BEN SUYU MUSLUKTAN İÇİYORUM

Kullandığımız sular her geçen gün biraz daha kirleniyor ve azalıyor. Canlılar için su hayati bir öneme sahiptir. Suyu bu bakımdan değerlendirmeliyiz. 

Çocukluğumda suyu açıkta akan yerlerden maşrapa ile daldırarak doldurup içerdim. O günlerimi şimdi hasretle anıyorum. Her gün açıkta akan suları bırakalım. Musluktan akan suların bile kirli ve mikroplu olmadığını söyleyenlere kimse inanmıyor. Şişe ve damacana sularının temiz olduğunu söyleyenlere inanan yok.

Artık İçilecek sular pakete girmiş durumdadır. Bu paket suların nerelerden doldurulduğunu arayan ve soran yoktur. Paket su mu? Hemen ver diyoruz ve lıkır lıgır içiyoruz. Damacanalardaki suların güvenilirliği reklamdan başka bir şey değildir. Son yirmi yıldan beri su sektörü diye bir sektör oluştu. Çok büyük bir kar sağladığı ortadadır. Artık “Sudan ucuz” sözü anlamını yitirmiştir. Su sosyal bir değer olmaktan çıkmıştır. Ekonomik bir mal olmuştur. Su işi ile uğraşanların cebine milyarlarca lira kar bırakır olmuştur.

 Ülkemizde içme suyunu musluklardan temin etmemiz ve kullanmamız çok uygun ve mümkündür. Belediyeler için su çok önemli bir gelir kaynağıdır. Bunun için su işine çok önem veriyorlar. Musluklardan akan suyumuz, damacana suyundan çok daha temiz ve sağlıklıdır. Halk bu suyu belediyeye inanarak ve güvenerek içebilir diye düşünüyorum.

Şehir şebeke suları aleyhindeki söylenenlere hiç kimse inanmasın bu söylenenler doğru değildir. Evimizin musluğundan akan suyumuz damacana sularından daha temiz ve sağlıklıdır. Çünkü devletin kontrolü altındadır.

Şehir sularının kirliliğini önlemek için belediyelerce daima daha etkin tedbirler alınmalı ve bu konuda hiçbir masraftan kaçınmamalıdır. İçme suyu sektörüne halk çok para ödüyor. Ama bu sulara da hiç güvenmiyor. Bu kanaat son denetimlerde ve tahlil sonuçlarında ortaya çıkmıştır.

Temiz suya ulaşmak benim için bir sorun değildir. Çünkü ben suyu musluktan kanarak içiyorum. Herkese de bunu tavsiye ediyorum.