YANIBAŞIMIZDAKİ CENNET

Bütün bir hafta kendimizi işlere o kadar çok kaptırıyoruz ki, hafta sonunu iple çekiyoruz. Tatil günü gelince de sessiz sakin bir yere kaçmak istiyoruz. Bunun için de kıstasımız belli: Hem yakın olacak hem de huzurlu ve ucuz…

Öyle şanslıyız ki, doğanın tadını çıkaracağımız yeşili ve maviyi buram buram hissedebileceğimiz İğneada ve Kıyıköy gibi yanı başımızda duran bir cennet var.

Özellikle hafta sonları İstanbul’dan gelen yerli turistlerle dolup dolaşan bu cennet topraklardan bir haber olan, daha ayak basmamış insanlarımız var. Kentleşme olgusuna kendimizi o kadar kaptırdık ki özümüzü unutup yeşile ve maviye düşman olduk.

                                     **************

Gökdelenler diyorum, bu şehirlerin mezar taşları olmalı!

Bu betonarme yığınlar arasında nefes alamadığınız zamanlar oluyor mu sizin de? Güneşin batışını izleyemediğiniz, gökyüzünde uçan kuşları göremediğiniz, rüzgarı hissedemediğiniz?

Sözde modern kafelerde bir kahveye 10TL verip sosyalleşmenin dibine vurulduğu bir ortamda,  hafta sonu doğada geçirilecek bir gün lüksten öte olmalı.

                                          ***************

Yanıbaşımızda ki bu cennet toprakların gidip görülmeye, gezilmeye, en önemlisi de sahip çıkılmaya çok ihtiyacı var.  Çok geç olmadan gidin görün ki; ne kaybedebileceğimizi, neyle mücadele ettiğimizi daha iyi anlayabilin.