcan”,

“ Diş hekimliği okuyup sonra milletin ağız kokusunu mu çekeceksin”,

“Öğretmen ol üç ay tatil. Bir de öğretmenle evlenirsin. Hayat size güzel”,

“Hocam bizim kızan kaymakam ya da vali olsun istiyorum. Makam aracı var, koruması var, lojmanda oturuyor.”

“Vallahi benim oğlan ODTÜ mezunu hemen iş buldu, başka üniversite yazmaya gerek yok.”

Farklı öneriler neticesinde kafalar iyice karışır. Buradaki önemli nokta şu, danıştığınız her kişinin tecrübesi ve doğruları farklı, kişiler kendi doğrularına göre cevap veriyor. Sevgili gençler anne ve baba çocuğunu en iyi tanıyan kişidir. Onların fikirlerini ve yönlendirmesini önemseyin ama kararlarınız kendi kararınız olsun. O meslekle ömür boyu uğraşacak olan sizsiniz. Yıllarca oku, çalış çabala elde et ve bir gün bir bak, o hayal senin değil, Dayının hayali. Yaş oldu otuz. Sonra  “neydi benim hayalim” diye dövün dur. Eğer “kendi” hayallerimizin peşinden koşmuyorsak, muhtemelen başkalarının hayallerini yerine getiriyoruz demektir.

“Ne aradığını bilmeyene, bulduğu her şey doğru gelir.” Birçok insan hangi seviyede eğitime sahip olursa olsun bir şekilde iş hayatına atılabiliyor. Bazen hayat şartları, bazense zamanı geldiği için çalışmaya başlıyor. Ya da işsizler ordusunun bir neferi olarak hayatına devam ediyor.

Doktor ya da siyasetçi, Avukat ya da gazeteci, çiftçi ya da bir tostçu ne işi yaparsanız yapın işinizi seviyorsanız verimli olursunuz. Öğrendikçe mutlu oluyorsanız, yeni bilgilerinizi işinizi daha kaliteli yapmak için kullanacağınızı düşündüğünüzde heyecanlanıyorsanız doğru işi yapıyorsunuz demektedir. “Zamanınız kıymetli, başka birinin hayatını yaşayarak zamanınızı boşa harcamayın”. Sevgiyle kalın…