VATANPERVERLİK, MİLLİYETÇİLİK VE BAHÇELİ

Yazar -

VATANPERVERLİK, MİLLİYETÇİLİK VE BAHÇELİ  

Devlet Bahçeli’yi dinliyorum, diyor ki “15 Temmuz darbe girişiminden sonra arkadaşlarla toplandık düşündük, konuştuk, devletimizin menfaatini mi koruyalım yoksa partimizin menfaatini mi düşünelim?

Kararımız devletimizin yanında olmak şeklinde oldu. Herkesin ve her zaman yaptığımız gibi sadece partimizi düşünseydik, belki birkaç puan daha alabilirdik. Lakin ülkemiz zarar görürdü…”

İşte MHP budur. İşte milliyetçilik budur. İşte Devlet Bahçeli de budur.

“Önce ÜLKEM, önce TÜRKİYE ve TÜRK MİLLETİ, sonra PARTİM.

En son da KENDİM” diye biliyor musun? İşte MİLLİYETÇİLİK BUDUR.

15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra ülkemizin böyle bir tavra ihtiyacı vardı. Devlet Bahçeli ve de ülkücüler, gerek darbe esnasında gerekse daha sonra bu vatanperverliği en içten bir şekilde gösterdiler. MHP bir CHP değildir. CHP darbecilerin içten içe başarmasını arzulamıştır.

Hatta bazıları alenen bunu istemiştir. Kılıçdaroğlu darbecilere yolverip Bakırköy Belediye reisinin evinde sonucu ümitle beklerken, Devlet Bahçeli Genel Merkez binasına gelip bütün ışıkları da yakıp adeta darbecilere meydan okurcasına tavrını göstermiş. Açıklamalarıyla da darbenin karşısında olduğunu, milletinin, devletinin, seçilmiş hükümetin ve Demokrasinin yanında olduğunu bu hususta her türlü riski göze almaya hazır olduğunu göstermiştir. Aynı saatlerde Devlet Bahçeli’nin bu tavrını gören ülkücülerde sokaklara inmiş darbeci satılmışların önündeki en cesur kitleyi teşkil etmişlerdir. Devlet Bahçeli’nin siyasi hayatında benzeri tavırlar çok görülmüştür. Hele iki bin iki deki koalisyon hükümeti sırasında ABD görevlisi Derviş’in de gayretiyle Ecevit’in partisini dağıtıp yerine Yahudi dönmesi İsmail Cem’i (İpekçi) getirmeye çalışmalar oyununu bozması ülkemiz siyasi tarihinde çok önemli bir olaydır. Devlet Bahçeli o olayı şöyle anlatıyor “Bakanlar kurulu toplantısındayız. Derviş ısrarla “Yeni bir harekete ihtiyaç var” diyor. Ecevit “Nedir bu yeni hareket?” diye soruyor. Cevap yok toplantı uzuyor da uzuyor, netice yok. Gizlice bir kağıda “Toplantıyı sonlandırın” diye yazdım Ecevit’in yardımcısına uzattım o da gereğini yaptı. Ben meseleyi anlamıştım. Bursa Kocayayla’dan erken seçim çağrısını yaptım…” diyor. Bütün darbelerde olduğu gibi, son seçimde de birilerinin arzu ettiği gibi o zamanda sessiz bir darbeyle bir Yahudi dönmesini başımıza getireceklerdi Bahçeli önledi.

Şimdi de, o zamanda her zamanda Bahçeli milliyetçilik, vatanperverlik yapıyor.

Milliyetçilik, vatanperverlik ne demektir bilmeyenler, ya da uçurtma milliyetçisi olanlar yalanlardan, rüzgarlardan etkilenenler Bahçeli’yi anlayamazlar. Rahmetli Alparslan Türkeş’te aynen böyle davranırdı. Saygılarımla.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 01:26 tarihinde yazdırılmıştır.