MAZBATA-NÂME

Yazar - Nuri Kahraman

MAZBATA-NÂME

Ey, emânete ihânet edenler;

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

Özgürce takılıp, hürce gidenler;

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Sağı-solu, orta; kıyı-köşesi

Güzel olur mazbatanın neşesi

Olursan kapılara şer menteşesi

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Mazbata, zaptiye, zabıt, zâbıta

Lüzumludur halkla dâim râbıta

Böyle iken bekletirsen kapıda

Bunlar yanınıza kalır sanmayın! 

 

Ankara yolları; çok hoş güzergâh

Herkeslere nasîp etmiyor Allâh

Orda, ya da burda; çektirenler âh

Bunlar yanınıza kalır sanmayın! 

 

Seçilince, seçkinliği(!) seçenler

Ekâbir takılıp, halktan kaçanlar

Gizli-kapaklıya yelken açanlar

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

İlkeden, ülküden, yoldan sapanlar

Ümit burçlarında hora tepenler

Dâvâyı hırslara meze yapanlar

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Makâmı-mevkîyi fırsat bilenler

Kat üstü katlarla göğü delenler

Yüksek çatılarda pasta bölenler

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Doğruluk, dürüstlük deyip gelenler

Güzel nutuklarla aklı çelenler

Yalanla-dolanla menzil alanlar

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Tüm dünyânın gözü üstümüzdeyken

Ümmetin ihyâsı kastımızdayken

Kurtuluş iksîri testi’mizdeyken

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Hayâllerimizi alt-üst edenler

Burnu doğrusuna, tırıs gidenler

Milletin sırtından çıkar güdenler

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Kentsel dönüşümler nereye döndü?

Kültürün, irfânın ümîdi söndü

Havaları bozdu, hevânın fendi

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Hakîkât şudur ki; yazık oluyor

Örnekler çok kötü, Allâh biliyor

Sömürülen kurum yara alıyor;

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

On dokuz’a ne var; şunun şurası

Vatandaşa gelir sözün sırası

Silinmezmiş derler gönül yarası

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Kim bilir, belki de görür partisi

Halktan önce karâr verir partisi

Yoksa, bu gidişle erir partisi;

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Nitekim grizu patladı en son

Olmayan damarlar çatladı en son

Ordumuz, ne çağlar atladı en son!

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Şâirim, hemencek ümîdi kesme

Duygusal davranıp, darılıp küsme

Tehdit eder gibi savurup esme:

“Bunlar yanınıza kalır sanmayın!”

 

Hem, sâhi; bu işler senin neyine?

En iyisi bırak, çek git köyüne!

Sakın deme; ne bayan, ne beyine:

“Bunlar yanınıza kalır sanmayın!”

 

Mevsim geldi; şeleğine, heye bak

Fındıklarını gez, bağ-bahçeye bak

Hiç olur mu; söylediğin şeye bak:

“Bunlar yanınıza kalır sanmayın!”

 

Siyâsetçi kurttur, vatandaş kuzu

Nene gerek senin şekeri tuzu?

Kaçmasın; demekle kantar topuzu:

“Bunlar yanınıza kalır sanmayın!”

 

Hadi, şimdi gayri sükût zamânı

Karıştırmamalı sapla samanı

Hem ki, sözünüzün yoksa îmânı

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Zîrâ, Yüce Mevlâ görür her şeyi

Kâlpten geçenleri; sözü, heceyi

Karanlık işleri, gizli geceyi

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!

 

Çok zor ama dostlar; artık elvedâ

Diyecek söz şudur; ederken vedâ:

Son tahlilde, muzdaripse şühedâ;

Bunlar yanınıza kalır sanmayın!...

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 07:59 tarihinde yazdırılmıştır.