MANŞER “ Tek rakibim kendim”
Müzik kariyerinizden biraz bahseder misiniz?
9 yaşında babamın teşvikiyle, enstrümanlar çalmayı öğrendim. 2000 lerden beri müziğin içindeyim.
Son çalışmanızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Son şarkım “Lolo“yu 2018 yılında yapmıştım fakat çok fazla hoşuma gitmemişti öyle kalmıştı. Ama arkadaşlarım ve çevremdekiler baya beğendiler ve onları kırmamak için çıkardım ve youtube'da 4 günde 200.000 izleme aldım.
En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Uzun zamandır hayal etmeyi bıraktım ve sevmiyorum. Çünkü bu yolda yürüken baya kırıldım, hayal ettiğim hiçbir şey maalesef olmadı ve günlük yaşıyorum şu an.
Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir?
9 yaşımda başladım müziğe. 14-15 yaşımda düğünlerde müzisyen olan babam sayesinde sahne almaya başladım. Herşeyi ondan öğrendim. Küçük yaşlarda bağlama, gitar ve piano çalmayı öğrendim. 23 yaşıma kadar Avrupa içinde sanatçıların arkasında çok konserler verdim. 22 yaşıma kadar hem gitarist olarak çaldım ve vokalistlik yaptım. 23 yaşında tek başıma kendi şarkılarımı seslendirmeye başladım ve şükür şü an iyi gidiyor. 3 sene icinde Türkiye turnesi yaptık. İzmir, İstanbul, Bodrum, Marmaris ve tabi Avrupa içi konserleri... 2018'den beri artık orkestrada çalmıyorum. Kendi yoluma baş koydum, iyim mutluyum iyi gidiyor şükür.
Sizce sanatçılar son zamanlarda albüm çıkarmaya neden olumsuz bakıyorlar?
Çünkü dinleyici kitlemiz o kadar farklı yerlere gitti ki artık eskisi gibi cd çalarlar yok ve tutmamaya başladı. İnsanlarımız sıkılmaya başladı ve bu yüzden tekli single çalışması yapılarak insanların neyi sevip neyi sevmediğini anlayarak oralara yönelmesini anlamış olduk.
Kendinize rakip olarak gördüğünüz bir sanatçı var mı?
Hayır. Tek rakibim kendimdir. Hergün dünden daha iyi bir müzik yapmayı tercih ediyorum kendimi geliştirmek için.
Hiç maddi zorluk yaşadınız mı? Müzik kariyerinizi nasıl etkiledi?
Yaşadım evet. İlk başlarda müzikten gelirim fazla olmadı ve çalışmak zorunda kaldım. Ama müzik yapmaktan asla vazgeçmedim ve inandım.
Bazı sanatçıların lüks tutkunu olduğunu biliyoruz. Sizin de var mı lüks tutkunuz?
Hayır benim öyle bir tutkum yok sadece kıyafetlere fazla harcadığım olmuştur ama o da normaldir. Sonuçta bir imaj koymak gerek ortaya.
Youtube izlenmelerinden gelir sağlıyor musunuz? Size bir gelir sağlıyor mu?
Evet. Spotify, Deezer ve diğer dijital platformlardan kazandığım oluyor.
Youtuberların müzik hayatına girmesini nasıl buluyorsunuz?
Yani eskisi gibi değil artık müzik piyasamız ve bambaşka kitlelere yöneliyor dinleyici kitlemiz. Bu yüzden müzikle alakası olmayanları bile müziğin içerisinde.
Evlilik sanat yapmayı sizce durduruyor mu?
Belirli zamanlarda evet. Evine, eşine zaman ayırmak şart ve kıskançlık da var illaki benim gördüğüm tabi çevremdeki sanatçı arkadaşlarımda. Ama benim düşüncem bence insan sevdiği şeyi yapmalı.
Pop müziği sizce nereye doğru gidiyor?
Şu an piyasaya bakarsan, bence rap kültürü daha önde sonunda!! Çünkü rap uzun yıllardır hep hor görüldü ve milletimiz güzel algılamadı. Ama şimdi bakarsan rap aldı başını gidiyor.
Bir albüm ya da single çıkarmanın maliyeti nedir? Sizce verilen emeklere değiyor mu?
Kitlen baya genişse tabi ki emeğini alıyorsun ama bu 2 3 aylik bir iş değil, zaman harcaman gerek, producler, studio saatleri, besteciler, mix master final mix, bunlar çok masraflı.
Pandemi döneminin müzik sektörünü nasıl etkilediğini biliyoruz. Sizce bu dönemi en az zararla atlatmak için ne yapılmalı?
