Atatürk sağ olsaydı, dedeleri gibi bunu da yaşatmazdı -

Avrupa’ya gidiyor “Sakın ha Türkiye’ye yatırım yapmayın, Türkiye batıyor…” diyor. Amerika’ya gidiyor oralardaki Türkiye aleyhinde katakulli çevirenlerle buluşuyor. Dünyanın en fitneci büyükelçisi olan buradaki Amerikan Elçisiyle ikide bir buluşuyor. Yanına da kimseyi almadan.

Suriye sınırına gidiyor, dönüp “Orada teröristlere silah eğitimi veriliyor” diyor. Şimdi de “Türkiye, Suriye’deki teröristlere TIR’larla silah gönderiyor” diye bar bar bağırıyor, car car çağırıyor.

Şu anda başımızda Atatürk olsaydı bu adamı katiyen yaşatmazdı.

Demek ki Atatürk bunların dedelerini boşuna öldürmemiş.

Senin devletinin bir politikası var. O da Suriye’deki özgürlük harekâtının başarıya ulaşmasıdır. Suriye’de “Özgür Suriye Ordusu” diye bir silahlı grup mevcut. Orada bu mücadeleyi onlar yürütüyor. Suriye’de özgürlük mücadelesi veren bir gruba Türkiye elbette yardım edecek. Orada terörist halkın iradesini gasp eden diktatörlerdir. Ekmek fırınlarında sıra bekleyen çoluk çocuğun üzerine uçaklarla bomba yağdıran caniler teröristtir. Halkın üzerine içerisi patlayıcı doldurulmuş variller yağdıranlar, böylece toplu katliam yapanlar teröristtir. Kendisini istemeyen halkı katliam yapan alçak teröristtir. Sadece masumane bir şekilde serbest seçim isteyen bir halk neden terörist olsun ki?

Sadece demokrasi, yani serbest seçim isteyen halk ilk zamanlarda hiç silahı eline almamıştı. Türkiye’de her gün ve her saat yapılan gösterilerden bile daha masum daha sakince eylemlerle Cuma namazlarından sonra “Özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz” demişlerdi. İlk günlerde kimseye taş atmadılar, Molotof atmadılar, kurşun atmadılar. Sadece herkesin katılabileceği serbest seçim istediler. Bu isteklerin karşılığı kurşun oldu, bomba oldu. Şimdi de iş büyüdü topyekûn katliam oldu.

Türkiye’nin menfaatleri Suriye halkının kazanmasının yanındadır. Yıllarca terörist yetiştirip Türkiye’ye salan bir diktatörlüğün yıkılıp gitmesi Suriye halkı kadar Türk halkının da yararınadır. Bunu Kılıçdaroğlu görmüyor mu? Bilmiyor mu? Biliyor, biliyor. Bilmesine biliyor da damarlarındaki kanın gereğini icra ediyor. Nerede Türkiye’nin menfaati var, onlar karşı tarafta. Ne zaman Türkiye hayırlı ve güzel bir iş yapacak onlar hemen karşı safta yerlerini alıyorlar.

Bir TIR yakalamışlar. Daha doğrusu yakalayıp aramaya kalkmışlar. O TIR’da insani yardım varmış veya bu bey efendilere göre silah varmış. Özgür Suriye Ordusu’na gidiyormuş. Olmalı tabi. Hem de silahın en alası olmalı. O uçakları keklik gibi düşürecek silahları vermeliyiz özgürlükçülere. Başkaları o diktatöre veriyorlar ya. İran, Rusya hatta bana göre İsrail o alçağa yardım ediyor ya, bazıları Esed’i İsrail’e düşman sanıyor onu külahıma anlatsınlar. Adam İngiltere’de tahsil gördü, düşünsenize?

Ne diyordu Kılıçdaroğlu?

“Ben Seyid torunuyum” diyordu. Kimdir bu Seyid Dede?

Tabiki “Seyid Rıza”

Yani şu Dersim isyanının lideri. Yani Atatürk’ün astırdığı Seyit Rıza. Bir sözü değerlendirirken “Bir söze, bir de söyleyene” bakacaksın Mevlana’nın dediği gibi.

Demek ki geçmişinde ihanet dolu olanın, şimdiki hali hazırda ki sözlerinde de hainlik doludur. Atatürk sağ olsaydı bunları da dedesinin yanına gönderirdi. Saygılarımla.