Hasan Al’dan bomba açıklama

Lüleburgazspor Teknik Direktörü Hasan Al, hafta sonu oynanacak Ortaköy maçı hazırlıkları öncesinde takımla toplantı gerçekleştirdi.
Hasan Al’dan bomba açıklama  

Başarılı Teknik Direktör Al, takıma yaptığı konuşmada birlik ve takım olmanın önemini anlatırken, Cihan ve Kadir’in kadro dışı kalma talebine karşı olduğunu yaptığı konuşma ile net bir şekilde vurguladı.

Teknik Direktör Hasan Al, yaptığı açıklamada “3 hafta önce Bozcaadaya giderken Perşembe günü kongre yapıldı. Cuma günü lisanslar çıkartıldı. Cumartesi günü yolculuk yaptık. Pazar günü de müsabakaya çıktık. İlk antrenmanımız toplu halde resmi maç oldu. Ondan sonraki 2 hafta çalıştık ve son olarak Çerkezköy müsabakasına çıktık. Normalde futbol takımları 1,5 ay çalışır, 6-7 hazırlık maçı oynarlar. O 6-7 hazırlık maçını oynadıklarında resmi maçlara çıktıklarında 3-4 hafta bile o takım tam olarak oturmaz. Ve 3-4 hafta sonrada takımın oturması sağlanır. Yani bir takımın oturması en az 2 aylık bir süre alır.

“Basında Lüleburgazspor’un lige katılmayacağını beyan edince Lüleburgaz’a geldim. Gerekli istişareleri yaparak elimi taşlın altına soktum. Kaymakamımız Mustafa Kaya ve Belediye Başkanımız Murat Gerenliyle ve Lüleburgazspor camiasının ileri gelenleriyle tek tek hepsiyle görüşerek bu takımın hızlı bir yapılanma içerisine girmesini beyan ettim. Bu görüşmelerin neticesinde de sayın başkanımız Kenan Var’a görevi teklif ettim ve kabul etti. Burada amacımız Lüleburgaz’ı kucaklayan bir yönetim kurulu oluşturmak. Bununla Lüleburgazspor’u tekrar eski günlerine kavuşturmaktır. Süremiz çok kısıtlı, yani 1 haftada, 2 haftada bir futbolcuyu eleştirmek, bir futbol takımını eleştirmek çok yanlış, bu takıma yapılabilecek en büyük kötülük. Bunları yapanlarda en yetkili kişilerimiz oldu.

“Lüleburgazspor için kendimi adadım”

Lüleburgaz’ı seviyorum. Hak etmediği bir yerde ve karşılıksız Lüleburgazspor’un ayağa kalkması için kendimi adadım. Dün akşam Kulüp Müdürümüz Oğuz Nevruz Karakuz bana bir tebligatta bulundu. Cihanla beraber Kadir Çağlar kadro dışı kalıyor. Benim bunu kabul etmem mümkün değil. Benim işim teknik kadrodur. Futbolcular eksik olabilir yetersiz olabilir, hiçbir futbolcu vazgeçilmez değildir. Tüm bunlar normaldir ama hiçbir istişare yapmadan zaten ortada bir yönetim kurulu yok, sadece sayın başkanımızın şirketinin yöneticileri var. Bende sizin huzurunuzda kulüp müdürümüze diyorum ki ben bu tebligatı kabul etmiyorum. Cihan arkadaşımızın da, Kadir arkadaşımızın da bu takımda devam edeceğini Kulüp Müdürümüze beyan ediyorum. Eğer içimizden herhangi bir arkadaşımızın sorumsuz davranışı olur, hakareti olur böyle durumda boynumuz kıldan incedir. Bu kendimiz içinde geçerli futbolcu arkadaşlarımız içinde geçerlidir. Ama bu şekilde hiçbir istişare yapmadan hareket etmek futbol dünyasında böyle bir şey yoktur.

“Alınlarınızdan öpüyorum”

Bu kondisyon problemi yaşayan uyum problemi yaşayan ve orta alanında ciddi sıkıntılar yaşayan bir takıma yapılacak en büyük kötülüktür. Bu Çerkezköy maçından öncede yapılmıştır. Fakat sizlerin sahadaki olağanüstü mücadelesiyle tüm hatalarımıza eksiklerimize rağmen oradan 1 puan almayı başardınız. Alınlarınızdan öpüyorum. Benim için tek bir şey vardır. Ben futbolcuma baktığımda herkes birdir. Hiçbir şekilde kompleks yapmadan yeter ki iyi futbolcu olsun çünkü önemli olan takımın başarısı önemlidir. Ben sahada hangi futbolcu olursa olsun benim düşmanımda olsa onu sahaya çıkartırım.

“Lüleburgazspor kimsenin cebine sığmaz”

Bugün Cihan ve Kadir arkadaşımızın başına gelen yarın benim öbür gün diğerlerinin başına gelir. Takım olmak demek kenetlenmek demektir. Birbirinize sahip çıkmak demektir. Eğer yapılan bir haksızlık varsa tüm takım olarak sahip çıkmak zorundayız. O yüzden Lüleburgazspor hiç kimsenin cebine sığmayacak kadar büyük bir takımdır. Bunu asla unutmayın. Lüleburgazspor, Trakya’da bir markadır, bir değerdir. O değer bugün hak ettiği yerde değildir. Biz bu göreve soyunurken, onun hak ettiği yere gelmesi için soyunduk. Kimsenin egolarını tatmin etmek için soyunmadık. Biz taş taş üstüne koyarken, bu takıma uyum sağlanmasına çalışırken birilerinin bunu bozmasına asla izin veremeyiz. Bir insanın ne yapacağını bilmesi gücünü bilmesidir. Ne yapmayacağını bilmesi de haddini bilmesidir. Ben haddimi biliyorum. Benim bir teknik adam olarak en önemli görevim oyuncularla beraber başarıyı yakalamak. Eğer siz benim bu hakkımı elimden alırsanız ben niye varım? Yani bu çağda, bu devirde böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil arkadaşlar. En başında da söylediğim gibi bana Kulüp Müdürünün sözlü olarak verdiği kararı kabul etmiyorum. Tekrar geri iade ediyorum ve antrenmanlarıma fire vermeden tüm futbolcu arkadaşlarımla devam etmek istediğimi beyan ediyorum. Sayın müdürümüzün de bunu Kulüp Başkanımıza sözlü olarak bunu tebliğ etmesini diliyorum.” dedi.

Cüneyt ÜNLÜSOY

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 16:08 tarihinde yazdırılmıştır.