O yumruk hepimize

Yazar -

O yumruk hepimize

Türkiye son dönemlerin en şaibeli seçimini geride bıraktı.

İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok bölgede ilçe ve il seçim kurullarına itirazlar yapıldı.Geçersiz oy sayısında neredeyse patlama yaşandı.Geçersiz oy konusunda  Ankara başı çekiyor.
Sayım sırasında elektriklerin kesilmesi, oy pusulalarının çöplerden çıkması, özellikle birleştirme tutanaklarında bir partinin oyunun diğerine yazılması gibi sonuca etki eden önemli hatalar yapıldı. 30 bin oy farkıyla Melih Gökçek’in kazandığı Ankara’da 124 bin oy geçersiz sayıldı. 
Herşeye rağmen Ankara'da Mansur Yavaş'ın mücadelesinin sonucunda kazanacağına tüm kalbimle inanıyorum.
Başbakan Meclis grup toplantısında balkon konuşmasının devamı niteliğinde tehditler savuran sert ve öfkeli üslubunu yine sürdürdü.
30 Mart seçimleri sonucunu, “Millet bize güvenoyu verdi, politikalarımızı teyit etti" dedi.Geriye kalan % 55'lik  oy kesimini hiçe sayarak.
Seçim sonrası sular daha durulmamışken  gözler Cumhurbaşkanlığı seçimine çevrildi.Sanki Cumhurbaşkanlığı için iki adaydan başka alternatif yokmuş gibi, yine bizlere iki kişi arasında bir tercih dayatılmaya çalışılmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı konusunu şimdilik bir kenara bırakacak olursak bütün bunlar yaşanırken, CHP grup toplantısına hazırlandığı bir anda Kemal Kılıçdaroğlu'na yumruklu bir saldırı yapıldı.
Yumruğu atan kişi belli, yakalandı. Sorgulandı, hâkim karşısına çıkarıldı ve sonra bırakıldı.Yumruğu ATTIRANLAR kimler, belli değil.
Saldıran kişinin birçok olaydan sabıkalı  ve AKP üyesi olduğu ortaya çıktı.Sert ve direktif verilen üsluptan çok etkilenmiş olduğu belli olan bir şahıs hiç kuşkusuz.
Başbakan'ın seçim kazanma uğruna kutuplaştırıp yay gibi gerdiği toplumda, bu olay korkunç bir şekilde yaşanabilirdi.Bu saldırının meczup bir vatandaşın öfkesinden kaynaklanmadığı çok açık.Bu tip saldırılar hep hafife alındı. Saldırıların faillerine hep meczup muamelesi yapıldı ve şimdi olduğu gibi serbest bırakıldı.
Daha önce de siyaset tarihimize baktığımızda buna benzer yumruklu saldırılar yaşandı.Ama bu saldırının amacının farklı olduğu düşüncesindeyim.
Saldırının amacı CHP Genel Başkanını itibarsızlaştırmaya yöneliktir.Olayın TBMM'de gerçekleşmesi ise halkın iradesine yönelik bir saldırıdır.
Ayrıca bu saldırı  seçimlerden önce yakalanan gerilim havasını diri tutmayı ve kaba kuvvetle mesaj vermeyi hedeflemiştir.
Kaba kuvvetle vermeye çalıştıkları mesaj ne olursa olsun  olayın hemen ardından grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu'nun sakin ve sağ duyulu konuşması bir lidere yakışan cinstendi.
Saldırganın annesinin feryadı için "duyarsız kalamam" diyerek şikayetçi bile olmaması  onun yüce gönüllülüğüdür.
Birileri gibi gerilimi tırmandırıp  kutuplaştırmayı arttırmayan, kendi kitlesini kin ve nefret duygularıyla kışkırtıp ayrıştırmayan, toplumun her kesimini kucaklayan Demokrasi yolunda ilerlerken hiçbir baskının asla kendisini yıldırmayacağını herkesi sukünete davet etmesi, takdir edilecek bir davranıştı.
Bir siyasal parti düşünün 4 bakanı yolsuzluk iddiaları yüzünden istifa etmiş. Birilerinin evinden milyon dolarlar çıkıyor, paralar sıfırlanmak isteniyor.Açık açık kul hakkı yeniyor ve hala büyük bir pişkinlikle herkes görevlerinin başında...
Dini imanı ağızlarından düşürmeyen ama Kuran-ı Kerim ile dalga geçip haram yiyenler  vatansever, Demokrasiyi savunan, bu uğurda yumruklara hedef olan vatan haini müamelesi görüyor.
Haram yemektense  yumruk yemek çok daha onurludur.
Oy uğruna halkın bir kesimini diğerine düşman eden kin ve nefret söylemleri derhal bırakmalı yoksa bugün bize, yarın sizedir bu saldırılar.
Kaba kuvvetle hiçbir yere varılmaz.
Kemal Kılıçdaroğlu'na ve demokrasiye atılan bu yumruğu şiddetle kınıyorum.
Saygılarımla

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 06:52 tarihinde yazdırılmıştır.