ATATÜRK’ÜN SON SÖZLERİNDEN “DİNİMİZİ İHMAL ETTİK”

Atatürk’ün son sözlerinden mi desem, yoksa son pişmanlıklarından mı desem “Dinimizi ihmal ettik” Bu sözleri hatıralarını yazdırdığı Ruşen Eşref Ünaydın’a söylüyor. Bizatihi Doğu Perinçek’in kendi ağzından işittin. Atatürk için “Dine ve Allah’a inanmıyordu” diyor. Delil olarakta bir meclis konuşmasındaki şu “Gökten indiği ZANNEDİLEN kitapların hükümleriyle değil, hayatın gerçek tecrübelerinden alınmış kanunlarla idare edileceğiz…” Sözlerini delil gösteriyordu.

Doğu Perinçek’in bu iddiası doğrudur. Eğer bir insan Kuran-ı Kerim’den bahsederken “Gökten indiği ZANNEDİLEN” cümlesini kullanırsa Kuran’ın ilahi bir mesaj olduğuna yani “Allah Kelamı” olduğuna inanmadığının bir delilidir. Kuran-ı Kerim’in tamamını değil de bir ayetini yani bir cümlesini dahi inkar bir insanı dinden çıkarır ve uzaklaştırır. Peki, Mustafa Kemal böyle bir konuşma yapmış mıdır?

Maalesef böyle bir cümle kurmuştur. Bu iddia sadece Doğu Perinçek’e ait değildir. Birçok kişiden aynı sözleri işittim de ben piyasadaki en Atatürkçü olduğu için Perinçek’in sözlerini öne çıkartıyorum.

Peki, ne oldu da ölümüne yakın Ruşen Eşref Ünaydın’a böyle bir itirafta bulunmuştur?

Şunun için. Uzun devlet tecrübesinden sonra şunu yaşayarak ve tecrübe ederek görmüştür ki, bir millet asla dinsiz olamaz. İnansan da, inanmasan da bu gerçeği göreceksin. Eğer şu Türk milletinin kalbinden ve hayatından İslam dinini çıkartırsan geride sadece bir çöp yığını kalır. Rıza Nur meşhur bir doktor ve tarihçidir. Kendisini ateist yani inançsız olduğu halde “Din bir millete mutlaka lazımdır” der. Celal Bayer’de bir mason olması sebebiyle dinden uzaktır. Hatta Menderes’le bu hususta zaman zaman münakaşa yapmıştır. Fakat hayatının son zamanlarında bir milletin var oluş sürecinde ve de içtimai hayatında dinin önemini fark etmiş ve itiraf etmiştir ki “Bir millet asla dinsiz olamaz” Avrupa’da sadece Türkiye, Fransa ve İrlanda Cumhuriyeti laiktir. Gerisi Hristiyanlık temellerine dayanan bir anlayış üzerine kurulmuştur. Bunlar çok mu akılsızlar? İşte Mustafa Kemal’de etrafındaki masonik çemberi yararak hakikati ancak hayatının son demlerinde bu gerçeği görebilmiştir. Bazı çok akıllılar “Atatürk hiç yanılmaz” diyorlar ve bizi Atatürk üzerinden terbiye etmeye kalkıyorlar. Peki, Atatürk hiç yanılmaz da Mason Localarını neden kapattı?

İşte burada yanılmış ki İsmet İnönü yeniden açarak yanlışı düzeltmiş. Ya da yaptığı en doğru iş miydi? Ona da okuyucular karar versinler. Yalnız Masonlar “Localarımızı kapattı ama her zaman bizim arzularımızı yaptı” diyorlar. Saygılarımla.