BİZİM YARI AYDINLARIMIZ

Yazar -

BİZİM YARI AYDINLARIMIZ

 

            Bizde entel demek, kendi milletinin değerlerine sırt çeviren, devletine, milletine, tarihine küfreden kişi demektir. Ne kadar çok küfür ederse kendisi o kadar büyük entel olduğunu sanır. Bu gün bizim yarı aydın dediğimiz bu enteller, kendi milleti ve tarihi ile savaş halindeler. Bu çok acıdır.

            Ermeni ve Rum’larla bizim bir arada güzel ve huzurlu yaşamamız mümkün değildi. Birbirimizin gözünü oyardık. Yunan, Bulgar ve Sırp’lar, bizim Balkanlardan çekilişimizi düğün ve bayramla karşıladılar. Bizim sahte aydınlarımız, onların bir zenginliğimiz olduğunu söyler dururlar. Onlar ise asla böyle bir söylemde bulunmazlar. Acaba bütün enteller bizim ülkemizde mi toplandılar?

             Bu yarı aydınlar, tarihimizle yüzleşmemizi ısrarla istiyorlar. Bizim gerçek tarihimizi kimler biliyor? Bu sahte aydın dediğimiz enteller mi? Hâşâ. Niçin tarihimizi araştıralım değil de, onunla yüzleşelim diyorlar? Yüzleşmek bir tarih terimi midir? Hayır. Bir magazin ve dedikodu kavramıdır. Tarih bir hak hukuk arama yeri değildir. Ciddi bir bilim alanıdır.

            Ermeni’ler Anadolu’dan niçin gittiler? Biz bu toprakları olardan mı aldık? Biz Anadolu’yu o devirde geçerli olan kılıç ve inanç kuvvetiyle Bizans’tan aldık. Gitsinler haklarını onlardan istesinler.

            Ermeni’ler de başka kavimler gibi bizim himayemizde ciddi bir ilgi ve koruma altında yaşadılar. Azınlıklarımızı nadide çiçekler gibi hep koruduk ve kolladık. Tarihte 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nda biz yenildik. Bu yenilgiyi takip eden uzun yıllar boyunca diğer azınlıklar gibi, Ermeni’ler de isyan ettiler. Çeşitli ihanetlere ve zalimane eylemlere giriştiler. Padişaha bile suikast düzenlediler.

            Birinci Dünya Harbi başlayınca ordumuz doğuda Rus’larla savaşırken Ermeni’ler, askerlerimizi arkadan vurdular. Sivil halka saldırdılar. Çocuk, kadın, yaşlı demeden yüz binlerle ifade edilen asker ve sivil insanımızı öldürdüler. İşte tehcir bu sırada ve bu sebeple gündeme geldi. Osmanlı Hükümeti tedbir aldı. Bundan daha tabii ne olabilirdi ki? Ülkemize ve halkımıza her zamanki gibi sahip çıkıldı.

Aradan yüz yıl geçti. Şimdi Ermeniler neyin davasını güdüyorlar? Toprak mı istiyorlar? Topraklar yerinde duruyor. Gelsin alsınlar. Güya tazminat alacaklarmış.  Olaylar sırasında çok şiddetli ve sürekli karşılıklı mukatele ve kıtaller olmuştur. Karşılıklı çok acılar yaşanmıştır.

Ermeni’ler, Türk’ler bize soykırım uyguladı iddiasında bulunuyor. Güya biz onları toptan yok edecek bir yöntem uygulamışız. “Suçunuzu kabul edin ve özür dileyin.” diyorlar. Bizim milletimizin, inancı ve kültürü gereği böyle bir yanlışı olmamıştır. Tarihimizde de böyle bir örnek de yoktur.

Aramızda yaşayan bazı sözde aydınlar, atalarımız bu suçu işlediklerine inandıklarını beyan ederek özür dilediklerini söylüyorlar. Atalarımızı katil ilan ediyorlar. Bu asla kabul edilemez. Bunu söyleyenler aydın olamaz. Vicdan sahibi insanlar soykırım yapamaz.

 

Yanlış yapanlar cezalandırılmıştır. Yok etmek istenseydi ceza verilir miydi? Benim dedem, atam soykırım yapmamıştır. Özür dileyenlerin dedeleri yapmış olabilir

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 06:03 tarihinde yazdırılmıştır.