YIKILAN TARİH YOK OLAN KÜLTÜR

Yazar -

YIKILAN TARİH YOK OLAN KÜLTÜR

Bir mahalle kültürü vardı… Şimdilerde hepimizin unuttuğu, sıcakkanlı insanlarıyla, dostlukların bir ömür sürdüğü, fakirle zenginin ayrıştırılmadan bir arada yaşadığı bir düzen vardı. Çocuk sesleriyle yankılanan mahallenin gürültüsüne karşı çıkan, “Bir daha bu sokakta sesinizi duyarsam topunuzu keserim” diyen huysuz bir amcası,  Komşuda pişer, bize de düşer’ deyimini yerine getiren, komşuluk hakkı diye yemeğini paylaşan bir teyzesi vardı. Komşu teyzeler annelerimizden farksızdı, komşu annelerimizdi onlar bizim.  Mahalle bakkalları, sadece alışveriş yapılan yerler değildi. Veresiyle diye bir şey vardı mesela.  Ayın sonunu denkleştiremeyen birçok mahalle sakini için bulunmaz bir fırsattı. Mahalleler, insanların gözü kulağıydı… Mahallede neler olmuş, kim girmiş, kim çıkmış bilinirdi. Samimiyetin, insanlığın, dostluğun, komşuluk ilişkilerinin gerçekten var olduğu güzel zamanlardı…

 Yıllar ilerledi, zaman değişti. Modern çağı, teknoloji çağı dedikleri bir döneme girdik. Var olan tarihimizi yıktık, değişime ayak uydurup kültürlerimizi unuttuk. Öğreniyoruz, değişiyoruz,  yenileniyoruz elbette ama bozuk bir para gibi de harcıyoruz var olan değerlerimizi. Yıkılan sadece mahallemiz, evlerimiz değil elbette. Çocukluğumuz, sevgimiz, hoşgörümüz, geçmişimiz…

 Bütün bu gelişmelere, değişimlere rağmen hala mahalle kültürünü yaşatan bir mahalleden bahsetmek istedim aslında bu hafta ki yazımda… Lüleburgaz’ın en eski mahallesi Dere Mahallesi’nden geçiyordum. Tek katlı eski evlerden kurulu olan mahalle artık eskisi gibi değil. Mahalleli her gün inşaat seslerinden uyuyamaz duruma gelmiş. Önceleri sokaklarda yankılanan çocuk sesleri, ağaçlarda ötüşen kuşların seslerini, inşaatlardan yükselen ustaların sesleri almış. Dere Mahallesi’ne yolu düşenler bilir, orasının kendine özgü bir havası vardır. Her anlamıyla mahalle kültürünü yansıtan, insanlarıyla, sokaklarıyla, evleriyle başlı başına bir kültürdür orası… Lüleburgaz’ın geçmişini yansıtan, yaşatan mahalledir.  Nuri Muhtarıyla, Ziya Bakkalıyla, Hamamıyla, yardımsever insanlarıyla özdeşmiş bir yerdir…

Geçtiğimiz aylarda Kırklareli Belediyesi, kentin ilk yerleşim yeri olan Yayla Mahallesi’nin sanat ve turizm merkezi olabilmesi için çalışmalar yapmış ve vatandaşların da beğenisini kazanmıştı. Yapılan çalışmalar kapsamında Yayla Meydanı civarında bulunan birçok duvar çeşitli resimlerle şekillenirken, yine meydanda bulunan evlerin her birinin balkon ve duvarlarına sarkıtma çiçekler asılarak mahalleye ayrı bir hava katılmıştı.

Bizim Dere Mahallesi’nde de neden olmasın bu gibi çalışmalar? Soyadı kültür olan kentimizde değerlerimize çok geç olmadan sahip çıkmalıyız.

 

 

 

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 24 Nisan 2024, 18:48 tarihinde yazdırılmıştır.