“Kutlanacak bir hafta değil, farkındalık haftasıdır”

Lüleburgaz Engelliler Derneği tarafından 10-16 Mayıs Engelliler Günü olması nedeniyle basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Engelliler Haftasının kutlanacak bir hafta olmadığına, bir farkındalık haftası olduğuna dikkat çekilerek, engellilerin sorunlarının ve hak mücadelelerin dile getirildiği bir hafta olduğu vurgulandı.

 

Covid-19 salgını nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yapan Lüleburgaz Engelliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Baskın “Bilindiği üzere 10-16 Mayıs Birleşmiş Milletlere üye 156 ülke ve ülkemizde aynı anda Engelliler Haftası olarak kabul edilmiş özel bir farkındalık haftasıdır. Engelliler Haftası diğer özel gün veya haftalar gibi coşku içinde kutlanacak bir hafta olmamasına rağmen, iyi niyetli olduklarına şüphe duymadığımız bazı gönül dostlarımız tarafından özellikle sosyal medya üzerinden ‘tüm engelli dostlarımızın engelliler haftasını kutlarız’’ mealinde paylaşımlara sahne olmaktadır. Sevgili dostlar, engelli olmak kutlanacak bir şey değildir. Engellilerin bu özel gün veya haftalarda tek beklentileri, yaşadıkları sorunların ve uzun yıllardan beri sürmekte olan hak mücadelelerinin daha görünür kılınmasını sağlamak için yapacağınız katkılardır.

Ülkemizde görme, bedensel, zihinsel başta olmak üzere nüfusun yaklaşık %12 sini engelli vatandaşlarımız oluşturmaktadır. Ve maalesef istihdam, sosyal yaşam gibi alanlar da engellilerin yaşadığı sorunları bir basın açıklamasına sığdırmak imkansız. Engelli bireylerin yaşam alanlarına, onların sosyalleşebilmesi için oluşturulan alanlara saygı göstermek bir lütuf ya da sosyal sorumluluk projesi değil herkesin uyması gereken bir zorunluluktur. Bir örnek verelim hepinizin malumu engelli kişiler için oluşturulan park alanlarının hepimiz farkındayız. Bilindiği üzere bir engeli olmayan kişilerde evde bulunan engelli yakınları üzerinden ÖTV indiriminden faydalanıp araç alabiliyorlar. Yasal bir hak ve sonuna kadar saygı duyuyoruz. Yalnız şuna saygı duymuyoruz ve lütfen sizlerde duymayın araç içerisinde engelli bir yolcu yok ise ısrarla engelli aracı diye o aracı engelli park yerine park etmeye kalkmayınız. Evde yatan engelli yakınınız üzerinden o aracı almanız yasal bir hak olduğu kadar, içerisinde engelli olmayan aracı engelli park yerine koymaya çalışman yasal bir hak değil hak gaspı oluyor.  Sosyal yaşam konusunda engelli hakları gaspına küçük bir örnek gibi gelmiş olabilir sizlere ama inanın görüştüğümüz birçok engelli dostumuz bu konuda mağdur. Bakın İhlal edilen kaldırımdaki sarı şeritleri, tekerlekli sandalyelerin kaldırımlara çıkabilmesi için ihlal edilen rampaları ve toplu taşımada yaşanan problemleri saymıyoruz bile.

İstihdam konusunda yaşanan sorunları umarız başka bir zaman uzun uzadıya konuşuruz. Sadece şunu söyleyebilirim. Çalışabilecek engelli nüfusun yaklaşık sadece %5-6 civarında bir kısmı iş hayatının içinde ve bunun çok büyük bir kısmı kamu sektöründe istihdam edilmektedir. Sosyal sorumluluk laflarını ağızlarından düşürmeyen kocaman şirket sahibi ve sözüm ona sağlam sakat arayan şirket yöneticilerine duyurulur. Kaldı ki engelli istihdamı yasal bir zorunluluk. Bizler sosyal sorumluluk projelerinizden geçtik. Yasalara uyun o bize yetecek. Elbette bu konuda duyarlı şirketlerimizi ayrı bir yere koyuyoruz. Fakat sizlerin de bildiği üzere maalesef istisnalar kaideleri bozmuyor.

Ülkemizin ve tüm dünyanın içinden geçtiği salgın sürecinde basın açıklamamızı geçen yıl olduğu gibi bu yılda sosyal medya ve yerel basın aracılığı ile paylaştık. Umarız ki bu kötü günleri en kısa sürede atlatır ve bundan sonraki yapacağımız basın açıklamalarında karşı karşıya gelip birbirimizin gözlerinin içine bakarak, el sıkışarak, kol kola girerek fotoğraflar çektirerek sorunlarımızı paylaşır ve siz değerli gönül dostlarımızla yaşanan sorunlara hep birlikte çözümler ararız. Sevgiyle kalın.” diye konuştu.

Buğra KAYA