Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 04 Mart 2014, Salı 09:24:07 tarihinde eklendi. 629 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İstanbul’da da, Hakkâri’de de havaalanına karşı çıkmak -

İstanbul’da da, Hakkâri’de de havaalanına karşı çıkmak

Sahiden değil mi yahu? Bir kısım insanlar İstanbul’daki üçüncü havaalanına karşı çıkıyorlar.

Yine, bir kısımları da Hakkâri’nin Yüksekova kazasında yapılmakta olan havaalanına karşı çıkıyor.

Sahi neden acaba?

Mesela İstanbul’daki havaalanları ihtiyaca cevap vermiyor. Her gün binden fazla uçak iniş kalkış yapıyormuş. Böyle bir yoğunluğu mevcut havaalanları taşıyamıyor. Peki, ne olacak? Etraf müsait değil ki genişletesin. Eskiden İstanbul’un kenarındaydı, şimdi ortasında kalmış. Ne yapacağız? İstanbul’a gelmeyin mi diyeceğiz? Hükümet çare arayıp bulmuş. Yeni yer belirlemiş, planlamış, ihale etmiş. Hem de çok uygun şartlarla. Olmasın mı? Yapılmasın mı?

Ben Alman’ın, İngiliz’in, Fransız’ın, ABD’lisinin hatta İsrailli ’sinin karşı çıkmasını anlarımda, Türkiye’de yaşayan İstanbullu olan benim gibi Türkçe konuşan birilerinin karşı çıkmasını bir türlü anlamıyorum. Yahu sizi kim kandırdı? Yoksa satıldınız mı? Eğer satıldınızsa, söyleyin fiyatınızı parayı biz ödeyelim de şu ülkeye bu kadar zarar vermeyin.

Gelelim Yüksekova havaalanına. Ona da karşı çıkıyorlar. Hem de ne karşı çıkış. İş makinalarını yakıyorlar, işi yüklenen müteahhidi, çalışan işçileri tehdit ediyorlar. Yahu bu kadar alçaklık olur mu? Bu kadar satılmışlık olur mu?

“Hakkâri Yüksekova, Şırnak için bunlar normal şeyler olabilir” demeyin. Benim lafı getirmek istediğim şey başka. Doğrudur Güneydoğumuzda PKK var. Bölücü haydutlar var. Onlar orada devleti görmek istemiyorlar. Oraların kalkınmasını, milli gelirin yükselmesini, yöre halkının zenginleşmesini istemiyorlar anladık ta, İstanbul’dakilere ne oluyor?

Hadi onlar PKK’lı eşkıya da, İstanbul’dakiler necidir?

Yüksekova’dakiler yakıp yıkıyor, iş makinalarını tahrip edip işçileri kaçırıyorlar da, İstanbul’dakiler ne yapıyor? Onlarda Taksim’i yakıyorlar. Ellerinden gelse onlarda Boğaz Köprüsü’ndeki, havaalanındaki iş makinalarını yakacaklar, işçileri öldürüp, kaçıracaklar.

Hadi Güneydoğudakiler, bölücü PKK’lı ya İstanbul’dakiler neci? Onlarda solcu. Kimisi bulunduğu makama konuma göre, sadece sözlü karşı çıkar, yakıp yıkanlara da sözlü olarak destek verir “Kılıçdaroğlu” gibi. Kimisi de alır molotofonu onu atar, kimisi de kalaşnikofuyla kurşun atar, kimisi de laf atar. Hepsinin de maksadı aynıdır. Yani Yüksekova’da iş makinası yakanlar, Taksim’de molotofla araç yakan ve de bu eylemlere sözlü destek veren aynıdır. Aynı masanın kurgusu, aynı amaca hizmet eden, aynı istihbarat masasından idare edilenlerdir. Mesela Kılıçdaroğlu, eline bir kalaşnikof alıp Yüksekova havaalanın inşaatını basamaz. Onun konumu ve makamı o eyleme müsait değildir. Taksim’de araçlara molotofta atamaz. Araç gereç dükkân falanda yakamaz. Gerçi altmış sekiz kuşağı komünistlerindendir Molotof yapmayı da, atmayı da bilirde, şu andaki konumu icabı yapamaz. Yoksa “beceremez” demedim.

Peki, ne yapar?

O işleri yapanlara destek olur. Onlara moral verir, teşvik eder. Yapmıyor mu?

İstanbul üçüncü havaalanına karşı çıkmakla, Yüksekova havaalanına karşı çıkmak arasında bir bağ, bir benzerlik vardır. Boğaz Köprüsü’ne, yollara, santrallere, barajlara, kanal İstanbul’a karşı çıkmakla, Güneydoğu’da iş makinalarını yakmak arasında bir benzerlik, bir bağlantı, bir gaye birliği vardır. Bu eylemlerin ve söylemlerin hepsinin gayesi sadece bu ülkeye zarar vermektir, kalkınmasını önlemektir. Ve bu eylem ve söylemlerin hiç birisi bu topraklarda planlanmamaktadır. Hepsi de buram buram düşman kokmaktadır. Benim bir türlü anlayamadığım ve de kabul edemediğim, bu topraklarda doğup büyümüş, anası, babası, bu topraklarda yatan, evlatları da yine buralarda yaşamaya devam edecek bir insanın bu ülkeye bu kadar zarar vermesi, ülkenin zarar ve ziyanından bu kadar haz almasıdır. Bir insan bu kadar yanıltılabilir mi? Bu kadar aldanır mı? Yanılgısı bu kadar uzun sürer mi yahu?

Saygılarımla.

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek