Özelleştirme değil, Özeleştiri

Yazar -

Özelleştirme değil, Özeleştiri  

31 Mart yerel seçimlerine 3 gün kaldı. Son viraja girildi. Her yerde karşımıza siyasiler çıkıyor. Oy için çalmadık kapı bırakılmıyor. Mesajlar telefonlar, broşürler, kendimizi çok özel hissettiriyorlar. Bir de muhtar adaylarımız. Vaatlerin arkası kesilmiyor. Ne yalan söyleyeyim her ay seçim olsun da kapımızı çalan birilerinin mutluluğunu yaşayalım istiyorum. 

Lüleburgaz’daki seçim atmosferini seviyorum. Seçim sürecinde rencide edici, gerginlik yaratıcı, aşağılayıcı, sözler duymuyoruz. Kazananda, kaybedende bu şehirde yaşamaya devam edip, yarın aynı mekânda yan yana oturup hiç bir şey olmamış gibi yaşamına deva edeceğini biliyor.

Ama Cumhur İttifakı liderlerinin işgali altındaki televizyonlara baktığımız zaman genel seçim havasına bürünüyor günlerimiz. İçimiz kararıyor. Bütün renkleri, dinleri mezhepleri bir arada barındıran güzel ülkemin güzel insanları ötekileştirmenin, ayrıştırmanın burukluğunu yaşıyor.  

Cumhur İttifakı liderlerinin ağzından düşürmediği kelimeleri gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz. Google amcadan yardım aldım.

Beka: Kalıcı-Varlık-Var olmak- Ölmezlik Zillet: Hor görülme, horlanma, aşağılanma, alçalma Çete : Bir reisin idaresi altında bulunan birlik. İllet: Hastalık, dert

Millet İttifakı’nın adayı Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Bursa’da kazanırsa, Türkiye’nin milli bekasının neden zarar göreceğini anlamıyorum. “Zillette hayır yoktur, zillette umut yoktur, zillete gelecek yoktur.” Denilen Millet İttifakı niye umut olmasın, geleceğimiz olmasın, hayırlı olmasın. Yerel seçimlerin Ülke için beka seçimi olmadığını biliyoruz. Kendileri için bir beka seçimi olabilir mi acaba? Seçim sayesinde kazandıkları her şeyin yavaş yavaş de ellerinden gitmesinin korkusu olabilir mi acaba? Büyük şehir belediyelerin bütçesinden milyarlarca liraların iktidara yakın vakıflara nasıl aktarıldığını okuduk.  Seçim kazanma uğruna, siyaset uğruna, seçmeni korkutarak, baskı altına alarak değerlerimizle oynamayın lütfen.

Seçimler özgür, adil, yasal, huzurlu, şiddetsiz, meşru seçimlerin sonucunda kazanılacaksa, kim kazanacaksa kazansın bu seçimlerin sonucunda bu kimse için bir beka tehdidi olmaz, oluşturamaz. Tam tersi, birileri bir meydanda iktidara desteğini bildirip silahlanma çağrıları yaparsa, bunun sonucunda seçim kazanılacaksa ve bu silahlanma çağrılarına savcılarımız göz yumacaksa, o zaman ülkenin bekası tehdit ve tehlike altındadır.  

Yüreği sevgiyle dolu, insanlara değer veren, hoşgörülü, güler yüzlü, farklı düşüncelere saygı gösterebilen adaylarımız olduğu için çok şanslıyız. Özelleştirme değil özeleştiri, illet değil sağlık, Zillet değil onurlu, Umutlu değil mutlu olan insanların yaşadığı bir Lüleburgaz’ı yöneten Reis değil, Belediye Başkanı şimdiden hayırlı olsun. Sevgiyle kalın.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 14:50 tarihinde yazdırılmıştır.