‘’ TANRI, KUMDA KOYDUĞUNU MISIR’A SULTAN EDER ‘’ -

Bir ülke diğer ülkeyi sömürmek ve uydusu haline getirerek kontrol altında tutabilmek için iki tür insandan yararlanır. Birincisi o ülke içinde ajan kullanır. Adamlar satın alır. Bunlara hainler, satılmışlar, uşaklar denir. İkincisi ise, o ülkede kendisine ideolojik sempatizanlar, sevgi kümeleri temin eder. Bunlara GAFİLLER denir.

ABD’nin temsil ettiği emperyalist ve kapitalist blok onyıllardır Türkiye’de ajanlar, hainler ve uşaklar ile dönekleri  kullanagelmiştir. Özellikle son on yılda bu ajan, hain, uşak ve dönekler kendilerini  gün yüzüne çıkarmışlar, bunlar el’an içimizde ve etkili yerlerde ellerindeki sermayeyi kapitalizmin emrinde kullanmaktadırlar. Bunun yanı sıra kapitalist yaşamaya, kozmopolit anlayışa, kısacası gününü gün etme diye ifade edilebilen  bir hayat akışına bağlı aydınların (!)  yönettiği bir Türkiye’nin olmasına çalışmaktadırlar.

Böylece Türkiye;  Milli ve manevi değerlerinden uzaklaşmış, Türkiye’nin diğer  Türk Devlet topluluk, cemaat ve muhtariyetleri ile kurulan köprülerini dinamitlemiş, Milliyetçi Türkiye inanç ve felsefesi olan gayesini tüketmiş, israf etmiş ve moda peşinde koşan bazen Amerikalı, bazen Avrupalı, genel adı ile Batılı olduğunu iddia eden insanların oluşturduğu bir ülke olacaktır.

On yılların uğraşmaları sonucu kozmopolit Milli Eğitim, Milli dayanaklara oturtulmayan kurum ve kuruluşlar ( başta TRT ve yazılı-görsel basın ) bugün Türkiye’de böylesine sömürücü ve ABD emperyalizmine dolaylı olarak hizmet etme yarışına giren ve eden, fakat bu hizmetinin çoğu zaman farkında olmayan bir GAFİLLER zümresi doğurmuştur.

Ülkücüler ve Türk Milliyetçileri hiçbir surette yabancı boyunduruğuna katlanmayacak bir milletin asil çocuğudur. Türkiye’nin çıkar ve menfaatlerini diğer bir ülke ile beraber düşenemez.  O’na göre siyeset sahnesinde hakim ve mutlak değer ‘’ MİLLET ‘’ gerçeği ile ‘’ MİLLETLER MÜCADELESİDİR ‘’

Türk’ün Türk’ten başka dostu olmayacağına inanır.

Emperyalizmi askeri, ekonomik ve kültürel veçheleri ile iyi bilir, kendi öz kültürüne bağlıdır, ekonomik kalkınmanın ancak Türk insanının beyni ve emeği ile gerçekleşeceğini düşünür. Dünyaya hakim güçlerin Türkiye’de her türlü ahlaksızlığı bir yaşam felsefesi gibi piyasaya sürerek onun ticaretini kendi adamlarına yaptırdığını, yurduna, öz değerleri olan bağlı Milli ve Manevi milletinin geçmişine ve geleceğine sahip Ülkücü / Türk Milliyetçisi bir nesil yerine  uyuşturulmuş beyinli, gününü gün etme peşinde  koşan bencil, maddiyatçı, mücadeleyi değil teslimiyeti savunan bir neslin ülke kaderinde söz sahibi olmasını istediğini bilir.

Unutulmamalıdır ki : Türk Milleti’nin en önemli karakteristiği  ‘’ DEVLET KURUCU MİLLET ‘’  oluşu dur.Pek fazla dillerde dolanmaz ama, şu atasözü nede güzel ifade eder bu karakteristik özelliğimizi… ‘’ TANRI,  KUMDA KOYDUĞUNU MISIR’A SULTAN EDER ‘’

Yorumu gayet açık değimli ? Türk’ün kumda kalanı Mısır’a Sultan olursa, buzda kalanı Sibirya’ya, dağda kalanı Anadolu’ya sultan oluyor…. Satılmışların, eyyamcıların, bencillerin, döneklerin, uşakların at oynatmaya çalıştığı ülkemizde, Türk Milliyetçilerine düşen görev asil milletimizin bu karakteristiğini kendi bünyemizde gerçekleştirmemizdir. Bu bir görev olmanın yanı sıra var oluşumuzun bir ispatıdır.

Satılmışların, eyyamcıların, bencillerin, döneklerin, uşakların siyasal ümmetçilerin ve gayri milli unsurların,  bütün yabancı oyunların ve yerli işbirlikçilerine gerekli dersi vermek ; Türk Milleti’ni çağlar üzerinden sıçratmak üzere bütün TÜRK MİLLİYETÇİLERİ BİRLEŞİNİZ.

İnancım odur ki ;  ‘’ TANRI, KUMDA KOYDUĞUNU MISIR’A SULTAN EDER ‘’

Selam, saygı, dua…

HERŞEY TÜRK İÇİN, TÜRK’E  GÖRE  TÜRK TARAFINDAN.