Kadınların coşkusu Aşkiye’ye sığmadı

Lüleburgaz’da 5 Aralık Kadının Seçme ve Seçilme Haklarını Elde Edişinin 83.yıldönümü nedeniyle Aşkiye Neşet Çal Sahnesinde Salı günü saat 15.00’da etkinlik gerçekleştirildi.
Kadınların coşkusu Aşkiye’ye sığmadı

Gerçekleştirilen etkinliğe Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak ve eşi Gülhan Halebak, Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Av. Sema Kendirci Uğurman, Lüleburgaz Şube Başkanı Seval Çalışır, Türkiye’nin birçok illerinden gelen başkanlar ile çok sayıda vatandaş katılırken salon hınca hınç doldu.

Etkinlik Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Av. Sema Kendirci Uğurman’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Ertuğrulköy Cumhuriyet Kadınları Korosu Konseri, şiirlerin okunması ve Lüleburgaz Kent Spor Kulübü Kırklareli Yöresi Halk Oyunları ekibinin gösterisiyle devam etti.

Programın sonunda Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Halebak, “Bugün 5 Aralık Türk Kadının seçme ve seçilme hakkını aldığı gün. Biz burada çok şanslıyız. Gördüğünüz gibi kadınlarımız çok güçlü. Atasına bağlı, Cumhuriyetine bağlı, değerlerine bağlı ve bu ülke için iyi evlatlar yetiştirmek için çaba sarf ediyorlar. Erkeklerimizde bizim olağan üstü güçlü çünkü böyle kadınların arkasında durabiliyorlar.

“Lüleburgaz’da bayramları kaldıramadılar”

Bayramlarımızı kaldırdılar. Geldiğiniz yerlerde bayramlar yapılmıyor olabilir. Ama Lüleburgaz’da bayramları kaldıramadılar. Okulların gelmesine izin vermiyorlar, askeriye zaten kışlasından çıkamıyor. Kim yapacak bunu devletin tüm kurumları karşı çıkarken? Atatürk’ün gençliğe hitabesinde dediği gibi Lüleburgaz hayır dedi. Biz bayramları yapacağız. Boru trampet takımı mı yok, kadınlar yürüyor. Hadi bizi durdurun dediler trampetler elinde ve bugün ki gördüğünüz gibi önümüzde yürüyüp devam edecek. Peki, bayramdan kim geçecek? Okullar yok, askerler yok. Ben sizi bir bayrama beklerim. Kimler geçiyor, Cumhuriyet ne, demokrasi ne, halkın kendi kendine yönetmesi ne, nasıl bir başkaldırı gayet saygılı, yasalara uyarak ama isteğini kesin net bir şekilde tüm otoriteye bildiren bir halk.

“Ben mi şanslıyım, Lüleburgaz mı şanslı?”

Sabahtan beri beni kutluyorsunuz. Beni beğendinizi söylediniz teşekkür ediyorum. Bir soruyu sormak istiyorum bir de bu pencereden bakın. Sizce ben mi şanslıyım, Lüleburgaz mı şanslı? Ben kendimi şanslı buluyorum çünkü olağan üstü güzel bir halkın başında belediye başkanlığı yapıyorum. Olağan üstü gençler var Cumhuriyetine saygılı, Atatürk’ün değerlerine saygılı, yaşlılarımız var Köy Enstitülerinden mezun olan Cumhuriyet marşları söylüyorlar ve halen bizde bunu durduramadılar durduramayacaklar.

“Atatürk’ü kimse yok edemeyecek”

Şimdi sizler geldiğiniz güzelim yerlere geri gideceksiniz. Belki umudun tükenmeye başladığı belki umudun yok olmaya çalıştığı üzerinizde her türlü baskının olduğu hiçbir çarenin kalmadığı noktalarda sizler buradan bir alev topu gibi geri dönmelisiniz ve gittiğiniz yere çocuklarınıza, torunlarınıza, eşlerinize ve herkese şunu söylemelisiniz. Cumhuriyet ölmez, bunu öldürmeye kimsenin gücü yetmeyecek, Atatürk’ü kimse yok edemeyecek. Her türlü baskı zulüm ne olursa olsun. Zindanları istediği kadar Atatürkçülerle doldursunlar, Cumhuriyetçilerle doldursunlar. Onlar bizi korkutamayacak, onlar bizi durduramayacak. Bu mücadeleyi kendiniz için değil, çocuklarınız, torunlarınız ve onların çocukları için vermelisiniz.

“Belediye’nin %60’ını kadınlar yönetiyor”

Ben Başkan seçildiğimde hiç kadın yönetici yoktu. Şuanda Lüleburgaz Beledisinin %60’ı kadınlar tarafından yönetiliyor. Lüleburgaz Belediye Meclisindeki Kadın Meclis Üyesi sayısı Türkiye’nin 6 katı. Kent Konseyi Başkanımız kadın, Ticaret hayatında kadınlar var, STK’lar da kadınlar var, Lüleburgaz’da her yerde kadınlar var. Türkiye’de kadına şiddet %40-44 arasında Avrupa’da bu %30-33 civarında Lüleburgaz’da kadına şiddet %15. Kadın ve erkeği eşitlediğinizde kadına şiddeti engellemek için ayrıca ir çaba sarf etmenize gerek yok. Ayrıca biz kadın ve erkek olarak niçin birbirimizden ayrılıyoruz ki? Biz hepimiz insan değil miyiz? İnsanlığın bir parçası değil miyiz? Kadın ve erkek olarak eşit şartlarda olmamız gerekmiyor mu? Her kim ki bu eşit şartları bozmaya kendi tarafına döndürmeye çalışıyorsa bilsin ki orada mutlu ve müreffeh bir ülke yok” dedi.

 

Cüneyt ÜNLÜSOY

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 17 Nisan 2024, 01:46 tarihinde yazdırılmıştır.