GELECEĞİMİZ GENÇLİĞİMİZ

Yazar -

GELECEĞİMİZ GENÇLİĞİMİZ

İnsan, toplumsal bir varlıktır. Toplumda huzur ve mutluluğun sağlanabilmesi için bireylerin hak ve özgürlüklerini bilmeleri, sorumluluk bilinci içerisinde bunun gereğini yerine getirmeleri gerekir. Kendine karşı sorumluluklarını bilen insan, ailesine ve topluma karşı olan sorumluluklarını da yerine getirebilir. “İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” (Kıyame 75/76) ayeti insanın sorumluluk sahibi bir varlık olduğunu belirtmektedir. “Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.” (Tekasür 102/8) ayeti de başta akıl olmak üzere insana verdiği sayısız nimetlere karşılık insanın kendisinin de, gücü nisbetinde yerine getirmek zorunda olduğu belirli yükümlülükleri olduğunu ifade etmektedir.

Toplumu derinden sarsan sayısız sorunun yaşandığı günümüz dünyasında insanlık onuruna yakışır aydınlık geleceğin inşası için hepimizin payına düşen sorumluluklar vardır. İnsanlığın geleceğini tehdit eden açlık, fakirlik, işsizlik, çevre kirliliği, ahlaki çöküntü, manevi kirlenme, madde bağımlılığı, zulüm, yolsuzluk, yetersiz sağlık koşulları, insan ilişkilerindeki tolerans eksikliği ve farklılıklara tahammülsüzlük gibi birçok sorunla iç içeyiz. Bugün insan potansiyelini geliştirme adına ortaya çıkan psikoterapi yöntemlerinden, ekolojik sorunlara ve uyuşturucu ile mücadeleye varıncaya kadar belki de tüm dünya toplumları dinin müdahalesine, katkısına daha açıkçası kutsala ihtiyaç duymaktadır. İslam çağdaşlık adına bu katkıyı sağlayabilecek, dinimizin emirlerine kanunlarına uygun olarak formlar üretebilecek dinamik bir dindir. Bu itibarla yüce dinimizin emir ve tavsiye ettiği paylaşma ve yardımlaşma gibi prensiplere kulak verip, birbirimize karşı yerine getirmemiz gereken görev ve sorumlulukların bilincinde olarak, omuz omuza vermeliyiz. Hayatı acı ve tatlısıyla paylaşmalı, mutlu ve huzurlu yarınlara hep birlikte kavuşmak için çaba sarf etmeliyiz.

Gençlik Rabbimizin bizlere verdiği en kıymetli zaman dilimidir. Hayatımız gençlik çağlarında nasıl geçirilir ise ileriki zamanlarda ona göre şekillenir. Peygamberimiz (s.a.s) “ Kıyamet günü; ademoğlu şu beş şeyin hesabını vermedikçe Rabbi’ nin huzurundan ayrılmayacaktır” demiştir:

1.       Ömrünü nerede tükettiğinden,

2.       Gençliğini nerede geçirdiğinden,

3.       Malını nereden kazanıp nereye harcadığından,

4.       Bilgisiyle ne denli amel ettiğinden.

 

Yuva kurması beklenen, kendilerinden sonraki nesillere ana-baba olacak gençlerimiz için manevi ve ahlaki eğitim önemlidir. Maneviyat hayata anlam kazandırır, insanı anlamsızlıktan kurtarır. Gençlerimize; boş zamanlarını faydalı işlerle doldurması için rehberlik edilmelidir. Bizde bu yolda gençlerimize eşlik etmeli manevi boşluklarını sevgiyle doldurmalıyız. Maneviyat; insanoğlunun ailesinin de yardımıyla dinimizin emir ve yasaklarından haberdar olması demektir. Maalesef bugün gençlerimiz baş döndürücü teknolojik gelişmelere kapılmıştır. Sevgili genç kardeşlerim elbette çağımız gerçeklerine sırtımızı dönemeyiz ama kendimizi de teknolojik gelişmelere esir etmemeliyiz. Gençlerimizi teknolojik gelişmelere ve ekran bağımlılıklarına teslim etmemiz; geleceğimizi, toplumumuzu esarete mahkum etmemiz demektir. Ey Türk titre ve kendine dön. Sevgilerimle

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 20 Nisan 2024, 17:16 tarihinde yazdırılmıştır.