EVET; HER ŞEY GÜZEL OLACAK!...

Yazar - Nuri Kahraman

EVET; HER ŞEY GÜZEL OLACAK!...  


Son seçimlerin sloganlaştırarak ülkemize kazandırdığı deyimlerden biri oldu HER ŞEY GÜZEL OLACAK. Nitekim, akşam katıldığımız bir düğünde gelin arabasının arkasında, HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLDU yazıyordu. Ne niyetle yazılırsa yazılsın burada, sloganın sıcaklığı ve de tutmuşluğu bir vâkıa olarak duruyor karşımızda.

İstanbul’un yenilenen seçimi bunu daha bir pekiştirdi. Evet, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve de HER ŞEY GÜZEL OLACAK; hem de çok daha güzel olacak!

Bunu, ülkem ve de milletim adına, içimdeki duygu söylüyor. Samîmî inancım bu, güvencim de. Bir defâ biliyoruz ki, El hayru fî mâ vaka'a; yani OLANDA HAYIR VARDIR.

Seçimin sonucu îtibârıyle herkes bunu değişik değerlendirebilir. Özellikle, yaklaşık 20 yıldır hep yükselen trende alışanlar için bu sonuç tahminin ötesinde bir travmaya sebep olmuştur. Mart seçiminde 1 bile olmayan makas, tekrarlandığı Hazîran’da 10’a yaklaşmıştır. Millet âdetâ, öncesinde kıl payı mesâbesinde görünen îkazı 10 numara olarak gözüne sokarcasına tecdid ve de teyid etmiştir.

Peki, sonuç CHP ve şürekâsı için hayırlı mı olmuştur? Şimdiden bir şey söylenebilir mi? Elbette ki hayır. Bunu zaman gösterecek. Ya iktidar? Bunu da zaman gösterecek. Tabiî, bizi daha çok memleket ilgilendiriyor sonuçta, onun için durum nasıldır?

Bu noktada şunları söyleyebiliriz; şimdi artık, iktidar için de, muhâlefet için de GERÇEK zamânı. Söylemler çok hoştu, süreçler coşkulu ve de eğlenceliydi; şimdi eylemlere bakacağız. Muhâlefetteyken hayâl kurmak, aklından geçenleri atmak güzeldi. Onlar için şimdi attıklarının ne kadarını tuttuklarını gösterme zamanı.

İktidarın da, hayâlle, vaadle, "hadi bir daha, durmak yok, yola devam" vs. güzel söylemlerle, her defâsında ders aldığını söyleyip trendine güvenerek bildiğini okumalarla, eski hayâller üzerinden yaptığı palyatif güncellemelerle geldiği noktayı görüp ciddî ve de milleti iknâ edecek derecede somut olarak kendini yeniden ispatlama zamânı.

Onun için ben de inanarak ve de samîmiyetle HER ŞEY GÜZEL OLACAK diyorum. Çünkü herkes kendisine çeki-düzen vermek zorunda. Şunu kabul etmek gerekir ki, Millet Ak Parti’de göreceği her şeyi gördü. Onunla bir yerlere geldi. Her anlamda seviye yükseldi. Ülke sınıf atladı. Bunu kanıksadı da aynı zamanda. Bundan dolayı, dönüp dolaşıp geçmişe vurgu yapılarak günün kurtarılmaya çalışılmasından ziyâde karşısında insânî, kültürel, medenî, ufkî bir seviye ve yakınlık görmek istiyor insanlar artık. Samîmiyet ve duruş bekliyor.

Şimdi, seçim sonrası bir sükûnet havası var. İktidar tarafı şokun etkisinde. Kendisine temsilci rolü biçen kimi kifâyetsizlerin şımarık davranışları da yok. Bu yönüyle ortalıkta bir sâkinliğin olduğu gâyet açık. Onlar için artık şimdi biraz oturup düşünme zamânı.

Muhâlefet içinse, yıllardır özlenen şeye kavuşmuşluğun verdiği ilk heyecan ve eğlence faslının ardından şöyle biraz oturup sâkinleştikten sonra icraata geçme zamânı.  

Mâlum, Tayyip Erdoğan da İstanbul’dan başlamıştı. Onlar da bu seçimi bu anlamda bir başlangıç kabul ederlerse Ekrem İmamoğlu’yu bu noktadan nereye kadar taşıyabilecekler bakalım. Belki de yapacakları ilk ve en hayırlı iş Tayyip Erdoğan’ın yükseliş sırrını çözmeye çalışmak olacaktır.

Diğer yandan, şunu da söylemek gerekir ki; her ne kadar köylerimizde kentlerimizde kimi maksadını aşan, adı kutlama olan çılgınlıklara, halkın inancıyla örtüşmeyen eylem ve söylemlere tevessül edildiyse de geldiğimiz noktada CHP eski CHP değildir artık. CHP’nin eski CHP tarzı siyâset yapma lüksü yoktur. Çünkü, Ak Parti’yle gelinen şu noktadaki Türkiye eski Türkiye değildir.

Dolaysıyla, CHP bir rüzgâr yakalamıştır. Bu popülaritesini koruyup trendi yükseltmeyi düşünüyorsa attığı her adıma dikkât etmek durumunda. Kısaca, şımarmayıp, eski alışkanlıklarını terk etmek, gençlik dönemi duygularına gem vurmak ve de kendisine hâkim olmak durumunda.

Ak Parti için ne söylenebilir? Şimdiye kadar her şey söylendi. Parti olarak gelinecek yerlere kadar gelindi. Bu saatten sonra ise samîmiyetten başka geçer akçe yok. Onu da nasıl ispat edeceksin? Ama bir şeyler yapılmak zorunda.

Sevgili dostlar; sonuçta, öyle ya da böyle, illâ bir şeyler olacak. Bu millet bir şekilde yürüyüşüne devam edecek. Allâh bu milletin yolunu bu zamana kadar açtığı gibi bundan sonra da açacak inşâllâh.

Son olarak, iktidar ya da muhâlefet; partiler için sonuç nasıl gelişir bilmiyorum ama son tahlilde ÜLKEM İÇİN HER ŞEY GÜZEL OLACAK diyebiliyorum rahatlıkla. Çünkü artık, herkesin ayağı yere basacak, kimse birbirini küçümsemeyecek, dış siyâsetin de sıkıştırmasıyla daha bir yakınlaşma ve barış ortamıyla berâber millet olarak yeniden kaynaşıp kendimizi fark etmenin sinerjisiyle geleceğe güçlenerek yürüyeceğiz inşâllâh diye ümit ediyorum. İçimde böyle bir his var.

Dolayısıyla, her hâlükârda şu âyeti göz önünde bulundurmalıyız: "Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir." [Bakara 216]

Hülasa-i kelâm, son İstanbul intihabının genel intibahla berâber millet, memleket ve de gönül coğrafyamız için hayırlara vesîle olması temennîsiyle cümleye sevgi, saygı ve de sonsuz mutluluk dileklerimizi sunuyoruz ves’selâm…

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 23 Nisan 2024, 17:40 tarihinde yazdırılmıştır.