18 MART ÇANAKKALE RUHU VE EZANIMIZ

Yazar -

18 MART ÇANAKKALE RUHU VE EZANIMIZ  

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”

“Her nerede görsem Türk’ün ayak izini,

Gözlerim al Bayrağı arar, kulaklarım ezen sesini”

Tarih 1915 Martının 18. Günüdür. Bütün istihbarat raporları düşman donanmasının büyük bir saldırı yapacağını haber vermektedir.

Boğaz çevresindeki topçu kolordu komutanı Cavat Paşa gece gündüz tabyaları dolaşmakta, askerlerine nasıl hareket edeceklerine dair emir ve komutalarını sürekli tekrarlamaktadır. Toplar yağlanmış, silinmiş, mermiler gerekli yerlere istif edilmiş, her an savaşılacak hale getirilmiş, ateşe hazırdırlar.. günlerce tam bir alarm halinde olan askerler, mevzilerden denizi sürekli gözetlemekte ve büyük bir heyecan ve stres içerisindedirler. Ve o malum gün ve saat gelir çatar. Taa uzaklarda düşman donanmasının ruhları gibi kapkara dumanları görülür. Şimdi bu satıları okuyan kardeşlerime soruyorum. O şartlarda ve o mevzilerde siz olsaydınız o anda nasıl bir tepki verirdiniz? Yani, düşman gemilerini gördüğünüzde ne derdiniz? Nara mı atardınız, küfür mü ederdiniz? Ben söyleyeyim. O anda ne oluyor biliyor musunuz? Bütün mevzilerden ezan sesi yükselmeye başlıyor. “ALLAHÜ EKBER ALLAKÜ EKBER…” yurdunu, namusunu çiğnemeye gelmekte olan, az sonra devasal toplarından üzerlerine ölüm yağdıracak o namert gemileri gören askerlerimiz bir tehlike anında yavrusuna sarılan anne gibi ezanına sarılıyor. Çünkü anında sarılabileceği en kutsalı ezandır da ondan.

Okuyucularımın içerisinde çok sayıda CHP’li olduğu söyleniyor. Onun için Deniz Baykal’dan bir söz “Ezan, sadece namaza davet değildir. Aynı zamanda bağımsızlığımızın da bir ifadesidir” evet “Çanakkale ruhu” diyoruz ya, bu ruh dindir, imandır, ve de bunların ifadesi EZAN’dır.

8 mart akşamı Taksimde ezanımızı yuhalayan  ve ıslıklayanlar aslında bizim ruhumuzu ıslıklıyorlar. Aslında onları oraya sürüp bu işi yaptıranlar, bizim için Ezanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. Yenizellanda’da camilerimize saldıranlarla Taksimde ezanımıza saldıranlar arasında güçlü bir bağ var. Avrupa’nın birçok yerinde camilerimize saldıranlarla buradakiler arasında belki de kendilerinin bile göremediği bir bağ var. Dahası, 1915 tarihinde Çanakkale de üzerimize ateş yağdıranlarla da bugün burada ezanımıza, camilerimize saldıranlar arasında bir bağ, bir irtibat mevcuttur. Göz o dur ki bunu göre. Akıl o dur ki bunu bile. Taksim kalkışmasında bin civarında araç yakanlarla, duvarlarla “zulüm 1453’te başladı” yazanlarla, güney doğu illerimizde camileri yakıp imamları öldürenlerle, 1980 öncesi Marmara vapurunu, Aksaray yer altı çarsını, taksimdeki kültür sarayını ve ormanlarımızı yakanlarla bunların irtibatı, alakası vardır. Bizim savaşımız işte bunlarladır, biline. Saygılarımla.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 02:57 tarihinde yazdırılmıştır.