TÜKÜRÜK YALAMAK ÖYLE DEĞİL BÖYLE OLUR

Tükürük dedimse öyle böyle değil, sahici tükürükten bahsediyorum, hem de en okkalısından. Hala anlamadınız mı? Öyleyse okuyun

"Trabzondan bir motor açılıyor
Sahilde kalabalık! Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar!

Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş ,
Kemal kumandanın kordonuna,
Kumandan kahyanın cebine inmiş,
Kahya adamlarının donuna ,
Uluyorlar.....Hav... hav... hav… haktü”

Nasıl tükürük ama? Bu tükürük değil, resmen balgam be. Şimdi bu şiiri izah edelim, yazan Nazım Hikmet’tir. Adı geçen de “M. Kemaldir, yani ATATÜRK”

Anlayacağınız, nazım hikmet, Mustafa Kemal’e yani Atatürk’e tükürüyor. Peki, Nazım Hikmet, Atatürk’e neden tükürüyor? Bilenler, Nazım Hikmet iyi bir solcudur. Hatta daha da ilerisi bir Rus hayranı bolşeviktir. Zaten Türkiye’den 1948’lerde kaçıp Rusya’da yaşadı. Şu katil diktatör siteline güzellemeler, şiirler yazdı “Beni Stalin yarattı” bile dedi. Türkiye’den kaçıp da Moskova’ya vardığında toprağı öptü “benim gerçek toprağım burasıdır” dedi.

İşte bu hayranı olduğu Rus komünistler Türkiye’yi içeriden ele geçirmek için başlarında “Mustafa Suphi” olmak üzere bir gurup komünisti Karadeniz sahillerine çıkardılar. Bu planı haber alan Atatürk milli mücadele kahramanlarından o bölgeli Yahya Kaptan’a bu komünist çeteyi yok ettiriverdi. Bu olaya çok üzülen Nazım Hikmette o tükürüklü, hakaretli şiiri yazdı. Hikâyesi budur da, BEN NEDEN YAZDIM. Şimdi bunu? Anlatayım naçizane bazen solcuların televizyonlarını da izlerim. Adını bilmediğim birisi yağıp gürlüyordu. Sözlerinden birisi de “tükürüklerini yaladılar” diyordu. Anlayacağınız Türkiye’deki inançlı çevreler Atatürk’e biraz soğuk iken bu 10 Kasımda sahip çıkmışlarda hâlbuki Atatürk onlarınmış da, kaptırmaktan korkmuşlar. Ulan pis sahtekârlar, Nazım Hikmet hepinizin, sözcüsü değil mi? Top yekûn Türk solu olarak ona hayran olmayanınız var mı? Her ağzınızı açtığınızda (başta Kılıçdaroğlu olmak üzere) Nazımdan şiirler okuyup, sözler söylemiyor musunuz? Nazım Hikmet Atatürk’e hepiniz adına tükürmüştü. “Tükürük mü dediniz?” Tükürük işte böyle “haktuu” şeklinde olur. “Yalama” işi de sizin yaptığınız gibi olur. Zaten sizin yaladığınız ilk tükürükte değildir bu. Siz Atatürk’ü taa 1938’de bitirmiştiniz. Paraların pulların üzerinden resimlerini, meydanlardan da heykellerini kaldırmış, adını da tamamen unutturmuştunuz. Menderes geldi de hem ülkeyi, hem de Atatürk’ü sizden kurtardı. Tabi ki kendisini yine sizden kurtaramadı oda ayrı bir meseledir.

Çok mu sivri yazdım? Ama ne zaman solcuları dinlesem kendimi hafif buluyorum. Kılıçdaroğlu’nun yardımcılarından Bekaroğlu geçmişte Atatürk’e küfretmedi mi? Peki o tükürüğünü yaladı mı? Ya beyler Rus Atasözüdür. “camdan evi olan kimsenin camına taş atmasın” bizdeki atasözüyse “kendi gözündeki merteği görmez, başkasının gözündeki çöpü görür…” Saygılarımla.