KUDÜS TARİHİ-3- OSMANLILAR DÖNEMİ

Yazar - Ahmet Bostancı

KUDÜS TARİHİ-3- OSMANLILAR DÖNEMİ  

Osmanlılar Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferiyle birlikte Kudüs’ü 31 Aralık 1516’da fethettiler. Bundan sonra Yavuz Kudüs’ün adını Kudüs-ü Şerif olarak değiştirdi.

Bu tarihten itibaren Kudüs-ü Şerif tam 400 sene Osmanlı toprağı oldu ve tarihinin en huzurlu yıllarını yaşadı. Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar dinlerini rahatça yaşayabildiler. Bunun sırrı “lailahe illallah, İbrahim Halilullah” (Allah’tan başka ilâh yoktur. İbrahim Allah’ın dostudur.) kelime-i tevhidinde saklıdır.  İbrahimî dinlerin atası, İbrahim(as)a inanan tüm insanlar;  Müslüman, Yahudi ve Hristiyan…  bunu kabul ettiği ve Osmanlı’nın “Hz. İbrahim’i Allah’ın dostu kabul edenler bu şehirde yaşayabilir.” Anlayışını hakim kıldığı için olmuştur.

Kudüs-ü Şerif Osmanlılar için her zaman büyük önem taşımıştır. Kanun-i Sultan Süleyman,    4.Murat, Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve 2. Abdülhamid Han’ın şehre çok büyük hizmetleri olmuştur.

Kanuni zamanında şehrin etrafı surlarla Mimar Sinan tarafından çevrilmiş ve önceki dönemlerden kalan surlar tamir edilmiştir. Aynı dönemde birçok cami, medrese, imarethane, çeşme ve şehrin su ihtiyacını karşılayan bürke adı verilen su havuzları ve buradaki suyu şehre taşıyan kanallar yapılmıştır. Kubbet-is Sahra’nın dışı İznik çinileri ile süslenmiştir.

Hürrem Sultan tarafından yaptırılan bir imarethane günümüze kadar ayakta kalmış ve hizmet vermeye devam etmektedir. Diğer Osmanlı padişahları da şehrin imarı ve kalkınması için ellerinden geleni yapmışlardır. Osmanlı dönemine ait altmıştan fazla eser sadece Mescid-i Aksa’nın içinde vardır. Buradaki eserlerin %80i Osmanlı’ya aittir.

 Mescid-i Aksa 144 bin m2 lik alan içerisinde bulunan;  mescitler, kubbeler, medreseler, kapılar ve surlar topluluğunun ortak adıdır. İnsanlarımız Kubbetü’s-Sahra’yı (sarı, altın renkli kubbe) fotoğraflarda görerek, orayı Mescid-i Aksa zannetmektedirler.  Halbuki 144 bin m2 lik alanın tamamı Mescid-i Aksa’dır. Kubbetü’s-Sahra peygamberimiz(AS)in miraca yükseldiği yerdir. Buraya Abdülmelik Mervan tarafından o sarı kubbe yapılmıştır. Burası Haçlılar zamanında tapınak haline çevrildi. Selahaddin-i Eyyubi fetihten sonra haçı çıkarıp, yerine hilali koydurdu.  Bu hilal 2009 senesinde 250 bin Euro ya Türkiye tarafından yenilenmiştir.

Dünyayı kana boyayan Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl, ilk Yahudi devleti fikrini ortaya attı ve gözünü Osmanlı Devleti sınırları içerisindeki Filistin'e dikti. Sultan 2. Abdülhamid Han'dan Filistin'i para karşılığında istedi.  Osmanlının “hasta adam” diye tabir edildiği ve çok büyük borç yükü altında olduğu dönemde, 2. Abdülhamit, Teoder Herdz’e: “Kanla alınan toprak, parayla satılmaz!.” Cevabını verdi.

Osmanlı'nın yıkılmadan İsrail'i kuramayacağını anlaması üzerine Osmanlı'yı yıkma faaliyetlerine başladı. 1896'da 'Yahudi Devleti' adlı kitap yazdı. 1897'de 1. Siyonist Dünya Kongresi'ni İsviçre'nin Basel şehrinde topladı.                                                                                                                                                                                                                                               

                                                                                                           

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 15:38 tarihinde yazdırılmıştır.