KRIZI FIRSATA ÇEVIRME…

Vatandaş olarak alım gücümüzün düştüğü ve giderlerimizi karşılayamadığımız günlerdeyiz.

Zor şartlar altında geçinen geçinmeye çalışan insanımızı, bir de krizi fırsata çeviren kriz fırsatçıları vurdu. Patates, Soğan 6 Lira, ıspanak 8 Lira, üreticiden alış 1,5 lira.
Öyle hale getirildi ki insanımız menfaatleri dışında dünya yansa umurunda olmaz.

Şöyle bir tur atalım desek Lüleburgaz caddelerinde her yer “satılık” “kiralık” ilanları ile dolu. Birkaç ay öncesine kadar boşalsın da bir iş kurayım diye gece nöbetlerine kaldığımız dükkanlar şimdi nerede ise  “müşteri bulma duası” bekliyor.

Bu ekonomik krizi dalağına kadar, ekonominin ve toplumun temel taşları olan, küçük esnaf yaşıyor. Üç-Beş dönüm tarlasıyla çiftçilik yapan insanımız yaşıyor. Asgari ücretle çalışan işçimiz yaşıyor. İki ineği üç koyunu olan hayvancımız yaşıyor. 

Bir türkünün içinden geçer gibiyiz. Bir yanımız ağıt bir yanımız umut...

En çok da siyasette ve ticarette rastlanılan bir durumdur vefasızlık.

Güçlüyken herkes etrafındadır. Zayıf bir anında ise yanında kimse kalmaz.

Ama bir kere düşmeye gör.
Güçlü hallerindeyken etrafında olanlar ve kapını aşındıranlar çoktur. 
Zor günler, dostu düşmanı ayıklamak için vardır bu hayatta.

Toplumsal yaralar açarak devam eden ekonomik krizin iki ay sonra sandığa yansımaması mümkün değil. Bu kısa süre içerisinde ekonomik çözüm üretileceğini bekleyen var mı acaba? “Çözemiyorsan unutturacaksın” yöntemi mi girecek devreye acaba? Satılacak neyimiz kaldı. Her şeyin satılık olduğu yerde ne namus olur, ne onur olur, ne özgürlük, ne de bağımsızlık olur. Yaşanan ekonomik kriz insanları mutsuz ve umutsuz hale getirdi. İşsiz ve açken duble yol, havaalanı ya da hızlı tren karın doyurur mu acaba?

Kötü günde moral vermeyenlerin iyi günde akıl vermesi çok saçma değil mi?

Şimdi soruyorum eski zamanları özlemeyen var mı?
Saygının, sevginin, Barışın, huzurun, saflığın, doğallığın olduğu,
ayrımsız tüm insanların eşit olduğu,
sen, ben, kadın, erkek ayrımının olmadığı.

Eskiden; kural vardı, düzen vardı,
hukuk, kanun, adalet, yargı, emniyet, güven
hırsızlık, suç, gibi kavramlar vardı, işlerdi, işe yarardı.

Şimdi kriz var. Krizi fırsata çevirmekte bizim elimizde. Pardon! Oyumuzda…

Sevgiyle kalın…