KILIÇDAROĞLU’YLA İSTEDİĞİ TELEVİZYONDA TARTIŞMAYA BEN VARIM

Yazar -

KILIÇDAROĞLU’YLA İSTEDİĞİ TELEVİZYONDA TARTIŞMAYA BEN VARIM

Şimdi başlığı okuyanlar diyecekler ki “sen kim oluyorsun da Kılıçdaroğlu’yla tartışacaksın?” bende aynı soruyu onlara soruyorum “Kılıçdaroğlu kim oluyor da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı tartışmaya çağırıyor?” şu cevabı vereceklerinden eminim “Kılıçdaroğlu CHP’nin genel başkanıdır, o sıfatla çağırıyor” bende soruyorum “Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getirenler, yani kasetçiler onu beğenmişler, onu seçmişler. Eğer beni beğenselerdi beni seçerlerdi. Yani bu seçim benim için bir eksiklik, Kılıçdaroğlu için bir fazlalık mı oluyor? Ben tam tersini düşünüyorum.

Arada bir Kemal Kılıçdaroğlu meydan okuyor ya “Tayyip Erdoğan hangi televizyonda isterse, hangi modülatör idaresinde olursa olsun onunla tartışalım” diyor ya. Bende iştaha geldim, bende meydan okuyorum “hey Kılıçdaroğlu varmışın? İstediğin televizyonda istediğin modülatörle benimle tartışır mısın?

Ben bir siyasi parti mensubu değilim. Bu ülkenin bir ferdiyim. Sadece Kılıçdaroğlu gibilerin devletimin ve milletimin menfaatlarına sürekli saldırmasından rahatsız olan, bir milliyetçiyim. Tayyip Erdoğanla Kılıçdaroğlu arasında ne kadar fark varsa, Kılıçdaroğlu’yla benim aramda da o kadar mesafe vardır.

Ha, bakın böyle bir tartışma olursa kim kazanır, dersiniz? Benimle de olsa, Tayyip Erdoğan’la da olsa kesin Kılıçdaroğlu kazanır. Neden mi? İmamı Gazali, diyor ki “cahillerle tartışmayın kazanamazsınız. Zira ben hayatımda hiç kazanamadım” yazdığı kitaplar ömrüne bölündüğünde, her güne otuz sayfa düşen bir gazali eğer böyle diyorsa bizim kazanma şansımız hiç yoktur demektir. Peki, Kılıçdaroğlu cahil mi? Peki sizce cahil değil mi? Size lafı uzatmadan iki tane misal vereyim. Kılıçdaroğlu CHP Genel başkanı olduğu günlerdi yurt gezisine çıkmıştı, yolu Çanakkale’ye de uğradı ve bir konuşma yaptı. Konuşma esnasında şöyle bir kolunu açarak Eceabat tarafını gösterdi ve havalı bir şekilde “istiklal harbimizin en önemli kısımlarının geçtiği bu topraklar” diye bir cümle kurdu. Çanakkale savaşlarına “istiklal harbi” diyen bir şahsa siz cahil değildir mi diyorsunuz?

Gelelim ikinci cehalet şaheserine. Başkanlık kanunu oylanacak. Ortalık toz duman. Mecliste uzun tartışmalar yapılmış, kavgalar edilmiş ve referandum kararı alınmış, meydanlara çıkılmış M. İnceler, D. Baykal’lar şehir şehir geziyor, konuşuyor. Tabi Kılıçdaroğlu’da konuşuyor. Ne diyor biliyor musunuz? “peki, cumhurbaşkanı bir partiden, başbakanda ayrı bir partiden olursa,  o zaman ne olacak? Bu kanun yasalaşırsa böyle bir sonuç çıkarsa arada kavga çıkmaz mı? Bunu hiç kimse düşünmüyor?” bu cümleleri kuran CHP Genel başkanı sıfatını taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu’dur nasıl? Yıllardan beri tartışılan başkanlık sisteminde başbakan olmayacağını adam hala anlamamış. Devlet Bahçeli’de “Kemal bey bu mevzuyu danışmanlarıyla bir daha konuşsun” değiverdi. Bu adamın cahilliğinden hala şüphe edenin bende cahilliğinden şüphe ederim. Yahu beni söyletmeyin, hiç cahil olmasaydı, arada bir girip çıktığı ve görüştüğü elçilikler, kasetçiler, FETÖ’cüler ona CHP genel başkanı seçtirirler miydi?

NOT: Almanya’da yayın yapan Fox dergisine Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’ye gitmeyin” dediğini yazmıştım. CHP’den açıklama geldi “Türkiye’ye gitmeyin, demedim” dediler. Yani Kılıçdaroğlu şöyle söylemiş “Türkiye güvenli değildir. Türkiye’de can güvenliği yok” demiş. Yani Türkiye’ye gitmeyin dememişti “can güvenliği yok, giderseniz ölürsünüz” demiş. Yanlış yazmayalım. Saygılarımla.

 

NOT: Okuyucularımızın bayramlarını tebrik ediyorum.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 23 Nisan 2024, 16:54 tarihinde yazdırılmıştır.