ALLAH’A ŞÜKRETMEK

Yazar -

ALLAH’A ŞÜKRETMEK

  Bazı medya organlarında, dini konularla ilgili emir ve yasaklar alttan alta alaya alma, küçümseme tavırları seziliyor. Özellikle kutsal gün ve aylarda bu tavırların daha da arttığı görülür. Bu durum ve tutum, halkımızı çok üzer.

            Ramazan aylarında, kurban bayramı günlerinde, kandil gecelerinde malum çevrelerce, şiddet ve vahşet edebiyatı sinsice devam ettirilir.

            Sayın Başbakanımızın yaptığı açılışlarda kurdeleyi besmele ile kesmesi, bazen konuşmasını Allah’a hamdolsun diye bitirmesi, bazı çevrelerce üstü kapalı alaya alındığı hissini veriyor. Kendisine her türlü muhalefeti haksız ve insafsız şekilde yapanları, ölçüyü kaçıranları halkımız fark ediyor. Bu tipler, dine ve diyanete karşı tavırlarını sürdürüyorlar. ‘hamdolsun’ ibaresinden nasıl olumsuz bir mana çıkardıklarını anlamak mümkün değildir.

Şehir, kasaba ve köylerde yaşayan halkımızın tamamı müslümandır. Bu halk iyi gününde, kötü anlarında her fırsatta, Allah’a şükrettiğini hepimiz biliriz. Biz de şükrederiz. Allah’a teşekkür ederiz.

            Sayın Başbakanımız, ‘Hamdolsun kriz bizi çok etkilemedi.’ Derken burada alaya alınacak ne var diye merek ediyorum. Medyanın tahammülsüzlüğü bu tavırdan anlaşılıyor. Ülkemizde halkımız bir uçtan öbür uca kadar iyi ve kötü günde her zaman Allah’a şükreder.

            Şükretmek, hamtetmek alay edilecek bir durum değildir ve olamaz. Sağlığımız, geçimimiz, günümüz, gecemiz, ağlamamız, gülmemiz ve ümit etmemiz hep şükretmemizi gerektirir. Hatta hayvanların bile şükretiğine inanılır.

            Allah’a inanmayan bir adam günün birinde ormanda gezerken, tabiat ana ne güzellikler yaratıyor diye düşünüp etrafı seyrederken, aniden karşısına bir canavar çıkar ve adamın üzerine atlar. Canavar pençesini tam adama indirirken, adam, ‘Allah’ım’ diye bağırmış. O anda ova bayır durmuş, sular akmaz olmuş. Çok derinden gelen ilahi bir ses o adama bağırmış. ‘Yıllarca bana inanmadın, gördüklerini tabiat ana olarak algıladın. Şimdi benden yardım istiyorsun.’ ‘Utanmıyorsun. Seni değil ama belki canavarı dindar yapabilirim.’ Diye bir ses daha geldi. Karanlık gün aydınlanmış, duran dere akmaya başlamış. Canavar, pençesini göğe doğru kaldırarak, konuşmaya başlamış. ‘Allah’ım, bana verdiğin rızka hamd edererek, orucumu açıyorum.’ Demiş.

 

            Halkımız dini konularda çok hassastır. Günlük hayatının her safhasında din vardır. Kimse dinine ilgisiz kalamaz. Bütün iyilikleri ve güzellikleri Allah’a bağlar ve O’na şükür eder. Sayın Erdoğan da Allah’a şükür edenlerdendir. Bunun için de Allah O’na yürü ya kulum dediğine inanılır

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 27 Nisan 2024, 01:59 tarihinde yazdırılmıştır.