İKİNCİ ABDÜLHAMİTTEN ERDOĞAN’A YALANLAR VE PLANLAR

Yazar -

İKİNCİ ABDÜLHAMİTTEN ERDOĞAN’A YALANLAR VE PLANLAR  

15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında sokaklara dökülen vatandaşlarımızın bazılarının ellerinden şöyle pankartlar vardı.” Abdülhamid’i yediniz, Menderes’i yediniz, Tayyip Erdoğan’ı yedirmeyeceğiz” tankların altına yatan, kurşunlara göğüslerini siper eden milletimizi bu sözler daha da motive ediyor ve gayrete getiriyordu. Aslında bu alçak döngünün daha da geçmişi vardı da Abdülhamid’le Tayyip Erdoğan ülkemizin ve milletimizin düşmanlarının adeta boy hedefi olmuşlardır, tabi mendereste öyledir. Şubat ayının onu. (10 Şubat 1918) ikinci Abdülhamid’in yüzüncü ölüm yıldönümüdür. Birinci dünya harbinin sonuna yaklaşıldığı ve de ülkemiz için hezimetle sonuçlanacağının anlaşılmaya başlanıldığı günlerdi. Yaklaşık yedi ay sonra da onu devirip iktidarı ele geçirenler Mondros mütarekesiyle ülkeyi İngilizlere teslim ettiler. 1909 Nisanında kendisini deviren ittihatçılara “Eğer bu ülkeyi batırmadan on yıl idare edebilirseniz, yüz yıl idare ettik diye öğünün” demişti. Dediği gibi oldu, dokuz yılda batırdılar, bitirdiler ve koskoca Osmanlı devletini tarih sahnesinden sildiler. Peki, Abdülhamid’in hiç hatası yok muydu. Bana göre vardı, aşırı merhametliydi. Kendine karşı hakaret edenleri, düşmanlarını sürekli af ediyordu. Tevfik Fikret adındaki şair Abdülhamid’e sabotaj düzenleyip de onlarca askerin ölümüne sebep olan bir hain için “ey şanlı avcı” diye methiyeler yazıyor. Sultan yine de bu alacağa hiç ceza vermemesinden başka Galatasaray müdürlüğünden bile kovmuyor, bu kadar da olmaz ki. (internete girin şiirin tamamını bulursunuz) M. Kemal için böyle bir şiir yazsalar kaç gün değil, kaç saat yaşatırlardı? Abdülhamid şimdikinden yedi kat daha geniş topraklara hükmettiği halde eğer M. Kemal’in idam ettirdiğinin yarısını öldürtseydi eminim ona karşı ne darbe yapılabilir ne de devlet yıkılırdı. Otuz üç yıllık saltanatı sırasında sadece dört kişinin idamını onaylamıştır. Yazık halbuki ona düşman olanlar devlete ve millete düşman olduklarındandır. Nitekim de onu yıkanlar devletini de yıktılar. Çok iftiralara uğradı. Kesti dediler, astı dediler, istibdat sahibi dediler, kızıl sultan dediler. Hepsi yalan ve iftira idi. Topraklarımız üzerinde planları olanlar, Abdülhamid sağ ve iş başında olduğu müddetçe hedeflerine ulaşamayacaklarını bildikleri için düşmanlıklarını da iftiralarını da onun şahsına yöneltmişlerdi. Yıktılar ve hedeflerine ulaştılar. Cenaze merasimi o kadar kalabalık oldu ki, hatalarını anlayan saftirik paşalarımız da cenazesinde hıçkırıklarla ağlayan koca bir milletin arasında kafaları eğik suçlarını anlamış vaziyette cenazede hazır bulundular. Zira savaş bütün şiddetiyle sürüyor, bütün cephelerden de kötü haberler geliyordu, o şartlarda cenaze merasimi yapıldı. Abdülhamid’i Türk milletine sevdiren tarihçi Yılmaz Öztuna’dır. Galiba ona da Yahya Kemal anlatmış. Abdülhamid’e iftira atanlar hala piyasa da aynen alçaklıklarına devam ediyorlar. Bugününde hedefleri Tayyip Erdoğan’dır. Saygılarımla

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 24 Nisan 2024, 19:07 tarihinde yazdırılmıştır.