Erman Toroğlu ve şike

Yazar - Metin Dikener

Erman Toroğlu ve şike

Hürfikir Gazetesi’nde Sn. Aziz Yıldırım ile şikeyle ilgili yazımızın arasında Erman Toroğlundan bahsediyorum. O yazıyı okuyan Lüleburgazspor taraftarları bana ‘Ağbi bir televizyon spor programında şike ile ilgili konuşmalar arasında şu Erman Toroğlu, Türkiye’de şikeyi öğrenmek istiyorsanız bunun en iyisini Lüleburgazspor biliyor, demedi mi?’ Peki, Ona bu konu hakkında kulüp tarafından bir cevap verildi mi?

Bak kardeşim, Erman Toroğlu’nu en iyi bilenlerden birisi de benim. Onun o sözlerinin hemen akabinde Lüleburgazspor’un eski bir futbolcusu olarak Olay Haber’de bu konu ile ilgili bir yazı yazdım. Erman, ben Ankara’da futbol oynadığım yıllarda Av. Avni Bulduk’un sarı-kırmızılı Güneşspor takımında yeni yeni futbol oynamaya başlamıştı. O yıllarda bugünün Süper Liginde Ankara’nın tam 6 takımı vardı. Bunlar, 1. P.T.T, 2. Gençlerbirliği 3. Şekerspor 4. Ankaragücü 5. Ankarademirspor 6. Hacettepe idi.

Güneşspor ise 2. Türkiye Profesyonel liginde oynayan tamamen gençlere değer veren birçok şöhretli futbolcuları Türk futboluna kazandıran bir kulüptü. Erman, Güneşspor’dan Ankaragücü takımına transferle geldiğinde rahmetli Baskın Soysal Ankaragücü’nün Antrenör yardımcısı idi. Erman, Ankaragücü’nden, Mersin İdman Yurdu takımına gitti. Burada futbolu bırakıp o yıllarda  Futbol federasyonunun, eski profesyonel futbolcular futbolu bırakırken hakem olsunlar düşüncesiyle Türkiye’nin birçok yerlerinde Futbol Hakem kursları açıldı. Erman Toroğlu da hakemliğe başladı. Kırklareli bölgesinde de bu açılan kursların hocası çok sevdiğim, birçok maçımızı idare eden eski Milli Hakemlerimizden Tarık Yamaç’dı. Bana haber göndererek son gün gelsin, hakemlik diplomasını vereyim dedi. Erman Toroğlu, hakemlik döneminde profesyonel lige terfi ettiğinde Onun hocası Baskın Soysal Lüleburgazspor Teknik Direktörlüğüne getirilmişti. Lüleburgazspor oynadığı lig de çok kritik bir dönemde idi. İstanbul’da Vefa stadında oynayacağı maçı mutlaka kazanmalıydı, maçın orta hakemi ise Erman Toroğlu idi.

Bu maç başladığı gibi 0-0 berabere bitti. Maçtan sonra Baskın Soysal yöneticilere ben Erman’a durumu izah ettim, O elinden geleni fazlasıyla yaptı hatta maçtan sonra Erman bana ‘hocam senin futbolcuların 18 içine bile giremiyorsa gol pozisyonu bulamıyorsa ben ne yapayım, golü de ben atacak değilim’ dedi.

Başka bir olayı şuradan not olarak düşmek istiyorum; FİFA kokartlı Ankaragücü’nün eski futbolcularından Coşkun Kutay benim Ankara’dan en iyi arkadaşlarımdan birisi idi. Lüleburgaz’da ligde kalma mücadele maçımızda Ispartaspor’u 4-1 yendiğimiz maçın Ankara bölgesi hakemi idi. Maçtan evvel oturup konuştuk. Biz kümede kalırken Ispartaspor bir alt kümeye düştü. Sonra mı? Demirel Hükümeti 2. ve 3. Türkiye Profesyonel liglerini birleştirip küme düşmeyi kaldırdı. Peki bunun gerekçesi neydi? Türkiye’de o yıllarda bazı maçlarda şikeler olduğunu herkes biliyordu.

Dahası Erman Toroğlu’na basın mensupları ‘Hocam Türkiye’de şike maçları var mı? Veya böyle maçlar oynandı mı?’ dediğinde Erman O basın mensuplarına ‘’Ooo hem de ağ babası var’’ peki hangi maçlardı onlar? ’’Yapmayın çocuklar, beni yakmak mı istiyorsunuz?’’ demedi mi?

 

Tabii o geçmiş eski yıllar bitti gitti. Şu köşede yıllar sonra Lüleburgazspor’lu taraftarların arzu ve ısrarı ile bir kere daha hatıra olarak dile getirildi.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 04:06 tarihinde yazdırılmıştır.