KAYIKÇI KAVGASI ..

Yazar -

KAYIKÇI KAVGASI ..

Ülke kan gölüne dönmüş. Herkes mutsuz. Yüreklerimiz kan ağlıyor.

Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar, zirve yapmış. Fikir- ifade- inanç- teşebbüs hürriyetleri; demokrasi ve hukuk düzeni, tamamen yok edilmiş. Her tarafımız ateş çemberi ile çevrilmiş, tek bir dostumuz kalmamış. Ama hiçbiri iktidarın umurunda değil.

Var mı, yok mu, başkanlık sistemi. Ve bunu sağlayacak anayasa değişikliği.

Maksat gündemi işgal etmek, gözleri mevcut trajik tablolardan, başka taraflara çekmektir…

Halihazırda AKP-HDP ortaklığının, anayasası bellidir.

Bakmayın bu dokunulmazlık fezlekelerinin gündem oluşturmasına, kayıkçı kavgasına …

Ortam olgunlaşınca ( fezlekeler mecliste oylanmadan referandum kararı alınır.) referanduma gidilecektir. Ve başarırlarsa, Türkiye tam anlamıyla anti-demokratik bir baskı düzeni altına alınacaktır. Bu arada; milli birliği savunan, bölünmeye karşı çıkan, milliyetçi, vatansever sesler de kısılacaktır.

 

 

Anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemine geçilirse; 

AKP'deki üst akıl yöneticilerinin milli kavramlara saygısının olmadığı malum...

Türk / TC /  Ne mutlu Türk’üm diyene, vb. kavramlara muhaliftir. Bayrağımıza karşı yapılan saygısızlıkları önemsemedikleri gibi, terör örgütlerinin hatırına; anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmeye, Türk kavramını silmeye, milli birliğimizin bozulmasına ve bölünmeye razı iken;  '' AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk '' diyerek ortaya çıkan İstanbul eski il başkanı yeni vekil Aziz Babuşçu ve gillerin, beyinlerinin ardındaki zihniyet mi değişecek ?

 

Anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemine geçilirse; 


Milli bağımsızlığımız, demokrasimiz, hukuk düzenimiz, yargı bağımsızlığımız, fikir, ifade, inanç, teşebbüs hürriyetlerimiz, can ve mal güvenliğimiz ile milliyetçilik ayaklar altından alınıp baş tacı mı yapılacak ?
Milli, manevi ve dini değerlerimiz(edep, ahlak, dürüstlük, utanma duygusu, aile bağları, hoşgörü, Allah (cc) korkusu, haram, helal duygusu, tevazu, merhamet, hoşgörü, vatandaşlık ve görev şuuru, komşuluk ilişkileri, yardımseverlik, nezaket, tatlı dil, güler yüz, dayanışma, estetik, kültür ve eğitim düzeyi, vs. vs.) 
KAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER, GERİ Mi GELECEKLER?

Anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemine geçilirse;


Zirve yapan terör, bölücülük, ihanet, nankörlük, şirk, dalkavukluk, yalancılık, müfterilik, küfürbazlık, baskı, zulüm, rüşvet, yolsuzluk, kamu malı yağması, torpil, lüks, israf, görgüsüzlük, fuhuş, kumar, sapıklıklar, tecavüzler, uyuşturucu, kadın cinayetleri, haramzadelik, kul hakkına tecavüzler, yasaklar, yoksulluk, sefalet, Türk ve Türk Cumhuriyeti devleti düşmanlığı, Vahhabi hakimiyeti, egoizm, tüyleri diken diken eden (iktidarın emrine girmiş) Diyanetin fetvaları; vs. vs.
SONA MI ERECEKTİR ?

Anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemine geçilirse;


Mevcut anayasayı ve kanunları hiçe sayanların; yeni anayasaya uyacaklarını kim garantileyebilir?
TBMM etkili ve yetkili hale gelecek midir ?
Devlet çarkı, ( yandaşlara değil) ehil ellere teslim edilecek midir ?
Dış politikamız düzelecek, itibarımız artacak mıdır ?
Toplumdaki dejenerasyon sona mı erecek ?
Eğitim kalitesi yükselecek midir? Yurt içindeki ve dışındaki, parlak beyinlerden istifade edilecek midir ?
İktidar; anayasa ve kanunlara saygı gösterecek, mahkeme kararlarını uygulayacak mıdır ?

Amaç, zaten mevcut olan,  “tek adam yönetimi’’ ne hukuki kılıf giydirmek; ileride hesap vermekten kurtarmaktır.

Bu vebalin altında kalmak isteyenler de hain oğlu haindir.

 

 

 

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 27 Nisan 2024, 00:58 tarihinde yazdırılmıştır.