İstanbul’a yapılmakta olan üçüncü hava alanını durdurmak için, yine bir mahkeme karar almış. Güya ÇET raporu on üç gün askıda kalması gerekirken on iki gün kalmış. Bu bahaneyle de mahkeme yürütmeyi, yani inşaat durdurma kararı vermiş. Bereket ki hükümet böylesi satılmış kararlara aldırmıyor da inşaatı durdurmadı. Zaten ilgililerde “Yeterli gün sayısı ilanı askıda tuttuk. Hatta bir gün de fazlasıyla” diyorlar. Mahkeme “Nasıl bir bahaneyle inşaat durdurabilirim?” derdinde.
Hani bazen anlatırım bu ülkenin herhangi bir yerine bir eser yaptırmaya kalksanız mesela en lazım olan yere bir çeşme yaptırmaya teşebbüs etseniz. Neler lazım? Mesela bir su kaynağı bulmak lazım, boru lazım, çimento yani gerekli malzemeler lazım. Bunları yapacak usta ve amele lazım. Bütün bunlar için yeterli para lazım. Hepsini buldunuz yeter mi? Yetmez. Bir de sizin yapacağınız esere karşı çıkanlar olacak bunlarla başa çıkacak güçlü iradenizde olmalıdır. Paranı, zamanının, enerjini, harcayacaksın yetmedi, yaptırmayanlarla kavga da edeceksin. Sana iftira edecekler, sövecekler. Aldıramayacaksın. Eğer kahraman bir mücahit isen bütün alçaklıklara, namussuzluklara göğüs gereceksin o çeşmeyi oraya yapacaksın. Eğer bu ülkeye hizmet edeceksen başına gelecekleri göze alacaksın. Eğer hizmetin küçük olursa birkaç küfür, birkaç sıyırıkla atlatabilirsin. Eğer hizmetlerin büyük olursa o zaman iş değişir. Belki kolun, bacağın, şerefin, haysiyetin gider. Belki de Menderes gibi kellen gider. Bu ülkeye hizmet etmek o kadar kolay değildir.
Yapacağın hizmet mesela mahalleye bir çeşmeden ibaret ise o zaman mahalleden birkaç müptezel ile cedelleşirsin. Eğer ülkenin başına geçipte bütün bir ülkeyi imar etmeye kalkarsan, yani köprüler, barajlar, santraller, havaalanları falan yapar da topyekûn Türkiye’yi imar etmeye, kalkındırmaya teşebbüs edersen o zaman karşına çıkacaklarda farklı olur. Hani o mahalledeki çirkefler var ya onların topyekûn organizasyonuyla karşılaşırsın. Bazen anarşist, komünist olurlar. Yakarak, yıkarak karşı çıkarlar. Bazen parti olurlar mecliste kafanı şişirirler. Bazen medya olurlar ortalığı karıştırırlar. Bazen de mahkeme olurlar, böyle anlamsız kararlarla bir haini, bir satılmışı bir ajanı bile utandıracak kararlar alırlar. Hani Ankara Belediyesi Akay kavşağını inşaa etmişti de mahkeme yürütmeyi durdurmuştu. Bu ülkede idareci olanlar gözü kara olmalıdır. Tıpkı Çanakkale’deki Yahya Çavuş Seyit Onbaşı gibi. İstanbul surlarındaki Ulubatlı Hasan gibi. Çekeceksin kılıcı “Ben bu havaalanını da köprüyü de yapacağım. Beni hiçbir satılmış, hiçbir namussuz durduramaz” diyeceksin ve yapacaksın arkadaş. İsterse Menderes, Özal gibi kellen gitsin. Eğer bu ülkeye köprü lazımsa, havaalanı gerekliyse, santrallar, yollar ihtiyaç ise, bunları yapacak kahramanlara da ihtiyaç var demektir. Düşman ne kadar kalleş, dost ne kadar pısırık olursa olsun. Saygılarımla.