DELİKANLI

Çocukluk döneminden çıkmış, kalbi hızla atan, kanı kaynayan, hem bedeni, hem de ruhuyla tertemiz adama delikanlı denir.  Sözünün eri, sözünden dönmeyen, dürüst, mert, namuslu, onurlu, büyüğüne saygılı, küçüğüne merhametli, namusunu koruyan, başkasının namusuna da göz dikmeyen, efendi, temiz ahlaklı… genç adam demektir.

Gençlik bir milletin geleceğidir. Bir milletin delikanlıları yiğit, mert, korkusuz, kadınları, kızları namuslu, iffetli olursa o millet yenilmez, sırtı yere gelmez. Her alanda başarılı olur.

Delikanlı; dürüst güvenilir insandır. Bu konudaki referansı Hz. Muhammed (as)tir. Zira O peygamber olmadan önce bile çevresinde “El- Emin” yani, güvenilir Muhammed idi. Evi kuşatıldığı sırada, ölümle burun buruna olduğu anda dahi, kendisini öldürmek için gelenlerin kendisine emanet ettiği değerli eşyaları yeğeni Hz. Ali’ye teslim ederek, sahiplerine ulaştırmasını istedi. Yoksa; “bunlar benim can düşmanım, paralarını, altınlarını da alıp gideyim” demedi.

Delikanlı namuslu insandır. Harama bakmaz. Haramla işi olmaz. Tarihimizde sendikaların, meslek odalarının çekirdeğini oluşturan, asırlar önce atalarımız tarafından kurulan “ahi evran” teşkilatında yetiştirilen, çırakların, kalfaların, ustaların yetiştirildiği gibi, hem ahlaklı, hem dürüst, eline, diline, beline sahip olan, harama bakmayan, cömert ve namusludur. Günlük hayatı da, ekonomik hayatı da namusluluk ve dürüstlük üzeredir. Yusuf (as) gibi iffetli insandır.

Delikanlı yiğittir. Yiğit insan, cesur insan, gücünü, enerjisini mazlumdan yana, doğruluktan yana kullanır. Kur’an’da Kehf suresinde anlatılan yiğitler gibidirler. Zorbalıkla, batıllla mücadele ederler. Hakkı üstün kılma gayreti içindedir. Hz. Ali yiğit bir genç idi. Peygamber(as)imizin yiğitliğini şöyle anlatır. “Savaş kızıştığı, gözleri kan bürüdüğü, ölüm korkusunda ayaklar titremeye başladığı zaman, biz Rasülüllah’ın arkasına sığınırdık. Savaşlarda O’nun arkasında olanlar en kahraman sayılırdı. Çünkü Rasülüllah düşmana en yakın çarpışırdı.”

Delikanlı idealleri olan kişidir. Yaradılış gayesini bilir. Allah’ın rızasını kazanmak en büyük hedefidir. Koşan, üreten, faydalı olma gayreti içinde olan, insanlığın dertleriyle dertlenen kişidir. Kıyamet gününde; “gençliğini nerede ve nasıl harcadın?.” Sorusunun Allah tarafından kendisine sorulacağına inanan ve inandığı gibi yaşayan insandır.

Delikanlı mefküresi olan kişidir. Kendi adına, milleti adına, devleti adına, dini adına, insanlık adına…  yapacağı güzel işler vardır. Ruhunun gıdasını imanından ve ecdadının birikimlerinden alır.

Allah gençlerimizi korusun. Onları hayırlı başarılara ulaştırsın…