Yani sizler de görüyorsunuz, müzikle hayatlarını evlerini geçindiren bir sürü insan var ve evlerine artık ekmek götüremez halde oldular bu anlamda.
Sahne hayatınız ile dışarıdaki yaşamınız arasında bir fark var mı?
Saatler, ben akşamları erken yatmayı çok severim ama maalesef konserler hep gece vakti olduğu için uykumu tam alamıyorum. Bunda biraz sıkıntı çekiyorum.
Aşk hayatını sanat hayatının önüne geçiren sanatçılar için neler söylemek istersiniz?
Güzel bir şey bana sorarsan. Çünkü aşk ömür boyudur ve sanat hayatın belirli zamanında biter.
Sosyal aktiviteleriniz var mı? Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
Kitap okumayı çok severim. Arda Erel'in kitapları hoşuma gidiyor. Spor yapmaya çalışıyorum. Onun dışında pek birşey yok. Kendi kendime gitar çalarım, ailemle vakit geçiririm.
Sizce ülkemizde müzik neden magazinleştiriliyor?
Magazinleşmek zorunda da bence. Çünkü halkın sevdiği sanatçıların hayatları tüm dinleyiciler tarafından merak ediliyor.
Tek single ile bir patlama yaşayanlar neden bir anda ortadan kaybolup devamını getiremiyorlar?
Kendilerini yüksekte görüyorlar ve bu işi severek yapmadıkları belli oluyor. Hani patladın, o kadar kitle yaptın, sevenlerin var, dinleyiclerin var. Onlar sizi beklerken ortadan kayıp olmak hiç doğru değil.
Moda danışmanınız var mı? Giyim konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?
Hayır yok. Kendim seçerim, kendim beğenirim. Baktım hiç olmadı anneme fikir sorarım her zaman.
Pandemi döneminde sahne alabiliyor musunuz? Sahne için ne gibi önlemler aldınız?
Hayır sahne almıyorum Hollanda'da her yer kapalı olduğu için alamıyorum.
Hayatında seni çok bekledim dediğiniz birisi oldu mu?
Evet eski kız arkadaşımı çok bekledim ama gelmedi olsun gittiği yerde mutlu olsun benim için yeterli.
Kadınlar maruz kaldıkları olayları hiç çekinmeden açıkça dile getirebiliyor. Bu durumu nasıl buluyorsunuz?
Çok güzel. Kadınlar kendi haklarını korumaları gerek. Kendi ayaklarının üzerinde durabilmeleri çok güzel birşey. Ben 23 yaşındaki bir kadına verdiğim saygı, sevgiyi, 15 yaşındaki bir kıza da aynı şekilde gösteriyorum. Çünkü o bir anne adayıdır.
Kendimize belirlediğiniz bir hedefiniz var mı? Ne yaparsam bu işte ben başardım diyebilirsiniz?
İnsanım, bu bir büyük başarı insan olmak. Çünkü öyle bir devirde yaşıyoruz ki anlatamam. Bir kişi annesine babasına saygısızlık yapabiliyorsa bu doğru değildir. Saygı ve sevgi önemli. Önce insan olmayı başarmak gerek. Saygı göstermek ve sevgi göstermek.
Türkiye'de müzik sektöründe Barış Manço, Erkin Koray gibi sanatçılar çıkmıyor. Çıksa da eski şarkıları yorumlamak istiyorlar. Bunun sebebi sizce nedir?
Eskiden yazılmış şiirler şarkılar besteler gerçekten yaşanmış olaylar. Misal, Neşet Ertaş? “Yazımı kışa çevirdin Leylam“ diyor ve gerçekten bir Leylası vardı ne zorluklar yaşadı. Bu üstadlar ki müziğe döktüler, saza, gitara dert döktüler. Şimdi öyle birşey yok. Her kimse eline mikrofon aldıysa sanatçı oldu.
Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?
İyi ki varlar. Hepsini ayrı ayrı seviyorum. Güzel şarkılar yolda, sevgi ile kalın.
KISA KISA
Hangi mesleği yapmak istemezsiniz? Polis.
En nefret ettiğiniz şey nedir? Yalan
Hangi takımı tutuyorsunuz? Fenerbahce
Uğurlu sayınız? 7
En sevdiğiniz renk? Siyah.
Kıskanç mısınız? Egonuz yüksek midir? Kıskancım ama egom yüksek değildir.
En son izlediğiniz film, dizi? Ezel.
En son gittiğiniz konser? Ezhel.
Gerçekleştirdiğimiz söyleşide verdiği desteklerinden dolayı Röportaj Yazarı Sedat Sarıkaya’ya teşekkür ederiz.
RÖPORTAJ HÜRFİKİR