DERT-MERT-SERT -

 İnsanoğlu geçim derdinde. Nasıl yaparım, nasıl ederim evime ekmek parası kazanırım mücadelesi sürüp gidiyor. Alın terinle mücadele edenler ve aklını kullanarak iş yapanlar. Kanunen iş yapanlar ve kanunsuz iş yapanlar. Deneyimler ve örnekler gösteriyor ki kanunsuz iş yapanlar genelde voleyi vuruyor, hayatın keyfini çıkarıyorlar. Dertlerini mertlikle hallederim dersen yandın. Sonuç alamazsın, hatta dalga konusu olursun.

Demek ki Köroğlu’nun sözüne inanmak gerekir: Silah icat oldu, mertlik bozuldu. “Devir ye kürküm ye devri” olmuş. Ben güvendim kendime. Benim silahım kalemim dedim ama olmadı. Mücadeleye devam. Yılmak yok. Bana ne ise diğer vatandaşa da aynısını istemek yurttaşlık vazifem. Benim derdim TENTEMİN masalı.

33 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra; kahve işletmeciliğine başladım. Temizim, titizim, kibarım her şeyi güzelini severim. Çoğu zaman kahvemin dışında ki sokağı bile süpürürüm. Havalar soğuyunca başkalarından görüp kırmızı renkli bir tente yaptırdım. Müşterilerimden alışkanlığı olanlar, açık havada korunmalı sigaraları içsinler, dedim. Üç gün sonra belediye zabıtaları geldi. “Hocam bu yaptığın tente meclisimizin aldığı kararlara göre yasak, şikâyet var. Eğer kaldırmazsan tutanak tutacağız, ceza yiyeceksin. Yine kaldırmazsan gelip biz sökeriz hem de söküm parası alırız.” dediler. Ben etraftan gördüm yıllardır bu durumda olan yerler mevcut dedim. Sırası gelince hepsi yıkılacak dediler. Beni birinci sıraya almışlar. Bir haftada üç kere geldiler. Yalvardık, yakardık. Sonuç yıkacaksın dediler. Çatır çatır söktüm tentemi.

Başladım diğer tenteler ne zaman sökülür diye. Ama maalesef başkalarına hiçbir icraat yok. Söktüğüm halde 150 lira cezayı da ödedim. Mert oldum ama sert olamadım. Beklerken birde baktım belediyenin yeni yaptığı parkın binasına ek tente yapılmış. Çok güzel olmuş. Özenerek baktım. Rengi mükemmel bir yeşil. Demek ki ben renkte yanlışlık yapmışım. Yetkili işletmeci arkadaşla görüştüm. Parklar belediye ye ait olduğu için izin varmış. Çünkü diğer belediye parklarının çoğu bu vaziyette imiş. Kendim de eziklik hissettim.

Demek belediye bizi Kunta –Kinte  olarak (Amerika da ikinci sınıf vatandaş )görüyor. Soluğu belediye de aldım. Başkan yardımcısı Kevser Hanımla görüştüm. Derdimi çok iyi dinledi. Bu durumdan belediye olarak kendilerinin de rahatsız olduğunu beyan etti. Tarafıma söylendiği gibi tenteyi kaldırdığım için teşekkür etti. Bu durumun takipçisi olacağını söyledi. Lüleburgaz da uygunsuz olan, kahve, market, bakkal, pastane, park, lahmacuncu, köfteci, hepsinle ilgileneceğini hatta belediye parklarında ki durumu mecliste görüşmeye sunacağını söyledi. Kendisine duyarlılığı konusunda teşekkür ettim. Şimdi bekliyorum, bekleyeceğim… Güzel bir LÜLEBURGAZ için her fedakarlığa hazırım.TENTELERİN takipçisi olacağım.SEVGİYLE KALIN.