İstiklâl Marşı, Bir Sevdâ Türküsü!

Yazar - Nuri Kahraman

İstiklâl Marşı, Bir Sevdâ Türküsü!  

Âkif, Hem Şiiri, Hem Şuuruyla Örnektir!



Âkif'in Hayâtı da Şiiri Gibi!



Mehmet Âkif Ahlakıyle de Örnek Alınmalı



Âkif'de Şiir Kadar Şuur da Önemli



Mehmet Âkif; Bir Ahlâk Örneği!



Âkif Ahlâkı, İstiklâl Ülküsü...



Gençlere Âkif Ahlâkı



Âkif, Hem Şiir, Hem Şuur, Hem Şiar!



 

Türkiye Dil ve Edebiyât Derneği Ordu Şûbe Başkanı 

 Nûri KAHRAMAN İstiklâl Marşı'nın TBMM'de kabûlünün yıldönümü münâsebetiyle bir açıklama yaptı. Kahraman açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Aziz Türk milleti Kurtuluş Savaşı’nda dünyâ tarihine geçen büyük bir mücadele vermiş, her yandan gelen onca hücüm ve yıkımların getirdiği en zor şartlara rağmen aslâ yılmamış, maddî-mânevi tüm imkânlarını seferber edip her şeyini ortaya koyarak vatanına cansiperâne sahip çıkmıştır.

Bu eşsiz mücadele, vatan şairi Mehmet Akif’in yazdığı “KORKMA!” diye başlayıp bütünüyle îman ve ümitle yoğrulu İstiklal Marşı’nın mısralarıyla kıyâmete kadar semâlarda çağlayacak bir sevdâ türküsüne dönüşmüştür.  

İstiklal Marşı milletimizin ezelden ebede giden kutlu yolculuğunu, ruh ve irfan derinliğini, gönül yüceliğini, manevi değerlerini, milli kimliğini, vatan sevgisini en müstesna biçimde anlatmaktadır.

Bizler bugün bu topraklar üzerinde hür ve bağımsız yaşıyorsak, geçmişten geleceğe doğru yükselen büyük hedeflerimize yürüyorsak, bunu İstiklal Marşı’nın terennüm ettiği ruha, canı pahasına bu toprakları vatan yapan ve koruyan ecdadımıza borçluyuz.

O gün savaş meydanlarında, vatanın dört bir yanında karış karış verilen büyük mücadele bugün, bilimde, teknolojide, kültürde, sanatta, ekonomide, dış politikada, hayatın her alanında verilmekte, aynı hızda devam etmektedir.

Bu mücâdele ebediyete dek sürecektir. Çünkü, düşmanların ülkemiz üzerindeki sevrvârî emelleri devam etmekte ve aslâ da bitecek değildir. Dolayısıyla İstiklâl Marşı her zaman, mecliste ilk okunduğu heyecanla okunup iyi anlaşılmaya çalışılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki savaşlar barış dönemlerindeki çalışmalarla kazanılır. Zaferin sonsuza kadar artarak devâmı için dâima hazır olmak, savaştan çekince duymamak durumunda bulunmak gerekir. Bu da Mehmet Âkif’in hem İstiklâl Marşı’nda, hem Safahat’ında, hem de hayâtında karakter olarak ortaya koyduğu ahlâkî prensipler çerçevesinde, o ülkü etrafında kenetlenmek, bu duygu, düşünce ve erdem çizgisinde sapma göstermeden, gevşemeden, yozlaşmadan devam etmekle mümkündür.

Dolayısıyla gençlerimize milletimizin ruh ve hissiyâtını en güzeliyle terennüm eden İstiklâl Marşı’nı açıklamak, Safahat’ı öğretmek kadar onun idealist, şuurlu, istikrarlı, istikâmetli, din, îman, millet, vatan, bayrak için gösterdiği fedâkârlıkları, çektiği çileleri anlatmak, bu meyânda erdemlerle dolu hayâtını örnek almalarını sağlamak da bir gerekliliktir.

İstiklal Marşı'nın Kabulü bağlamında Mehmet Akif Ersoy'u Andığımız şu günlerde, İstiklâl Harbimizin mânevî önderi Millî şairimiz başta olmak üzere, canlarını siper ederek bizlere bu günleri armağan eden tüm kahramanları rahmetle ve minnetle anıyor, mazlûmların ümîdi aziz milletimizi bu inanç, aşk, istikâmet ve heyecanla berâber kıyâmete kadar pâyidâr kılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyorum.

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 18:00 tarihinde yazdırılmıştır.