ALEVİ BEKTAŞİLER BU ÜLKEDE EŞİT YURTTAŞMIDIR ?-Serbülent Avcı

Gelelim konunun Türkiye gerçeğine, bizler bu ülkenin gerçek sahipleri olan Alevi Bektaşiler çok övündüğümüz Osmanlıların hüküm sürdüğü yaklaşık 800 yıl boyunca kılıç korkusundan dağlarda yaşamak zorunda kalmışız.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu tarihlerden bu yanada eşit yurttaşlık haklarımız için baş vurmadığımız merci kalmadı.

Yakılıp, kesiliyoruz buna rağmen devletimize laf söyletmiyoruz lakin dirimize saygı duyulmadığı gibi ölümüzü bile bildiğimiz şekilde defnedemiyoruz bizler Cem evin de sırlanmak istesekte bizleri asimile etmek isteyen karanlık eller hayır cem evi olmaz camiden kaldırılacak diyorlar.

Oysa ki İslam dinini ve Müslümanlığı bizlere empoze etmek için zorunlu din dersleri başta olmak üzere, köylerimize 1980 darbesi ile başa gelen faşist dikta rejimi ile birlikte zorunlu cami yapımı da dahil olmak üzere bir çok baskıya maruz kalmışız, diyanette temsiliyet istiyoruz diyoruz karşılığında, diyanette aleyhimize fetvalar veriliyor.

Bilinmesini istediğim bir konu da devlet eli ile bu ülkede bir çok kilise ve sinagog restore edildi ve ibadete açıldı.

Avrupa İnsan hakları ve insan hakları evrensel beyannamelerinin altına imza atan devlet kendi anayasamızın 90. maddesine de ilave yapıp Cemevlerini tanıdı ve yasallaştırdı.

Konu sadece yasallaştırmak ile kapatılmaya çalışılıyor.

Önemli olan soru şu.

Peki bu kadar cem evi bu ülkede nasıl yapıldı ?

İnsanlarımız ya kendi imkanları ile yaptı yada yaşadığımız bölgelerde belediyeler sahip çıktı ve hizmete açtılar.

Şu ana kadar bu hizmeti ve imkanları sağlayan 200 civarında Chp'li  belediye 15 civarında Akp'li belediye 8 tane Mhp'li belediye, doğu ve güney doğu Anadolu'daki Hdp'li belediyeler yasal düzenlemeler olmadan daha bu hizmeti insanlarımıza sunmuşlar, internetten bu konuyu araştırabilirsiniz.

Gelelim bizim bölgemize ve bizim çabalarımıza.

Kıymetli gönüldaşlarımız bu ana kadar derneğimizin bir çok talebi olmuş bu talepler sümen altı edilmiş en son hem derneğimizin gayreti hemde ilçe başkanlığı döneminde pazartesi toplantılarında gündeme getirip derdimizi kamuoyuna duyurmak için çabalayan ve belediye meclisinde ki kıymetli meclis üyelerimiz Kemal Pektaş ve Şeref Dincer vasıtası ile belediye meclisine verdirdiğimiz ve mecliste kabul edilen bu konuda desteklerini esirgemeyen Özgür Kaya başkana teşekkür etmek istiyorum.

O dönem verilen önergenin içeriği yasallaşan cem evlerinin ibadethane olması konusu belediye imar planına işlenmesiydi.

O dönemin meclisinden eksiksiz destek ile kabul edildi, bu süreçten sonrası daha kolaydı ama yerel yonetimlerimiz kolayı zorlaştırdılar belediye başkanımızın seçimler öncesinde bizlere vermiş olduğu sözü zamanla unutmuş olması bizleri hayal kırıklığına uğratsa da bizler mücadele etmeye ve haklı taleplerimizi kendisi ile müzakere etmeye devam edeceğiz.

Bir söz de seçim zamanların da içimizden çıkarıp destek verdiğimiz seçilmesinde çok büyük katkılarımız olan siyasetçi büyüklerimize söylemek istiyorum, çünkü bu konularda zerre kadar desteklerini görmedik ağızlarını açıp işi yapacak mercilere tek söz söylemediler hatta bu konu hiç yokmuş gibi davranıyorlar.

Bu etiket sizlere siyasette kaybettirmez aksine artı kazanç sağlar eğer ki vurdum duymaz tavırları devam ederse bizler de kendilerini yol düşkünü ilan etmekten de çekinmeyiz.

Bir diğer konu da Kırklareli ilimiz içerisin de ikamet eden kaç gayrimüslim vatandaş vardır bilmiyorum ama içimi acıtan şey Kırklareli ilimizde bulunan harabeye dönüşen kilisenin Kırklareli belediyesi vasıtası ile turizm gerekçe gösterilerek restore edilme projesidir, edilmesin demiyoruz tabiki gün yüzüne çıkarılmalı bizim isyanımız bu ülkenin vatandaşlarının eşit yurttaşlık ilkesinden faydalanamıyor olması oysa ki yıllardan beri Kırklareli'nde ki Cem evi yarım kaldı tamamlanması için belediyeden talepleri olumsuz karşılanıyor.

Hani bizler eşit yurttaştık.

Bakın İnternete, Edirne'den tutun da Tekirdağ büyuksehir belediyesine varana kadar hepsi bu projeleri kabul etti ve yaptı.

Peki her şey yasallaştığına göre Babaeski,Kırklareli ve Lüleburgaz  belediyelerinin korkusunun nedeni nedir ?

Alevilik haktır ve taleplerimiz de haklıdır.

Saygı ve sevgilerim ile