Vekil Usluer CHPli üyelerle bir araya geldi

CHP Eskişehir Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer CHP Lüleburgaz İlçe binasını ziyaret edip partililerle bir araya geldi.
Vekil Usluer CHPli üyelerle bir araya geldi  

Lüleburgaz Belediyesi ile Lüleburgaz Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği’nin “Toplumun Aydınlanmasında Kadın ve Eğitim” konulu paneli için Lüleburgaz’a gelen  Usluer 7 Nisan Cumartesi günü saat 11.30’da CHP Lüleburgaz Parti binasını ziyaret ederek partililerle bir araya geldi.

“Özgür Başkan benim yoldaşım”

Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya’nın çok eskiden beri yoldaşı olduğunu belirten Usluer, “Ben öncelikle Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum, Özgür Başkanıma çok teşekkür ediyorum misafirperverlikleri için. CHP’li Belediyenin olduğu İlde, İlçede farkındalık başka bir şey bende böyle bir şehirden geliyorum. Gerçekten Anadolu’nun ortasında Eskişehir bir vaha. Belki Trakya’da siz Edirne, Tekirdağ, Kırklareli üçlüsünde bir Avrupa tarzı yaşam sürüyorsunuz ama Anadolu’nun ortasında Eskişehir gibi şehirlerin olması ve çoğalması aslında hepimizin isteği. Ben başta belediye Başkanıma konuk severliğinden ötürü çok teşekkür ediyorum. Özgür Başkanımız ile de biz çok eskiden beri yoldaşız.

“Türkiye’de yargı saraya bağlandı”

Türkiye’nin çok zorlu bir süreçten geçtiğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreç bir yandan 16 yıldır iktidarda olan siyasi partinin korku ikliminde yeniden tutunabilme, yeniden siyaseti yönetebilme isteğiyle dolu. Toplumun her alanı kuşatılmış durumda Bir tarafta yargı herkesin korktuğu bir alan oldu. Çünkü yargı saraya bağlandı. 16 Nisan Referandumu sonrasında Parlamento tamamen etkisiz hale getirildi. En son Perşembe günü istedikleri meclis başkanı tarafında yerine getirilmediği için adeta kayyum atandı meclis başkanlığına. Sırf kendi istedikleri olabilsin diye. Biz CHP olarak Parlamento’yu terk ettik.

“İçinde Adaletin olmadığı bir parti”

Ülkenin gerçeklerinin, o ülkenin yaşayanlarından gizlenmeye çalışıldığı, pembe tablolar yaratılmaya çalışılan bir süreç, bir korku süreci. Ben Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğretim üyesiydim. 2007’de rektör adayı oldum, seçildim. Abdullah Gül atamadı. Çok iyi biliyorum üniversitemi ve o korku ikliminde 15Temmuz Darbe Girişiminden sonra yarattıkları baskı, memurları haline getirdikleri rektörler, dekanlar ve 2 gün önce bir vahşet yaşandı. 15 Temmuz sonrası muhbirliğe soyunan bir araştırma görevlisi güpegündüz elinde silah, son derece profesyonel bir şekilde 4 genç insanı katletti. Şimdi bunun sorumlusu kim? Fakültenin dekanı diyor ki akli dengesi yerinde değildi. O zaman orada neden tutuyorsunuz değil mi? Fakültedeki insanlar canhıraş diyorlar ki; ‘Bizi bundan kurtarın.’ Soruşturmalar açılsın diye şikâyetlerde bulunuyorlar. Bakın hiç kimse umursamıyor. Soruşturmaların sonucu yok ve bu kişinin şikâyetiyle insanlar üniversiteden ihraç ediliyorlar. İnsanlar tutuklanıyor, FETÖ’cü damgası yiyorlar muhbir yüzünden. Katledilenlerin sorumlusu kim peki? Bence başta Adalet ve Kalkınma Partisi. İçinde Adaletin olmadığı bir parti. Kalkınmayı sağlayamayan bir partiden bahsediyoruz. Artık bunun hesabını vermeleri lazım.

“CHP’nin en önemli görevi umudu örgütlemek”

Seçim kazanmanın 2 yolu var. Birincisi korku iklimi yaratıp korkutmak, sindirmek ve sandığa gitseniz de gitmeseniz de o sandıktan biz çıkacağız duygusunu vermek. Buna karşı özellikle biz ana muhalefet partisi olarak CHP’nin en önemli görevi umudu örgütlemek. Çünkü korku umutla yenilir. Korkunun panzehiri umuttur. Bizler her şeyden önce umudu örgütleyeceğiz. Seçim sandıklarını korumada kararlı olacağız. Seçim sandıklarına vatandaşı götürmede kararlı olacağız.

“Biletlerini biz verelim onlar gitsin”

AKP Genel Başkanı biletlerini de vereyim gitsinler diyor bu ülkenin gençleri için, biz biletlerini verelim onlar gitsin. Hatta önce hesap versinler, hesaptan sonra gidebiliyorlarsa gitsinler. Bu ülkenin pırıl pırıl beyinlerine kimsenin biletini vereyim git deme hakkı yok. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine bunlar terörist deme hakkı yok. Barışı savunuyorsa öğrenciler, ölüme karşı yaşamı savunuyorlarsa nasıl iyi işleyen bir beyne sahip oluklarının göstergesi. Barış diyen öğretim üyelerine karanlık, hain, vatan düşmanı hiç kimsenin hakkı yok.” dedi.

Cüneyt ÜNLÜSOY

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 18 Nisan 2024, 18:31 tarihinde yazdırılmıştır.