36 yıl sonra bayram havası

Yazar -

36 yıl sonra bayram havası

1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramı, Türkiye genelinde 8 milyon, dünya düzeyinde ise 1 milyara yaklaşan merdiven altı çalışanların sendikal haklardan mahrum işçi ve emekçiler  sendikal haklardan yararlanma ümidi ile meydanlara indikleri gündür.

Türkiye'de ilk kez 1923 yılında resmi olarak kutlanmaya başlayan, 2008 yılında Emek ve Dayanışma günü olarak kutlanması kararlaştırılmıştı.
1500 sanıklı gezi eylemlerinde adını tüm Türkiye'ye  duyuran Kırklareli bu yıl yeni bir ilke imza attı. Birlik, beraberlik, sınıfların dayanışması ve haksızlıklarla mücadele günü olan 1 Mayıs, bu yıl 36 yıl aradan sonra Kırklareli'de kutlanması kararlaştırıldı.
Kırklareli’de 36 yıl aradan sonra ilk defa 1 Mayıs İşçi Bayramı KESK, DİSK, TMOBB, TTB, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve halkın katılımıyla yürüyüş ve danslar eşliğinde büyük coşkuyla kutladık.
Çevre illerden gelen sendika temsilcileri, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ile bayram havasında İşçi bayramını kutlamış olduk.
Kutlamalar Kırklareli İstasyon Mahallesi'nde başlayarak kent merkezine yürüyüşle devam etti.
CHP Kırklareli İl Başkanı Recep Zengin’in önderliğinde ki CHP'liler, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Belediye Meclis üyelerinin de katıldığı yürüyüşün ardından yoğun güvenlik önlemleri altında miting alanında toplanan gruplar ellerinde döviz ve pankartlarla sloganlar atarak sesimizi  duyurmaya çalıştık.
Mitingde "Gezi'" eylemleri sırasında hayatını kaybedenler, anıldı, 1977 yılında kaybettiğimiz 35 canımız için  Dingiloğlu yakınında ki meydanda saygı duruşunda bulunarak anıldı.
Mitingin ardından konser eşliğinde halaylar ve danslarla kutlamalar devam etti. Kutlamalar 36 yıl sonra TAM BİR BAYRAM  havasında olaysız bir şekilde sona erdi.
Bizler Kırklareli'de bayram havasını yaşarken aklımız İstanbul ve Ankara'da ki yasaklanan kutlamalarda idi.1977 yılında ölenlerin anısına Taksim 'de yapılmak istenen kutlamalarda yine şiddet uygulanıp bayramdan çok savaş görüntüleri ile tüm dünyaya bir kez daha rezil olduk.
1 Mayıs denildiğinde ilk aklımıza gelen, asgari ücretle çalışan, Sendikal haklarından mahrum, ailesine bakmakla yükümlü işçi ve emekçilerin günü gelirdi. Özellikle son yıllarda AKP'nin faşizan uygulamaları ile 1977 yılında yaşadığımız 35 canımızı kaybettiğimiz yılın anısına Taksim'e çıkmak isteyenlere uygulanan şiddet yüzünden ne yazık ki İşçi bayramına gölge düşmektedir.
Taşeron çalışma ile, sözleşmeli personel uygulamaları ile köleleştirmeye mahkum edilenler, kıdem tazminatı için direnenler, emeğinin karşılığını alamayanlar, yoksulluk sınırında yaşayanlar, grev ve toplu sözleşme hakkını isteyenlerin terörist muamelesi gördüğü işçi ve emekçilerin günü en temel haklarını savunmaları, bir kez daha tüm dünyanın gözü önünde faşizan bir uygulama ile bastırılmış oldu.
Taksimde 1 Mayıs 1977 yılında özgürlük ve hak arama kavgasında yitirdiğimiz canların, dökülen kanların hala faillerin bulunmadığı bir ortamda hükümetin hala yasakçı  anlayışı ile Taksim'i yasaklaması özgürlükler ve demokrasi adına, 1 Mayıs 1977?de Taksim’de yaşananların  insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu düşünüyorum.
İşçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını almak için verdikleri, haklı mücadelenin yanında her zaman onlarla birlikte durmaya, omuz vermeye kararlıyız. Sendikalı olmanın işten atılma sebebi olmadığı,  tüm çalışanların grevli toplu sözleşme haklarına sahip oldukları, asgari ücretin açlık sınırının altında olmadığı, işçi sınıfının bayramını tam bir bayram havasında yaşamaya başlayıncaya kadar bu mücadele devam edecektir.

"1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramının, BAYRAM olarak Yasalaşması için  kanun teklifini veren 23 dönem Milletvekilimiz Dr. TANSEL BARIŞ'ı katkılarından dolayı bir kez daha sevgi ve saygı ile selamlıyorum..."
Saygılarımla





http://www.hurfikir.com.tr adresinden 18 Nisan 2024, 16:04 tarihinde yazdırılmıştır.