BİR ENGELLİNİN KALEMİNDENYazar -“Siz karanlığın ne demek olduğunu bilir misiniz? Bana karanlığı anlatabilir misiniz? Nasıl tarif edilir karanlık. Sizce karanlık, güneşin battığı yerde başlayıp, doğduğu yere kadar olan zaman dilimi midir? Sizce karanlık, güneşin dünya ile olan dansının bir parçası mıdır? Akşamdan sabaha kadar olan süreç midir karanlık. Sanmıyorum. Akşamdan sabah bir anlıktır. Karanlık ise çok karanlıktır.
Her şeyimi mükemmel yaratan rabbim, gözlerimi vermemiş bana. Olsun hiç sitem etmedim. Hiç küsmedim ona. Bunun benim için bir sınav olduğunu, zorlukların üstesinden gelince başarıyı göreceğimi, zoru başarınca huzuru ve Mutluluğu göreceğimi çok iyi biliyorum. Sonra görmeden de görebileceğimi öğrendim. Binlerce rengim var benim. Bir ışık iken bin bir renge büründüm umudumla. Görüyorum evet. Sevgiyi görüyorum. Barışı görüyorum. Umudu görüyorum. Kardeşliği görüyorum. Görüyorum evet, annemin yüreğini, babamın mertliğini, sevmenin ne kadar güzel olduğunu görüyorum. Güvercinlerin kanadında ne yüklüyse onu görüyorum. Bayrağım dalgalandığı zaman kızıllığını görüyorum. Ve inanıyorum ki çoğu kişinin görmediğini ben görüyorum. Sevgiyi görmeyenlere inat ben görüyorum. Dostluğu görmeyenlere inat ben görüyorum. Oldukça net bir şekilde hem de. Umutsuzluk engeldir insana. Sevdayı, sevgiyi bilmemek engeldir. Ben kaldırdım engellerimi. İrisi, retinası ışıktan nasip almayan gözlerle görüyorum. Her şeye rağmen hayatın üzerime üzerime geldiği de oluyor. Çocuk yüreğimin kaldıramadığı yükler de oluyor. Susuyorum. Susuyorum susuyorum. Farkında varmadan çarptığımda bir insana, kör müsün be kardeşim diyorlar yarı azarlarcasına. O zaman içimdeki tüm kahırı kan diye kusuyorum. Evet körüm diyorum sesim titreyerek. Ama yere düşürdüğün yüreğimi görüyorum diye bitiriyorum
Engelliler ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdiğimde, ne yazarsam yazayım asla onların yaşadıklarını tam olarak anlatamayacağımı düşündüm. O yüzden görme engelli bir kız çocuğunun kaleminden bir yazı paylaşmak istedim bu hafta ki yazımda.
Aile, Çocuk ve Engelliler Komisyonu’nun yaptığı araştırmaya göre sadece Kırklareli genelinde 33 bin engelli birey yaşıyor. Bu engelli bireylerden hizmet alanların sayısı bin 469 kişiyken, iş imkanı bulabilenlerin sayısı ise sadece 314 kişiymiş. Nerede diğer engelliler, neden göremiyoruz? Çünkü onların yaşam alanlarını işgal edecek, toplumdan soyutlamalarına neden olacak duyarsızız. Engelli vatandaşlarımızı sosyal hayata kazandırmak, sokakta rahatça gezebilmeleri, sinemada tiyatroda vakit geçirebilmeleri, otobüslerde, araçlarda güvenli bir ulaşım yapabilmeleri için sağduyulu davranmalıyız. Unutmayalım, yaşadığımız sürece hepimiz birer engelli adayıyız. http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 18:10 tarihinde yazdırılmıştır. |