Savaşa değil seçime gidiyoruz.

Yazar - Ertan Bayer

Savaşa değil seçime gidiyoruz.  

24 Haziran 2018 Pazar günü seçim yapacağız. Hem yeni Cumhurbaşkanı’nı hem de 27. Dönem Parlamentosu’nu seçeceğiz.  Savaşa değil yani seçime giriyoruz.

Peki nereden çıktı savaşa girmek ? Neden böyle bir yorum yaptık açıklayalım. Suruç’ta iktidar partisi tarafından halka yapılan baskıdan ve 4 kişinin ölmesinden, sosyal medyada iktidar mensubu yandaşlarının kaybedersek iç savaş çıkar söylemlerinden, Zayıflama doktorunun Poyrazköy’deki gömülü olduğunu söylediği malzemelerden bunları söylemek zorunda kaldık.

Oysa seçimler demokrasi şöleni idi bizim için. Tüm adaylar televizyona çıkar yapacaklarını söyler ama birbirlerine çamur atmazlardı. Soru zor geldiği zaman da kimse soruyu soranları tehdit etmezdi. Oyların çalınması korkusu ise kimsenin aklına bile gelmezdi.

İşte her ne olduysa 3 Kasım 2002’den sonra oldu. Bunlar iktidara geldikten sonra tüm seçimleri kazandılar ama 7 Haziran 2015 ten sonra kaybetmek istemediler. Oysa kazanmak da kaybetmek de demokrasinin gereğidir. Kaybeden kazanana saygı duyar. 3 Kasım 2002’de AKP iktidarı kazandığında böyle olmadı mı?

İnsanlar ne zaman iktidarla ters düştü ? İktidar partisi 7 Haziran 2015 seçimlerinin sonuçlarına saygı duymayıp 1 Kasım’da seçim yaptığı zaman. Şimdi de diyorlar ki kaybedersek ya yeniden seçim yaparız, yapamazsak iş savaş çıkartırız.  İnsan kaybetmekten bu kadar neden korkar? Bunları önümüzdeki günlerde anlayacağız. Ancak buradan diyoruz ki savaşa girmiyoruz seçime giriyoruz.

Ağzınızdan düşürmediğiniz MİLLET İRADESİ’ ne saygı duymalıyız. Ya İYİ bir seçim geçiririz  ya da bu Millet sizden öncekilere dediğini gibi size de TAMAM der siyasi tarih çöplüğünde yerinizi alırsınız.  

Kalın sağlıcakla..

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 20 Nisan 2024, 10:17 tarihinde yazdırılmıştır.