Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 03 Ocak 2014, Cuma 09:15:13 tarihinde eklendi. 513 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Halkbank’ın neden taşlandığı şimdi anlaşıldı -

Halkbank’ın neden taşlandığı şimdi anlaşıldı

Irak petrolleri Türkiye üzerinden Akdeniz’e taşınacak ya oradan da dünya pazarına satılacak. Paraları da bizim Milli Bankalarımızdan Halkbank’a yatırılacaktı. Irak’a da Halkbank yoluyla ulaşacaktı. Yani ihtiyacı olduğunda Halkbank hesabındaki paralarından çekecektiler. Ama ne oldu? Halkbank hedef tahtasına kondu. Birileri Halkbank şubelerini taşladılar. Bu pis görüntüler dünyaya servis edildi. Netice Iraklılar paralarının bizim Halkbank’ımıza yatırmaktan vazgeçtiler. Bir Amerikan bankasıyla anlaştılar. Paralar bize değil, Amerika’ya gidecek. Bizim Halkbank’ımızı taşlayıp da paraları Amerika’ya doğru sürenler, şimdi herhalde çok memnundurlar, bir yerlerine kına yaksınlar.

Hem böyle bu kadar verimli bir uşaklığın bedelini Amerikalılardan istesinler. Hani şuralarda fıldır fıldır dolaşan şeytanvari bir elçileri var ya, ondan yaptıklarının bedelini istesinler.

Ben milliyetçiliğinin dozu yüksek bir insanım. Bu sebepten eskiden özelleştirmelere çok karşıydım. Zamanla, beni özelleştirmenin gerekliliğine komünistlerimiz ikna etti. Türkgeldi Çiftliği’nde bir zamanlar işçiler grev yapıyorlardı. Normaldir. İşçiye bu hakkı kanunlar vermiştir. Normal olmayan şudur. İşçiler mutedil bir şekilde grevlerini yaparlarken, devrimci işçi sendikalarının üst kademelerinden birileri geliyor “Bu nasıl grevdir. Grev böyle olmaz. İnekleri sağmayacaksınız” diyorlar. Sütleri logarlara döktürüyorlar. Yumurtaları çiğneyip kırıyorlar. Ortalığı yıkıp viran ediyorlar. İnekler sağılmadığında bir bilene sorun bakayım, memeleri körelip hasta oluyorlar. O günlerde orada çalışan ağabeylerimiz bu hadiseleri gözleri yaşararak anlatırlardı.

İşte ben bu solcu, devrimci sendikacıları tanıdıkça özelleştirmenin ne kadar lazım olduğuna ikna oldum.

Özelleştirme konusunda tamam, ikna oldum da şu kısmı bende hala bulanıktır.

Acaba diyorum bunlar Türkiye’yi komünist yapmak için mi böyle yıkıcı grevler yapıyorlardı?

Yoksa benim gibi özelleştirme karşıtlarını ikna için mi ortalığı yakıp yıkıyorlardı?

Zaman geçti. Tecrübem ve bilgim arttı. Sonunda anladım. Mesela gerçekten Türkiye’yi komünist yapmak için bu eylemleri yapmış olsalardı devlet malını korumaları gerekirdi. Öyle ya komünistler devletçidirler. Özel sektöre karşıdırlar ve yahut da öyle söylüyorlar. İyi ama hep devlet malına saldırıyorlar, bu ne demek oluyor? Bakın ben ne anladım. Bunlar devlete ait müesseseleri yakıp yıkıyorlar ki, oralar özelleşsin de “oraları bir Amerikan şirketi satın alsın” diye.

Avcılığı bilenler anlar. Sürek avında bir teneke çalanlar, gürültü patırtı yapanlar vardır, bir de elinde silahıyla pusudakiler vardır. Gürültücüler avı o tarafa sürerler. Avcılarda avlarlar. Dünde, bugün Halk Bankası olayında da vakıa aynen öyledir. Birileri buralarda gürültü patırtı yapacak. Avı ürkütecek. Avda Amerikalı avcının tuzağına düşecek. Beni okuyan yoldaşlar şiddetle karşı çıkacaklar, biliyorum. Ama gerçek işte bu. “Dalından kopan yaprağın yönünü ve yerini rüzgar belirler.”  Bir kere insan kendi milletine güvenini ve bağlılığını yitirdiyse o artık emperyalizmin gönüllü askeridir. Taksim olaylarında da böyle olmuştu. Daha olaylar başlamadan emperyalizmin bütün haber kanallarının muhabirleri oralara toplanmış kameralar hazırlanmış. Hatta Amerikan kompradorlarının Türkiye’deki mümessili Koç’un oteli ilaç ve lojistik malzemeyle doldurulmuş, olaylar beklenmeğe başlanmış idi.

Olayların sözcüleri de “Boğaz’a köprü yapılmayacak, üçüncü havaalanı yapılmayacak, kanal İstanbul yapılmayacak” demişlerdi.

Bunların hepsi de batılı emperyalistlerin istekleridir. Şimdi de aynı istekler, aynı sloganlarla karşı karşıyayız. Yine Türk Milleti kazanacaktır. Şüpheniz olmasın.

 

Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek