HAZİRAN

gece leylâk 
ve tomurcuk kokuyor 
üstümbaşım elim yüzüm gazete 
vurmuşum sokaklara 
vurmuşum karanlığa 
uy anam anam 
haziranda ölmek zor!

bu acılar 
bu ağrılar 
bu yürek 
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar 
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız 
bu geceler niçin böyle insansız 
bu insanlar niçin böyle yarınsız 
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?
kim bu korku 
kim bu umut 
ne adına 
kim için? 
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in, Orhan Veli anısına yazmış olduğu “Haziran’da ölmek zor” adlı şiirinden bir dörtlükle başlamak istedim bu hafta ki yazıma. Haziran’da ölmek zor diyor Şair, şiirinde derin duygular ve birçok anlam taşıyor Haziran.
Haziran ayı yakın tarihimize baktığımızda bizler için de büyük bir anlam ifade ediyor. 3 yıl önce bu zamanlar Türkiye’de sokağa dökülen binlerce insan parkına, sokağına, kentine sahip çıkmak için bir başkaldırış ortaya koymuştu. Sadece Taksim’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında sokağa çıkan 7’den 70’e herkes Gezi Direnişine destek olmuştu.
Üç yıl önce bu zamanlar, Lüleburgaz’da da Gezi Parkı olaylarına, düzenlenen mitinglerle, basın açıklamalarıyla ellerinde Türk Bayrakları, tencere, tava alan binlerce insan Kongre Meydanı’nda Gezi Direnişi’nin yanında olmuştu.
Aylarca süren Gezi direnişi süresince yaratıcı ve birleştirici simgeleri açığa çıkmış, “çapulcu”, “penguen”, “kırmızılı kadın”, “siyahlı kadın”, “toma”, “biber gazı”, “Redhack”, “Çapul tv”, “duran adam”, “duran kadın”, “Çarşı”, “V forvendetta maskesi”, “park forumları”, “yeryüzü sofraları” direnişin simgeleri olarak bir başka zaman diliminde, bir başka zeminde belki de asla yan yana gelmeyecek kesimleri ortaklaştırmış, direnişin ivmesinin düştüğü anlarda yükseltici etki yaratmıştı.
Boyun eğmeyenlerin büyük direnişi, hafızalardan silinmeyecek anlara, geri dönüşü olmayan ayrılıklara şahitlik etti. Gencecik fidanlar 2013 yılı Haziran ayında hayata gözlerini yumdu. 
Berkin Elvan, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Mustafa Sarı, İrfan Tuna, Selim Önder, Ethem Sarısülük, Zeynep Eryaşar, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan Serdar Kadakal… 
Başka bir Haziran’da yeşeremeyecek artık genç fidanlar ancak onların uğruna canlarını verdikleri Gezi Parkı hep yeşil kalacak, her Haziran ayında onlar için çiçek açacak.