Sanırsın Mars’tan Gelmiş

Yazar -

Sanırsın   Mars’tan Gelmiş Davul zurnayı, avcı turnayı, deve hurmayı,

Tembel yatmayı, pazarcı satmayı, Siyasetçi atmayı… Severmiş…

“Tarımda Avrupa birincisi, Dünya yedincisi olduk” “mazotun bugün geçerli olan fiyatı üzerinden çiftçilere yüzde 35 indirim yapacağız”, “Sakarya’daki Tank Palet Fabrikasının “özelleştirme kararı satış anlamına gelmiyor”, “ Tanzim satış kuyruğu değil varlık kuyruğu”… Bizim siyasetçiler sanırsın Marstan gelmiş bu ülkede yaşamıyorlar. Atan atana… Seçim meydanlarında ülkenin, vatandaşın sorunları değil karşı adayın mal varlığı konuşulur oldu. 

Sarhoş dostunu, ayı postunu, yaşlı bastonu, 

Hatip lafı, suçlu affı, açıkgöz safı… Severmiş.

Geleceğe dönük politikalar üretmek yerine ülkeyi gerip ayrıştırmaya ve birbirine düşman etmeye gerek var mı? Palavralarla günü kurtarmak yerine, geleceğimizi kurtarmak için çalışma zamanı değil mi?  Vatandaşa yaptıklarınızı, yapamadıklarınızı ve yapacaklarınızı anlatın yeter…

Bu ülkede işsizlik var sebebi mevsimler… Bu ülkede tren devrilir sebebi hava koşulları... Bu ülkede insanlar madenlerde, kaçak binalarda can verir, sebebi fıtrat. Bu ülkede ne olursa olsun bir bahanesi var. Sorumlusu yok. Memleket var, makam var, yetki var, güç var ama hesap veren yok.

Seçime gidiyoruz ama görenler savaşa gidiyoruz sanıyor. Ülkeyi gerip ayrıştırmaya ve birbirine düşman etmeye ne gerek var. Artık seçmenin terör örgütleri ile ilişkilendirilmesinden bıktık. Birazda başka şeyler söyleyin. Kürsüye geçen Şuna oy verirseniz terörist, buna oy verirseniz fetöcü olursunuz söylemlerinden bıktı. Çünkü vatandaş Habur sınır kapısından PKK militanlarının ülkeye nasıl ve kimler tarafından sokulduğunu biliyor. Oslo görüşmelerini biliyor. HDP ile Dolmabahçe sarayında nasıl mutabakat imzalandığını biliyor. Diyarbakır’da yapılan şovda Kürdistan’a selam gönderenlerin kim olduğunu biliyor. Bunlar bıkkınlık verdi. İllet, zillet, çete, beka gibi idrak etmekte zorlandığımız kelimelerle itham edeceğinize gereği neyse onu yapın. Artık bu tür söylemlerden vazgeçerek enflasyonu, işsizliği, eğitimi, çarpık yapılaşmayı, adaletsizliği ve çözüm önerilerinizi dilinize dolasanız iyi olur. Siyaset ve siyasetçiden bıkan millet korkarım sandığa gitmekten vazgeçecek yada oyu ile gerçekleri yüzüne vuracak.

Eğer siyaseti yürek yiyerek yapıyorsanız. Neden aday oluyorsunuz? Taşıma suyla değirmen dönmez. Bu işi bırakın. Kimse size silah zoruyla yaptırmaz. İşi hakkıyla yapan mutlaka vardır.

Yüreği sevgiyle dolu, insanlara değer veren, hoşgörülü, farklı düşüncelere saygı gösterebilen bir siyasetçi modelini görmek dileğiyle… 

Sevgiyle kalın.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 23:07 tarihinde yazdırılmıştır.