Çok Şey değişiyor

Yazar -

Çok Şey değişiyor  

İnsanoğlu önce konuşmayı öğrendi, sonra saymayı. Söyledikleri, yaşadıkları kaybolmasın istedi, alfabeyi ve sayıları yarattı. Kayıt tutmaya başladı.

Zamanla nefes alıp veren her şeyin doğuşu, büyüyüşü ve ölümünü bir sıraya oturtup, ölçmek istedi; Akıp giden şeye “zaman” adını verdi. Zaman herkes tarafından bilinen, ancak tanımla denildiğinde kem küm etiğimiz bir kavramdır. Fizikçiler, zamanı geçmişten günümüze geleceğin ilerleyişi olarak tanımlarlar. 

İnsanoğlu zaman kaybolmasın istedi, tarihi yarattı. Tarihe düştüğü notları, bildiklerini başkalarıyla paylaştı uygarlığı yarattı. Günler uzadı yıl oldu, yıllar uzadı yüzyıl oldu. 21. Yüzyıldayız, yeni bir dünya. Her şey değişiyor. Dünyamız değişiyor. Dünya değişirken havası, suyu, bitki örtüsü, hayvanlar alemi, insanı, kenti, kasabası, köyü, mahallesi, siyaseti, belediyeciliği, aile yapısı, kadının yeri, yaşam tarzı, yaşadığımız dünya üzerindeki her şey ama her şey değişiyor. Bu yeni yüzyıl ve dünyada tüm sektörler büyük ve hızlı bir değişimden geçiyor. Eski usul iş yapma şekillerinin hızla değiştiği, hatta bittiği bir dönemdeyiz.

Gayrimenkul sektörünün de değişmesi gerekiyor. Gayrimenkul sektörünü tek başına bağımsız bir sektör olarak göremeyiz. Bir birine bağlı yüzlerce sektör topluluğudur. Sadece inşaat sektörü yüzün çok üzerinde bir sayıyla karşımıza çıkmaktadır. Sektör ülkede yaşanan en ufak bir krizden direkt olarak etkileniyor ve kayıp liginin şampiyonu oluyor. Gayrimenkul sektöründeki kuruluşların başarısı ya da başarısızlığı aslında ülkenin ekonomik başarısıyla aynı paraleldedir. Klasik iş yapma şekline sahip olan sektörün değişmesi kolay olmayacaktır. Ancak yaşanan gelişmelerin de önünde durmak mümkün değildir. Değişim ve dönüşüm şarttır.

Araştırmalarda eğitim almayan kuruluşlar sıralandığında sektör sonlara düşmektedir. Çalışanların çoğunluğunun eğitimlerinde eksikliklerin olduğu gözlemlenmiştir. Burada klasik emlakçılık kuruluşlarından bahsediyorum. Emlakçı isminden rahatsız olanların sayısı gün ve gün artmaktadır. Gayrimenkul kuruluşlarınca, Kalite bilinci, Stratejik Proje yönetimi, Pazarlama satış yönetimi, Kişisel gelişim ve Kurumsallık, Müşteri ve çalışan memnuniyeti, ofis yönetimi gibi eğitimler mutlaka alınmalıdır. Bunları yapan, değişim ve dönüşümlerini hızla tamamlayan kurumlar güven içinde yollarına devam edeceklerdir.

Çok şey değişirken hiç değişmeyenlerde var. Eleştirme tarzımız o hiç değişmiyor. Eleştiri her zaman yapılır. Ama belden aşağıya vurmaya bayılıyoruz. Birileri bu sektörde doğru şeyler yapmaya kalktığı zaman başlıyoruz abalıya vurmaya. ”O hırsız”, “O zaten bu sektörden ne anlar”, “Geçmişi şöyle ”…  Bunlar yetmez, sosyal medyada mahremiyet fotoğrafları, kasetler, liste sonsuza kadar uzar gider. Günümüzde kusur aramak için, hata bulmak için neredeyse diploma alıp, master yapıyoruz.

Ne yazık ki, bugün yaptığımız en büyük yanlış, kapıldığımız en büyük zaaf kibirli insanların yanında olma sevdamızdır. Haklı olanların, Gerçekleri ve doğruları söyleyenlerin, Kibirlinin foyasını, boyasını ortaya çıkaranın yanında durmayız da, Kibir sahibini kurtarmak için seferber oluruz. 21. Yüzyılın en büyük engeli de budur. Kitabı yayına hazırlanan bir arkadaşımın dizeleri ile bitirmek istiyorum.

İçimde bir merak öyle bir merak…

Ölümümden sonra bir güncük yaşamak…

Dostu düşmanı suçüstü yakalamak…

“Başkalarının hayatından ders alın, insan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.”

Sevgiyle kalın…

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 21:32 tarihinde yazdırılmıştır.