Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 28 Şubat 2014, Cuma 09:28:30 tarihinde eklendi. 595 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Erbakan ve solcularımızın ilerici kafası -

Erbakan ve solcularımızın ilerici kafası

Merhum Orhan Esen’i tanıyanlarınız vardır. Şehrimizin renkli simalarından biriydi.

O anlatmıştı, diyor ki; “Çorlu Ulaş’taki kâğıt fabrikasının kurucu başkanı benimdir. İlk teşebbüs ettiğimizde 1974’te idi. Dosyamı hazırladım, doğru Ankara’nın yolunu tuttum. O zaman benimde partim olan ve çok emek verdiğim Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) iktidardaydı. Genel merkezine gittim. Dosyamı uzattım “Bana yardımcı olun. Tarlalarda yakılan, ziyan olan samanlardan kâğıt, karton imal edeceğiz.” dedim. Kimse benimle ilgilenmedi, yüzüme bile bakmadılar. CHP’ye fabrika lazım değildi. Yanımda yol arkadaşım olan Alaattin Kısakürek “Kalk gidiyoruz.” dedi.

Beni Milli Selamet Partisi’nin genel merkezine götürdü. O zaman iktidar ortağı olan MSP genel merkezine girip fabrika kuracağımızı söylediğimizde herkes alarma geçti. Elimizden dosyayı kaptıkları gibi işe başladılar. Bize de “siz hiç zahmet etmeyin. Ruhsat, teşvik işlerinin hepsini biz hazırlayıp size ulaştıracağız.” dediler ve fabrikayı böylece kurmuş olduk.” Diyordu merhum Orhan Ağabey.

Orhan Ağabey iyi bir CHP’liydi. Bu hadiseyi de sık sık anlatırdı. O fabrikayı kurmuş olmaktan haklı olarak gururlanır ve anlatmayı çok severdi. Bende her seferinde yukarıdaki ruhsat kısmına lafı getirir “işte sizin partiniz taş kafalıların idaresindedir. O partiyi tutmakla siz bu ülkeye ihanet ediyorsunuz” derdim.

Orhan Ağabey “Biz CHP’yi değil, Atatürk’ün partisini tutuyoruz” diye kendisini savunurdu. Savunmasına savunurdu ama arada birde CHP’yi bizden daha fazla tenkit ederdi.

İnsanlar kendilerine sıfat ararlarken çok defa zaaflarını gizlemeye çalışırlar. Mesela solcular, dindar kesime sürekli “gerici, mürteci, çağdışı, örümcek kafalı” falan diye hakaret ederler. Aslında bütün bu sıfatlar solculara daha çok yakışıyor. Hatta solculara bütün bu sıfatların yanında “taş kafalı aptallar, akılsız mankafalılar” falan gibi ilaveler yapsak daha iyi olur. Solcuya göre Erbakan “çağdışı ve gerici” iyi ama fabrika yapmazsan nasıl ilerleyeceksin? Fabrikayı yapan yapana en içten yardım eden o.  Hayatta hiçbir tuğlayı tuğla üstüne koymayan, yapana da hep engel olan, küfreden, zorluk çıkartan sen “ilerici, çağdaş” oluyorsun. O ise “çağdışı” oluyor, öyle mi? Sizin gibi ilericilere “akıllı” raporu veren doktorun diplomasına tüküreyim.

Rahmetli Necmettin Erbakan merhum Ecevit’i anlatıyordu diyor ki; “Ecevit ile hükümet ortağı olduk, “Köykent” deyip duruyorlar. “Yahu gel hele şunu bir anlattı eğer iyi bir şeyse uygulayalım” dedik. Geldi üç gün, üç gece konuştu. Yine de bir şey anlamadık.”

Solcunun psikolojisini bundan daha iyi kimse anlatamaz. Üç gün, üç gece Köykent  anlatır yine de hiçbir şey anlamazsınız. Yani olmayacak bir şey için sana kamyon dolusu laf yapar.

Mesele solcuya, “şunu neden yapalım?” diye bir şey sormayacaksın. “Neden yapmayalım?” diye soracaksın. Soracaksın, kahveni ısmarlayacaksın, o konuşacak sen keyfine bakacaksın. Batı müziği gibi dinlemen gerekmez, sadece dinler gibi yapacaksın. Zaten dinlesen de anlayamazsın. Çünkü boş lakırdıdır.

Mesela Orhan Ağabeyde o Ulaş’taki fabrikanın neden yapılmaması gerektiğini, sorsaydı Ankara’dan üç gün ayrılamazdı. Yapılmamasının gerekçelerini dinlerdi.

Boğaz köprüleriyle ilgilide benzeri bir sürü bahane üretmiyorlar mı? Birincisi için “Zap suyunda köprü yok neden Boğaz’da olsun?” dediler. “Zenginlerin araçları geçecek” dediler. “Birincisi, ikincisini, ikincisi, üçüncüsünü getirdi. Üçüncüsü de dördüncüsünü getirecek” dediler.

Velhasıl yapılmamasının bin bir çeşit bahanesini biliyorlar. Bence bahane için bu kadar kafa yormalarına gerek yok. Şunu söylesinler “Biz satılmışlar ve aldatılmışlar olarak Türkiye’nin kalkınmasını istemiyoruz. O yüzden de fabrikaya da köprüye de karşıyız. Anladık.

 

Dün Erbakan’ın ölüm yıldönümüydü Allah rahmet eylesin. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek