BU NASIL BİR SEÇİM SİSTEMİDİR?
Yazar -
Bu nasıl bir seçim sistemidir ki yüzde 41 oy alarak seçimden birinci parti olarak çıkan, mecliste tek başına hükümet kuracak koltuk sayısını elde edemez? Oysa daha önceki seçimlerden birinde daha az oy alarak tek başına ikditara gelmiş partiler olmuştur. Bu nasıl bir çelişkidir?
Bu nasıl bir seçim sistemidir ki yüzde 16 oy alan partiyle yüzde 13 oy alan parti mecliste aynı sayıda koltuğa sahip oluyor? Ve seçim sonuçları seçimden ancak 15 gün sonra açıklanabiliyor?
Bu nasıl bir sistemdir ki meclisin başkanlık divanı seçimden bir ay sonra bile bir türlü oluşturulamıyor? Ve bu nasıl bir sistemdir ki yeni hükümet kurma çalışmalarına seçimden bir ay sonra bile bir türlü geçilemiyor.
Cumhurbaşkanı geciktiriyor deniliyor. Çünkü koalisyon istemiyormuş. Tekrar seçim düşünülüyormuş. O zaman bu nasıl bir sistemdir ki cumhurbaşkanına hükümetin kurulmasını istediği gibi geciktirilmesine imkân tanınıyor.
Bu nasıl bir seçim sistemidir ki seçimi kaybetmiş olan hükümet, seçimden bir ay sonra sapasağlam ayaktadır? O kadar ayaktadır ki, meclis başkanlığı görevine yükselen bir başkanın yerine şıp diye eski bir mebusunu atayabilmektedir.
Bu nasıl bir seçim sistemidir ki, görünen köyün gerektirmediği kılavuza sorarsanız. İstifa etmiş hükümetin kasım sonuna kadar, hatta ondan sonra da belki yılbaşına belki şubata kadar sapasağlam ayakta olma ihtimali çok yüksektir.
Türkiye başkanlık sistemi ile yönetiliyor olsaydı bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Hükümet geçen yıl ağustos ayında kurulmuştu ve tıkır tıkır çalışıyordu. Eğer başkanlık sistemi olsaydı bu seçim, hükümeti olumlu ya da olumsuz hiçbir şekilde etkilemeyecekti.
Ortada başkanlık sistemi olsaydı, ne kriz olacaktı ne belirsizlik, hele koalisyon, pazarlık, koltuk paylaşımı, kırmızıçizgi bir bakanın meclis başkanı olabilmesi gibi konuları akla getiren bile olmazdı. Başkanlık sistemine karşı çıkanlar bunu vatan millet demokrasi aşkından değil, gene Sayın Erdoğan kazanacak diye istemiyorlar.