EVET, CAMİLERİ YIKTINIZ, MUHARREM İNCE HADİ BENİ REZİL ET

İçinizde otuz yıl öncesinin Sirkeci’sini bilen var mı? İstanbul Sirkeci’den bahsediyorum. Ben eskiden İstanbul’a gittiğimde oradaki tren yolunu çok kullanırdım.

Otobüsten Küçükçekmece de iner trene biner Sirkeci’de inerdim. Trenden inip de valilik konağına doğru çıkarken orada dar ve kısa kestirme bir sokak vardı. Tam tren garının üstünde işte o sakakta bir batakhane vardı, gazino mu, pavyon mu? Yani kadın oynatılan ve satılan pis bir yer. Üst tarafta kitap toptancılarına giderken yolum mecburen önünden geçerdi. Sonra Özal geldi, İstanbul Belediyesi de Özal’ın partisine geçti. Ne oldu biliyor musunuz? Yine bir gün aynı yere yolum düştüğünde gördüm ki orada güzel bir cami var. Meğer orası Osmanlı zamanında bir cami yeriymiş. İnce’nin partisi geldiğinde cami yıkılmış ve pavyon yapılmış. Bu camiyle karşılaştığımda derhal girdim iki rekat namaz kıldım. Nur içinde yat ÖZAL.

Ben bu olayı gözlerimle gördüm ve yazıyorum. Siz camileri sadece yıkmakla bırakmadınız, bazende böyle pavyon yapılmasına izin verdiniz, yalan mı?

Ey Muharrem İnce hadi beni nasıl rezil edeceksen et. Ayrıca bu olayda tek değil, daha benzeri binlerce sayabilirim. Adam olana bu dahi yeter. Bunu da inkar edeceksiniz değil mi? Şeker fabrikasını siz yaptınız da camileri siz yıkmadınız! “Bunlar camileri yıktılar…” diyen Erdoğan’a Muharrem İnce “Bu sözü bir daha tekrar etme. Yoksa seni rezil ederim.” Diyor. Ben tekrar ediyorum. Hadi beni rezil et. Yıktığınız camilerle ilgili elimde kocaman bir albüm var. Asıl ben sizi rezil ederim de bu rezillik nasıl bir şey?

MENDERES’TEN BİR CAMİ HATIRASI

Malumunuz geçen hafta 27 Mayıs Darbesi’nin yıldönümüydü. Yabancı ajanlar ve Türkiye’deki işbirlikçi haydutlar, milletin seçtiği bir iktidara darbe yapmışlardı. Biz de Menderes’le ilgili bir olayı anlatarak onun ruhunu şad edelim.

Başbakanlığı sırasında bir gün diyanet işleri başkanını makamına çağırıyor ve diyor ki “Hocam akşam bir yerlerde toplantıdaydım orada beni üzen bir şey oldu. (Yahudi dönmesi) Ahmet emin Yalman dedi ki; Ankara için şu şehre bayılıyorum. Tam da bizim istediğimiz gibi kozmopolit bir şehir. Ne zaman İstanbul’u görsem için kararıyor. Her taraf doğmatik yapılarla dolu” (Camileri kasdediyor) Hocam Yalman’ın bu sözleri beni çok üzdü. Şu Ankara’ya büyük bir cami yapalım ki Ankara’nın siluetini değiştirsin. Arsasını da ben alayım. Çiftliğimde cins atlar vardır satalım o parayla camiye arsa alalım. Atlar değerlidir para yaparlar…”

Diyanet işleri başkanının da onayıyla malum atlar satılıyor. Yüz on bir bin liraya arsası alınıyor bugünkü Ankara Kocatepe Camii yapılıyor. Ankara’nın siluetini Türk İslam şehri görüntüsüne katkı sağlıyor. Nur içinde yat Menderes. Şimdi Erdoğan’da ona Millet Camii’ni ilave etti. Saygılarımla.